Osman Mazlum

Hukukçu, Şair

Eğitim
Bağdat Hukuk Fakültesi

Hukukçu, şair (D. 1922, Kerkük / Irak - Ö. 1996, Kerkük / Irak). Resmi öğreniminden önce mahalli mekteplerde Kur’ân-ı Kerim öğrendi ve Arapça eğitimi aldı. Bir yandan da ortaokul ve lise öğrenimini ardından, Bağdat Hukuk Fakültesini bitirerek, I956’dan itibaren Irak Adalet Bakanlığında çalışmaya başladı. Bu bakanlıktaki görevinden 1972 yılında emekliye ayrıldı. Emekli olduktan sonra Kerkük’te serbest avukatlık yaptı.

  Edebiyata aruz ve hece ölçüleriyle şiirler yazarak başladı. Şiirlerinde çoğunlukla yalnızlık, üzüntü temaları görülmektedir. Şiirin yanında düzyazıda da başarı sağladı. Divan edebiyatı üzerine yazdığı yazılar övgüyle karşılandı. Şiirleri Kerkük, Yeni Irak, Kardaşlık, Yurd ve Türk Kültür dergilerinde yayımlandı. Hoyratlarında daha çok felsefe, bilim, tasavvuf ve sosyal konulara yer verdi. Yazdığı gazeller ile de Irak Türkmen edebiyatında başarılı bulundu. Hoyratlarıyla, diğer şiir ve yazılarından daha büyük bir ün kazandı. Bazı gazelleri ve şiirleri dillerde dolaşacak kadar bilinen Osman Mazlum, Irak Türkmen edebiyatında büyük bir yere sahip olan Divan şairlerindendir. 

ESERLERİ (Şiir):

Kerkük Horyatları (3 cilt, 1951), Gönlümün Defterinden (1967), Abidin. Şiirler (1972), Hoyratlar (1975), Horozla Hasbehal (1986).

HAKKINDA: Osman Mazlum / Gönlümün Defterinden (Kerkük,1967), Ata Terzibaşı / Kerkük Şairleri (3.cilt, Kerkük, 1980), Osman Mazlum /  Horozla Hasbehal. (Bağdat, 1986), Fazıl Mehdi Bayat / Irak Türkmen Edebiyatı Örnekleri (Bağdat,1984), Kasım Sarıkahaya / Irak Türkmen Edebiyatçıları (Bağdat, 1987), Abdullatif Bendseroğlu / Irak Türkmen Edebiyatına Bir Bakış (1.cilt, Bağdat, 1989), Ziyat Akkoyunlu - Suphi Saatçi / Irak Muasır Türk Şairleri Antolojisi (Ankara, 1991), Suphi Saatçi / Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi (Ankara,1997), Kardaşlık Dergileri, Bağdat), Yurt Gazeteleri (Bağdat), Birlik Sesi dergileri), Şemsettin Küzeci, Kerkük Şairleri, 1.cilt, Ankara, 2006).

GAZEL

Bana sor bülbüle sen sorma muhabbet necedir

Ne bilir bag kuşu sevdadaki lezzet necedir

 

Nesine âşıksın gonca gülün bunca hezar

Lepcananımı gör anla letafet necedi

 

Yolunu bilmiyorum yaran yaz eyle benim

Bana sen söyle sabah yara dehalet necedir

 

Kaba vaiz o buhariyi dönüp gönlüme aç

Görüyor ateşini söyle kıyamet necedir

 

Vuraydı dud fırak şiryani hasret burusu

Olarak dıl yanıyor anla müsibet necedir

 

Ne izninde ferah var ne batnında serur

Kurumuş samami ki bilmez lünet necedi

 

Nice gelmiş ise dehre göçüyoröyle dahi

Ne bilir ferdi fert bidayet ne nihayte necedir

 

Bahar eyyami gibi tez geçer ahdi şebab

Kişi pir olsa bilir zevki sebavat necedir

 

Pir olup mikdeden kestim ayak pirmağan

Nicedir redlerimiz sakide halet nicedir

 

Ne bilir ael kısalık derdine elbab gına

Kara güngörmüşe sor halı kanaat necedir

 

Bilmez kıymet Fadıl ve şerefi hergeleler

Necba oğlu bilir asıl ve nicabet nicedir

 

Gamu hicran ile mazlum bilmez büktü zaman

Bize göstermedi hiç gencü saadet necedir

HORYATLARİNDAN

Sürme göze

Çekilir sürme göze

Namert kör göz açarsa

Darmanin sürme göze

                                                                                 

Yoksul adı

Yâd olmaz yoksul adı

Dünyanın ğemi qehri

Yarsızlar yoksuladı

                                                    

Dal ara

Sine ara dal ara

Bülbül safa istersen

Bir dikensiz dal ara

 

Dilde var

Yârin aşkı dilde var                                                                           

Dil var baldır yalanı

Kesilmeğe dilde var

 

Düze bilmez

Dil derde düze bilmez

Aslı kazaz olmayan

Dur, inci düze bilmez

 

Bağ dadın

Bülbül biler bağ dadın

Bin bir gece masalı

Destanıdır bağdadın

 

Güle yarı

Bülbül sor güle yarı

Gül dikenden utanmaz

Benzetmem güle yarı 

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör