Osmanlı dönemi devlet adamı, şair (D. 1838, Erzurum - Ö. 1891, Viyana). Ayaşlı Esat Muhlis Paşa’nın oğludur. Geleneksel
öğrenimin yanı sıra, batı eğitimine uygun
biçimde yetiştirildi, özel Fransızca, fizik,
kimya, ekonomi dersleri aldı. 1853’te memurluğa
başlayarak Şûrayı Devlet üyesi (1869) ve başkâtibi (1870), Matbuat müdürü (1871), Defter-i Kakani nazırı (1876), Temyiz Mahkemesi başkanı (1876) oldu. V. Murat’ın kısa süren padişahlığı sırasında mabeyin başkâtipliğinde bulunduğu için II. Abdülhamit tahta geçince
büyükelçilikle İstanbul’dan uzaklaştırıldı.
Berlin’den (1877) sonra atandığı (1883) Viyana’da
intihar ederek öldü. İstanbul’a dönmesine müsaade edilmemesinden ileri geldiği
tahmin edilen bir melânkoli neticesinde Viyana’daki Elçilik binasının banyo
dairesinde havagazı ile intihar etmiş ve cesedi İstanbul’a getirilip Sultan
Mahmut türbesi bahçesine gömülmüştür.
Sadullah Rami Paşa, kaside biçimindeki
"Ondokuzuncu Asır" şiirinde
doğu-batı uygarlıklarını karşılaştırır, çağdaş uygarlığın ve müspet bilimin üstünlüklerini konu edinir. Ebüzziya Tevfik’in ondan
aktardığı örnekler Tanzimat döneminde
oluşan yeni düzyazı geleneğine katkısını
gösterir.
KAYNAK: İbrahim Alâeddin Gövsa / Türk Meşhurları (1946), Milliyet Büyük Larousse Sözlük ve
Ansiklopedisi (19. cilt, 1986).