Hayırsever, padişah eşi
(D. 1550?, Venedik - Ö. Ocak 1619, İstanbul). III. Murat’ın eşi ve III. Mehmet’in
annesidir. Doğum tarihi kimi tahminlere dayanmaktadır. Hangi ulustan olduğu konusu
tartışmalı olmakla birlikte, dönemin Venedik kaynaklarında Arnavut asıllı olup
Dukakin’de Rezi köyünde doğduğu belirtilmektedir. 1573-78 yılları arasında
İstanbul'da bulunan Stephan Gerlach ise onu Bosna asıllı olarak tanıtıyor ve daha
şehzadelik yıllarında Manisa’da bulunan Murat’a Ferhad Paşa tarafından hediye
edildiğini yazıyor.
Safiye
Sultan, 1585 yılından itibaren haremin hâkimi oldu. Bununla da yetinmeyip
devlet işlerine müdahale etmeye başladı. 1595 yılında III. Murat’ın ölümü ve
oğlu III. Mehmet’in tahta geçmesiyle birlikte valide sultan (padişah annesi) olarak
devlet içindeki konumu daha da güçlendi. Halk ve memurlar devlet işlerindeki
bu etkin rolünü bildiği için işlerini gördürebilmek amacıyla ona başvurur,
hatta kimi zaman arabasının önüne çıkarak bu gibi konularda isteklerde
bulunurlardı. Sadrazamdan şeyhülislâma kadar bütün görevden alma va atamalarda
devlet işlerinin yürütülmesinde birinci derecede etkili oldu. 1596 yılında Eğri
Seferi’ne çıkan III. Mehmet, bir milyar akçelik bir hazineyi annesinin kullanımına
vermişti. Safiye Sultan, Eğri Kalesi’nin fetih haberinin İstanbul’a ulaşması
üzerine fakirlere, yetim ve dullara sadaka dağıtmıştı.
Safiye
Sultan, sadece devletin iç işlerine değil dış işlerine de müdahale etmekteydi.
Bu anlamda yabancı hükümdarlarla doğrudan mektuplaştığı ve diplomatik ilişkiye
girdiği bilinmektedir. Dış politikada, kayınvalidesi Nurbanu gibi Venedik
yanlısı bir tutum izledi. Mehmet’in 1603’te ölümü üzerine Eski Saray’a
gönderilen Safiye Sultan, Ocak 1619’da ölünceye kadar orada yaşadı. Öldüğünde
III. Murat Türbesi’nde toprağa verildi.
Dönemin
yabancı tanıkları Safiye Sultan’ı zeki, akıllı, zarif, hazırcevap, gayet
mağrur, basiretli, uyanık ve sabırlı bir insan olarak anlatırlar. Safiye
Sultan, 9 Nisan 1598 tarihinde Eminönü’ndeki Yenicami’nin yapımını bir törenle
başlattı. Ancak oğlu ölüp de kendisi Eski Saray’a nakledilince epeyce
ilerlemiş olan külliyenin inşaatı yarım kaldı. 1665’te Turhan Sultan zamanında
tamamlanan bu caminin dışında Üsküdar’ın Karamanlı köyünde bir cami ve çeşme
yaptırdı. Kocasının türbesinde Kur’an okunması için bir vakıf kurdu. Fatih’te
Aşıkpaşa Mahallesi’nde bulunan İmam Gazzalî’nin soyumdan bir kişinin mezarın
üzerine türbe, Dâvud Paşa semtinde bir kasır yaptırdı. Zaman zaman III. Mehmet’le
birlikte burada oturuyor ve ziyafetler veriyordu. Ayrıca 1598’de kendi adıyla
anılan bir medrese ve 1610 yılında Kahire’de kölesi Osman Ağa nezâretinde
Melike Safiye Camisi adıyla da anılan camiyi yaptırdı. Bunların dışında savaş
dönemlerinde ordunun giderlerine harcanmak üzere kendi malından bağışlarda
bulunur, borcundan dolayı zor durumda kalanlann borçlarını öder ve
seyahatlerinde geçtiği yerlerdeki fakirlere sadaka dağıtırdı.
KAYNAKÇA:
Ord. Prof. İsmail Hakkı Uzunçarşılı /
Osmanlı Tarihi (1972), M. Çağatay Uluçay / Padişahların Kadınlan ve Kızları (1980),
L. P. Peirce / Harem-i Hümayun:
Osmanlı İmparatorluğu'hda Hükümranlık ve Kadınlar (Çev: Ayşe Berktay,
1996), S. Gerlach / Türkiye Günlüğü (Ed.
Kemal Beydilli - Çev: T. Noyan, 2007), Alî Akyıldız / “ Safiye Sultan” (Türkiye
Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi, c. 35, 2008), İhsan Işık / Ünlü
Kadınlar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 6, 2013) - Encyclopedia of
Turkey’s Famous People (2013).