Kurt İsmail Paşa

Osmanlı Devlet Adamı

Doğum
Ölüm
22 Şubat, 1897
Diğer İsimler
İsmail Hakkı Paşa

Osmanlı devlet adamı (D. 1818, Kars - Ö. 22 Şubat 1897, Üsküdar / İstanbul). Kars beylerinden ve hanedanından Şerif Beyin oğludur. İlk memuriyetini 1833’te Kars Sancağı’na bağlı Şüregel’in ayanı (asker ve vergi toplayan görevli) olarak yaptı. 1841’de İran, 1853’te Kırım Savaşları’na katıldı. 1863’te aşiretlerin iskânı için kurulmuş olan Fırka-i Islahiyye’de görev yaparak başarılar kazandı.

İsmail Hakkı Paşa, 1868 yılından 1875 yılına kadar (7 yı 9 ay) Diyarbakır Valiliği görevinde bulunduğu sürede çok büyük hizmetlerde yapmıştır. Diyarbakır’da bir basımevi kurarak, vilâyetin resmî gazetesi olan “Diyarbekir Gazetesi”ni çıkarmaya başlamış, ayrıca her yıl salname (yıllık) yayımlamıştır. Eğitim alanında da önemli bir hizmet olarak ıslahhaneyi (kimsesiz çocuklar bakım evi) açmış, bu kurum sayesinde sahipsiz çocukların eğitilerek meslek sahibi olmaları sağlanmıştır. Ayrıca birçok yeni sıbyan mektebi (ilkokul) ve rüşdiye (ortaokul) açarak, Diyarbakır’da eğitim görmüş insan sayısını artırılmıştır.

İsmail Hakkı Paşa, Diyarbakır’ın alt yapı çalışmalarına da çok büyük önem vermiş, diğer vilayetlerle bağlantıyı sağlayan eski yolları onarttığı gibi, yeni yollar da yaptırmıştır. Yeni su kanalları açtırarak, tarımsal alanlardan fazla ürün alınmasını sağladı. Güvenlik açısından da Diyarbakır’da gösterdiği en büyük başarısı, göçebe aşiretlerin ıslah ve iskân edilmesidir. Devletin otoritesini tanımayan bu aşiretlerin iskânı ile Diyarbakır güvenli bir kent olmuştur… Ayrıca; Diyarbakır Dağkapı dışındaki kışlaları, hükümet konağını, kendi adını taşıyan camiyi, evrak mahzenini, iki büyük havuzu, zaptiye koğuşu ile dairesini, ahırı, Burçlu Hapishanesi’ni, polis odasını, Gureba Hastanesi’ni, Debbağhane (deri tabaklanan fabrika)!yi; ayrıca 21 dükkan, bir kahvehane, bir fırın yaptırdı. Diyarbakır surları dışında, Harput yolu üzerinde, Seyrantepe semtinde bulunan camiyi kardeşi Meded Bey adına 1869-75 yıllarında  yaptırmıştır.  

Kurt İsmail Paşa, Diyarbakır Valiliğinden sonra l876’da Erzurum Valiliğine atanmış olan İsmail Hakkı Paşa, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’na katılmıştır. Savaştan sonra İstanbul’a çağrılmış ve burada da önemli görevlerde bulunmuştur. İsmail Hakkı Paşa, 22 Şubat 1897 tarihinde İstanbul-Üsküdar’da vefat etmiştir.

 HAKKINDA: Prof. Dr. Orhan Cezmi Tuncer / Diyarbakır Camileri (Diyarbakır: Müze Şehir. Ed. Dr. Ş. Beysanoğlu - M. S. Koz - E. N. İşli, İstanbul 1999), Oktay Karaman / Hatunoğlu Kurt İsmail Hakkı Paşa’nın Diyarbekir Valiliği, (Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, Erzurum 1999), Abdülgani Fahri Bulduk / Diyarbakır Valileri (Yay. Haz: Eyyüp Tanriverdi - Ahmet Taşğın, Ankara 2007).

 

 

KURT İSMAİL PAŞA MEDED BEY KIŞLA MESCİDİ

Askeri kışla içerisinde yer almaktadır. Diyarbakır Valisi Karslı Hatunoğlu Kürt İsmail Paşa tarafından kardeşi Meded Bey adına valilik yaptığı 1285-1292 H. / 1869-1875 M. yılları arasında yaptırılmıştır. Cami, 1922 yılında El-Cezire Cephesi Komutanı Cevat Paşa tarafından esaslı bir şekilde onartılmış- tır (Sözen, s. 111; Beysanoğlu, s. 692; Kuban, 2007, s. 574)

İsmail Paşa valilik yaptığı dönemde sur dışında yeni ya­pılaşma çalışmalarım başlatmıştır. Kurt İsmail Paşa Camisi, plan itibariyle Diyarbakır’daki camilerde uygulanan planlar­dan farklıdır. Bu plan tipini daha çok türbelerde uygulan­mıştır. Giriş kapısının hemen batısında tek şerefeli silindirik gövdeli minareye, girişin doğusundaki ilk pencerenin içinden çıkılmaktadır.

Yapı sekizgen planlı ve üzeri tek kubbe ile örtülü harim ile sekizgen bir revaktan meydana gelmektedir. Birkaç basa­makla çıkılan sekizgen revak köşelerde birbirine yakın iki­şer silindirik gövdeli üzerine sekiz adet dar kenarlarda sekiz adet geniş olmak üzere on altı yuvarlak kemerle dışarı açıl­maktadır. Üstü eğimli bir çatıyla örtülüdür. Harimin her bir cephesinde basık kemerli birer pencere kuzey cephesinde de basık kemerli bir kapı yer almaktadır. Sekizgen planlı harime kuzeydeki kapı açıklığından girilmektedir. İç mekânın üzeri bir kubbeyle örtülüdür. Kıble duvarında yarım daire planlı ve yuvarlak kemerli sade mihrap nişi diğer duvarlarda ise yuvar­lak kemerli birer pencere yer almaktadır. (Doç. Dr. Ali BORAN)

Yazar: Ali Boran

KURT İSMAİL PAŞA CAMİİ

Diyarbekir’de 1868 yılından başlamak üzere 7 yıl 9 ay görev yapmış olan Vali Kurt İsmail Paşa tarafından yaptırılmıştır. Paşa'nın, kardeşi Meded Bey adına yaptırıldığı için Meded Bey Camii, yanındaki kışladan dolayı Kışla Camii adlarıyla da bilinmektedir. Surların dışında, Harput Yolu üzerinde, Seyrantepe semtinde çeşme­siyle güney yakadadır. Yolun sağında (kuzey) kışlası da vardır. Sur içi geleneksel cami tasarımından çok farklı olarak tasarlanıp uygulanan tek katlı sekizgen planlı harimi çepeçevre ahşap kirişlemeli revakı do­lanır. Yan üç kenarda birer pencere, gü­neyde dışa taşan mihrap ve kuzeyde de kapı yer alır. 1971 Haziranında çektiğimiz fotoğrafta görü­len revakın tavan ahşap kirişlemeleri sonraki onarımda ahşapla kaplanmış bulunuyor. Revak dahil du­varlar iç ve dışta sıvalıdır. Pencerelerinin ve kapının kenarlarına dokunulmamış, çirkin bir pembe badana sürülmüştür.

Giriş kapısını sade bir çerçeve sarar. Üstündeki pencere müezzin mahfiliyle bağlantılıdır. Girişin do­ğusundaki pencereden, duvar içine yerleştirilmiş bir merdivenle buraya ulaşılır. Kitleyi revak çevirdiği için başka üst pencere yoktur. Minare, giriş kapısı sa­ğındaki (batı) köşede, beden duvarına oturtulmuş olup, dışa taşan ufak yay kesimi, kapı üst hizasına denk gelen S profilli bir taş konsol taşır. Yanlarında ufak (yavru) çıkmaları da vardır. Silindirik gövde, üstte dışbükey bir profille genişleyerek şerefeyi oluş­turur. Korkuluğu demir parmaklıklıdır. Gövdenin üst dış köşelerindeki çıkma destekler, revakın özgünü­nün böyle olmadığını gösteriyor. Müezzin mahfilin­den minareye bağlantı vardır. Çok sade mihrap yarım daire kesitli ve küresel örtülüdür.

Yukarda be­lirttiğimiz gibi, camiin kuzeyine Hükümet binası ve çeşme yaptırdı. Diyarbakır Belediye İmar Müdürlü­ğüne baktığım zaman (1957), genişletilen Harput Ka­rayolu nedeniyle taşlarını numaralatıp çeşmeyi geri­ye aldırmıştım. Sonra bir kez daha içe taşıtıldı.

KAYNAK: Prof. Dr. Orhan Cezmi Tuncer / "Diyarbakır Camileri" (Diyarbakır: Müze Şehir. Ed. Dr. Ş. Beysanoğlu - M. S. Koz - E. N. İşli. s. 210, YKY, İstanbul 1999). Adı geçen yazıdan özetlenmiştir.

Prof. Dr. ORHAN CEZMI TUNCER

Yazar: Orhan Cezmi Tuncer
FOTO GALERİ

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör