18.-19. Yüzyıl şair ve alimlerinden (D. ?, Diyarbekir - Ö.
H. 1247 / 1831-1832). Asıl ismi Ahmed olup, doğum tarihi bilinmemektedir. Gerek
Ali Emîrî’nin onun için “Şehrimizin a’lâm-ı ulemâsındandır” sözünden,
gerekse isimlerinden birinin Azmî Ahmed Efendi olmasından ve gerekse Arapça ve
Farsçaya hâkim olması, ayrıca dinî ve tasavvufî konularda geniş bir bilgi ve
kültüre sahip olması ve büyük olasılıkla hafız olmasından, ulema sınıfına
mensup olduğu, dolayısıyla medrese eğitimi gördüğü anlaşılmaktadır.
Azmî’nin, İstanbul, Erzurum, Bitlis, Şam, Irak ve Hicaz
gibi birçok yeri dolaştığı bilinmektedir. Hicaz’da Hacc farizasını yerine
getirdiği bir şiirindeki açık ifadeden anlaşılmaktadır. Mezarı Mardin
Kapısı’nda Bolulu Hüseyin Efendi’nin kabri civarındadır..
Edebiyat ve şiir alanında kendisini yetiştirmiş olan
Azmî'nin, yazdığı tahmis ve nazirelerden başta Nâbî olmak üzere, Bâkî,
Fuzûlî, Şeyhülislam Yahyâ, İlhâmî, Râsih gibi şairlerin şiirlerini okuduğu
anlaşılmaktadır. Şiirleri dindar, tasavvuf ve tarikata meyilli bir şahsiyet
olduğunu göstermektedir.
Azmî’nin iki nüshası bilinen Türkçe şiirlerini topladığı “Divançe”si ve rüya tabiriyle ilgili “Miftâhü’l-ma’ânî” adında manzum bir Arapça bir eseri bulunmaktadır.
HAKKINDA: Ali Emîrî / Esâmî-i Şu’arâ-yı Âmid (Hazırlayan:
Galip Güner- Nurhan Güner, Ankara, Anıl Matbaa ve Cilt Evi, 2003, s. 39), Ş.
Beysanoğlu / DFSA (1. Cilt, Ankara 1996, s. 319-327), Mehmet Duymaz / Diyarbakırlı Azmî ve Divançesi
(Gazi Üniversitesi SBE, TDE Anabilim Dalı, Eski Türk Edebiyatı Bilim Dalı,
Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Ankara 2010), Abdurrahman Üzülmez / "Azmî (Ahmed)" (İhsan Işık / Diyarbakır
Ansiklopedisi, 2013).