Hekim, devlet ve siyaset adamı, başbakan (D. 1881,
İstanbul – Ö. 8 Temmuz, 1942, İstanbul). Tam adı İbrahim Refik
Saydam olup, tüccardan Çankırılı Hacı Ahmet Efendinin oğludur. Medeni
Kanun’un yürürlüğe girmesinden sonra Mustafa Kemal Atatürk tarafından kendisine
“Saydam” soyadını verilmiştir. İlk ve ortaöğrenimini Fatih
Askerî Rüştiyesi’nde tamamladı. Askeri
Tıbbiye (Tıp Fakültesi)’yi tabip yüzbaşı olarak bitirdikten sonra da Almanya’da
Berlin Askeri Tıp Akademisi, bu ülkenin şehirlerinde uzmanlık eğitim gördü.
Balkan Savaşı (1912-13) sırasında Antalya ile Çatalca cephelerinde kolera
hastalığını önleyici çalışmalar yaptı. 1914 yılında atandığı Sahra Genel
Sağlık Müfettiş Muavinliği dönemlerinde Bakteriyoloji Enstitüsü’nü koordine
ederek tifo, dizanteri, veba ve kolera aşılarının, tetanos ve dizanteri
serumlarının burada üretilmesinin yanı sıra, Birinci Dünya Savaşı (1914-18)
boyunca ordunun tıbbi ihtiyaçlarının buradan karşılanmasını sağladı.
Refik Saydam’ın tifüse karşı hazırladığı aşı tıp literatürüne
geçti ve bu aşı Birinci Dünya Savaşı Müttefik Alman Ordusu ile Kurtuluş Savaşı
yıllarında Türk askerleri tarafından kullanıldı. 19 Mayıs 1919’da 9. Kolordu
Sağlık Müfettişi Muavinliği görevi ile Mustafa Kemal’in yanında Samsun’a çıkan
İbrahim Refik Bey, daha sonraları Mustafa
Kemal’in karargâhı Erzurum’dan Sivas’a taşındıktan sonra, Erzurum askeri
hastanesi bulaşıcı hastalıklar servisi şefliğine atandı. Kendisine verilen bu
görevi kabul etmeyerek binbaşı rütbesiyle ordudan ayrılıp Erzurum ve Sivas Kongresi
çalışmalarına katıldı. Ancak, aktif görev almaması nedeniyle Mustafa Kemal’e
karşı içten içe bir kırgınlık duymaya başladı.
İbrahim
Refik Bey, 23 Nisan 1920’de açılan ilk
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’ne Beyazıt Milletvekili olarak girdi. İkinci
dönemde İstanbul Milletvekili seçilerek üyeliğini sürdürdü. Türkiye
Cumhuriyeti’nin ilk Sağlık Bakanı olmasının yanı sıra, on dört yıl sürecek olan
bu görevinde sağlık hizmetlerinin temellerini attı. 1924 yılında Ankara’da,
daha sonra Erzurum, Diyarbakır, Sivas gibi birçok Anadolu kentinde memleket
hastaneleri, doğum üniteleri ve çocuk bakımevleri açtı. Ayrıca bu konuda
eleman yetiştirilmesine önem vererek sağlık kursları, tıp öğrenci yurtları,
1928’de Hıfzısıhha Enstitüsü ile okulunu, İstanbul ve Ankara gibi merkezi kentlerde
verem savaş dispanserlerini kurdu. 15 Temmuz 1931 tarihinde toplanan ilk Sağlık
Şurası’na başkanlık yaptı. 1931-1938 arası zaman zaman Eğitim ve
Maliye Bakanlıklarına vekaleten bakan Refik Saydam, Atatürk’ün ölümünden sonra
İçişleri Bakanlığı, CHP Genel Sekreterliği ve on beş yıl da Kızılay Başkanlığı
yaptı.
Refik
Saydam, 1 Mart 1935’te kurulan İsmet Paşa Hükümeti’nde Sıhhiye Vekili
(Sağlık Bakanı) olarak yer aldı. Atatürk’ün
ölümünden sonra, 11 Kasım 1938’de kurulan ve sonraki Celâl Bayar hükümetlerinde İçişleri Bakanlığı yaptı. 25 Ocak 1939’da Cumhurbaşkanı
İsmet İnönü tarafından Başbakanlığa atandı. Milli Şef İnönü, her fırsatta onu dinliyor ve
söylediklerine değer veriyordu. Hükümet adına alınacak kararların ön
tasarımlarını genelde birlikte yapıyorlardı. Refik Saydam’ın başbakanlığı döneminde
resmî dairelerden Atatürk’ün resimleri indirilerek yerlerin İnönü’nün resimleri
asıldı. Yine aynı dönemlerde Hasan Ali Yücel’in Milli Eğitim Bakanı olmasının
ardından, Öğretmen Okulları Genel Müdürü İsmail Hakkı Tonguç’un uygulayıcılığında
ve tümüyle Türkiye’ye
özgü olan Köy Enstitüleri kuruldu (1940). Bu eğitim projesini doğrudan Hasan
Ali Yücel yönetiyordu.
İnönü
döneminin en hatırlı ve sözü dinlenen kişisi konumundaki Refik Saydam’ın
öteden beri süregelen parkinson hastalığı, görev yapmasını engeller bir durum alınca,
İnönü’den görevden affını istedi. Kısa bir süre sonra, 8 Temmuz 1942’de İstanbul’da yaptığı bir inceleme
gezisi sırasında geçirdiği kalb krizi sonucu öldü. Ankara’ya
getirilerek Cebesi Asri Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk Sağlık
Bakanı olan Refik Saydam, aralarla on dört yıl sürecek olan bu görevi sırasında
sağlık hizmetlerinin gelişmesine ciddi katkılar sağladı. Çeşitli şehirlerde
hastaneleri, doğum ve çocuk bakımevleri açtı. Sağlık personeli yetişmesi için
sağlık kursları, tıp öğrenci yurtları, Hıfzıssıhha Enstitüsü’nü ve Mektebini,
İstanbul ve Ankara’da verem savaş dispanserlerini kurdu. Onun başbakanlığı döneminde halkın İkinci
Dünya Savaşı’nın olumsuz etkilerinden korunmasına çalıştı. Hiç evlenmemişti.
Öldükten sonra adı bazısağlık ve eğitim kurumlarına verilmiştir.
KAYNAKÇA (Başlıcaları): İbrahim
Alâeddin Gövsa / Türk Meşhurları (1946), Hakkı Devrim / Türkiye Ansiklopedisi 4
(1974), Yurt Ansiklopedisi (c. 6, 1981), Milliyet Büyük Larousse Sözlük ve
Ansiklopedisi (c. 20, 1986), Kemal
Öztürk / İlk Meclis (1999), Falih Rıfkı Atay / Çankaya (2004), Süleyman
Yeşilyurt / Türkiye’nin Başbakanları (2006), Sema Dülger / Dünden Bugüne Devletin Zirvesindekiler / (2007),
İhsan Işık / Ünlü Devlet Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 1, 2013)
- Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013).