Hekim, şair, astronom, matematikçi, hukukçu ve
ahlâkbilimci, filozof (D. Ağustos 980, Afşana
köyü / Babkent / Kharmisen / Buhara -
Ö. Haziran-Temmuz 1037, Hemedan). Tam adı Ebu Ali el-Hüseyn b. Abdullah
b. el-Hasan b. Ali b. Sina'dır. Asıl adı Hüseyin'dir. Doğuda İbn Sina,
Avrupa'da Avisenna / Auiseppa adı ile "Filozofların prensi" diye
tanındı. Bilim ve felsefe alanındaki eşsiz konumunu ifade etmek amacıyla
Ortaçağ bilgin ve düşünürleri tarafından kendisine verilen “eş-Şeyhü'r-Reîs”
unvanı ile de anıldı. Kendisine ayrıca "Hüccetü'1-Hak, Şerefü'l-Mülk,
ed-Düstûr" gibi sıfatlar da verildi. Aslen Belhli olan babası Abdullah
ailesiyle, Sâmânî Hükümdarı Nûh b. Mansûr döneminde başkent Buhara'ya yerleşti
(986) ve devlet büyükleri arasına girdi. İyi bir öğrenim görmüş olan babası
aynı zamanda İbn Sina'nın ilk hocasıdır. İbn Sina'nın çocukluk ve gençlik
yılları Samanoğulları hükümdarlığının son devrinde geçti. Aile ortamında
felsefe, geometri ve Hint matematiğiyle ilgili konu ve eserlerle karşılaşma ve
inceleme imkânı buldu, erken denilebilecek bir çağda felsefî konulara aşina
oldu. Kuvvetli bir zekâ ve hafızaya sahip olduğu için küçük yaşta dikkatleri
üzerinde topladı. Kendi ifadesine göre on yaşında Kur'an'ı ezberledi, edebiyatı
inceledi. İsmailî inanışından olan babasından nefs ve akıl konularını öğrendi.
Babası onu Hint aritmetiğini öğrenmesi için bir attarın yanına verdi. Ayrıca
İsmail el-Zahid’in hukuk derslerine devam etti. Daha sonra Buhara’ya gelen ve
felsefi konularda söz sahibi olan Ebu Abdullah el-Natilî’nin öğrencisi oldu.
El-Natilî’nin yanında İzagocya’yı okumaya başladı. İbn Sina, bu kitapla
ilgili yaptığı açıklamalarla el-Natilî’yi
kendisine hayran bıraktı. Daha sonra mantık kitaplarını kendisi okudu.
Öklid’in kitaplarını, Batlamyus’un el-Mecesti kitabını inceledi. El-Natilî’nin
Karkanc’a gidişinden sonra fizik ve matematik kitaplarını yorumlarıyla birlikte
inceledi. Tıp kitaplarını okuyarak bu konuda yetkinleşti. İbn Sina, tıpla
birlikte İslâm Hukukunu da incelemeye devam ettiği dönemde on altı yaşındadır.
İbn Sina, metafiziğe yönelerek Aristo’nun Metafizik adlı kitabını Arapça
tercümelerinden okudu. Daha sonra Fârâbî’nin Fî Ağrad Kitabu mâ ba’d
et-Tabia (Aristo’nun metafizik konusu hakkında) kitabını inceledi.
O sıralarda Buhara’nın sultanı Nuh b. Mansur rahatsızlanınca, onu
tedavi etmesi için saraya çağrıldı. Sultanı iyileştiren İbn Sina, saray
kütüphanesindeki kitaplardan da yararlandı. Bu dönemde on sekiz yaşında olan
İbn Sina, bütün ilimlerde ustalaştı. Buhara’dan ayrılarak Karkanc’a gitti.
Orada Ebu’l-Hüseyin el-Sahli’yle birlikte çalıştı. Nesa, Baverd, Tus, Şikkan,
Semnikan ve Câcerm’e seyahatler yaptı. Curcan’a Sultan Kabus’un yanına gitti.
Kabus’un hapsedilmesinden sonra Duhistan’a geçti, sonra tekrar Curcan’a döndü.
Mecd ed-Devle’nin hanımı ve oğluna hizmette bulunmak üzere Rey’e geldi.
Melankoliye tutulan Mecd ed-Devle’yi tedavi etti. Daha sonra Kazvin ve
Hamedan’a giderek Kadbanaveyh’in hizmetine girdi. Şems ed-Devle rahatsızlanınca
yanına giderek sultanı iyileştiren İbn Sina, kendisine yapılan vezirlik
teklifini kabul etti. Ancak ordu tarafından hapsedildi. Kaçarak kırk gün Ebu
Said İbn Dahdûk’un evinde gizlendi. Sultan tekrar rahatsızlanınca saraya
getirilerek ikinci kez vezir oldu. Sultan ölünce, Alâ ed-Devle’ye bir mektup
yazarak, hizmetine girmek istediğini bildirdi. Bunu haber alan yeni sultan Tâc
el-Mülk tarafından dört ay kaleye hapsedildi. Hapisten kurtulunca İsfehan’a,
Sultan Alâ ed-Devle’nin yanına gitti. Sultanla birlikte gittiği Hemedan’da
kulunç hastalığına yakalandı, orada öldü ve oraya gömüldü.
Ebu’l-Hüseyin el-Arûdî adındaki bir komşusunun
isteği üzerine bütün ilimleri özetleyen el-Hikmetü’l-Arûdiyye adlı
eserini yirmi bir yaşında yazdı. Bu eserinde matematik dışındaki tüm ilimleri
sergiledi. Ebu Bekir el-Berkî adlı bir komşusu için de el-Hâsıl ve’l-Mahsûl
adlı eseri kaleme aldı. Aynı kişinin isteği üzerine ahlâk konusunda el-Birr
ve’l-İsm adlı kitabını yazdı. İbn Sina bu kitabın tek nüshasının Ebu Bekir
el-Berkî’de olduğunu söylemişti. Curcan’da el-Şirazî için el-Mebde’
ve’l-Meâd ve el-Ersâdu’l-Külliye adlı kitapları yazdı. El-Kanûn’un
başlangıcı ve diğer eserlerden bir bölümü burada kaleme aldı. Şems ed-Devle’nin
sarayında eş-Şifa’sını yazmaya başladı. Rey’de dört ay kaldığı kale
hapsinde Hayy b. Yakzan, Hidayât ve Kulunç eserlerini
kaleme aldı. İsfahan’da eş-Şifa’yı tamamladı. Sonra en-Necat’ı
yazdı. Hemedan’da Farsça Danişname-i Alâi adlı kitabını yazdı. Lisanu’l-Arab
adındaki eseri müsvedde olarak kaldı.
İbn Sînâ, İslâm felsefesi geleneğinin Fârâbî okulu
içinde yer alır. Bir bakıma Fârâbî'nin öğrencisi ve halefidir. El-Kindî'nin
kurduğu felsefeyi geliştirip kurumsallaştıran Fârâbî ile İbn Sina'dır
denilebilir. Dolayısıyla XI. yüzyıldan sonra İslâm dünyasında felsefe denince
akla öncelikle Fârâbî ve İbn Sînâ gelmektedir. İbn Sînâ ayrıca bir felsefe
tarihçisi, tabip ve ilim tarihçisidir; el-Kânûn fi't-Tıbb ve eş-Şifâ
gibi eserler bunun göstergesidir. İbn Sînâ, İslâm bilim ve düşünce tarihinde
ilk kez felsefe ve bilimlerin ansiklopedisini oluşturmuştur. Mantık, tabiiyyat,
riyâziyat ve metafizik gibi disiplinlerle ilgili oldukça hacimli eserler
vermiştir. Ayrıca Kur'an'ın bazı sûrelerini tefsir etmesi, namaz, kader,
nübüvvet ve âhiret gibi konuları tartışarak doğrudan dinî meselelere de
girmesi, eserlerinin İslâm dünyasında daha çok kabul görmesine yolaçtı. İbn
Sinâ zamanının ünlü şairlerinden de biriydi. Doğu, özellikle Fars edebiyatında
rubaî türünün esasını kuranlardandır. XI. yüzyıldan itibaren eserleri Latinceye
ve zamanla diğer Batı dillerine çevrildi ve Batıda önemli bir etkisi oldu.
Böylece hem İslâm hem de Batı düşüncesini doğrudan etkiledi, bu nedenle de onun
kişiliği, fikirleri ve eserleri üzerinde çok sayıda çalışma yapıldı.
ESERLERİ:
eş-Şifâ' (ansiklopedi tarzında yazılmıştır: mantık,
tabiiyyat, riyaziyat ve ilâhiyat bölümlerinden oluşur. 22 cilt,
Kahire,1952-1983), en-Necât (felsefenin temel konularında bilgi verir), el-Îşârât
ve't-Tenbîhât (eş-Şifâ'da ele alınan konular bu eserde yeni bir
sistematik içinde sunulur), Dânişnâme-i 'Alâ'î /Hikmet-i'Alâ'î
(ansiklopedi tarzında ve Farsça, ilk felsefe kitabı sayılabilir), el-Mebde'
ve 'l-Me'âd (metafizik ve ahlâk konusunda), 'Uyûnü'l-Hikme (mantık,
tabiiyyat ve metafizik üzerine), et-Ta'lîkât (felsefenin temel konularıyla
ilgili ders notları), el-Mübâhaşât (öğrencilerince kendisine sorulan
soruların cevapları), Hayy b. Yakzân (insanın bedeni ve nefsanî güçleri
üzerine), el-Hikmetü'l-Meşrikiyye (mantık, tabiiyyat, riyaziyyat ve
ilahiyyat üzerine), el-İnsâf (20 cilt, Aristo'yu yeterince
anlamayanların eleştirilerine cevaplar), el-Hidâye (felsefenin mantık,
tabiiyyat ve ilahiyat bölümü hakkında sistematik bilgi), el-Hikmetü'l-'Arûziyye
(ansiklopedik tarzda felsefe eser), Ahvâlü'n-Nefs (nefsin tanımı,
oluşumu, güçleri, ölümsüzlüğü ve bedenle ilişkisi), Lisânü'l-Arab
(Arapça sözlük), el-Kânûnfi't-Tıbb (Tıp biliminin genel konuları ve
ilâçlar, Taşkent 1954-1961. Son Türkçe çevirisi: Prof. Dr. Esin Kahya,
1995-2003), el-Urcûze fi't-Tıbb (el-Kânûnfi't-Tıbb’ın özeti), Def'u
'l-Mazarri 7-Külliyye ani'l-Ebdâni'l-însâniyye /Tedârik ü Enva
'i'l-Hatâ'i'l-Vâkı'afi't'Tedbîr (felsefi, günümüze ulaşamadı). Felsefî
Kıssalar (Taşkent, 1963), Benmiy ve İbn Sinaning Sual Cevableri
(Taşkent, 1950), Ziynet (Taşkent, 1992), Salaman ve İbsal (şiirler
ve kıssalar. Taşkent, 1980), Şi'rler (Taşkent, 1965), Şi'rler ve
Tıbbî Dastan (Taşkent, 1981).
Bunların dışında ise yüzü aşkın risalesi olduğu
bilinmektedir.
KAYNAKÇA: O. N. Ergin / İbn Sînâ Bibliyografyası
(1937, gen. 2. bs. 1956), George C. Anawati / Mü'eîlef-Ğlü İbn Sina (Kahire,
1950), Saîd-i Nefisi / Bibliographie des prinçipaux travaux européens sur
Avicenna (Tahran, 1953), Yahya Mehdevî / Fihrist-i Nüshahâ-yı Musannefâtı İbn
Sina (Tahran, 1954), M. Züheyr el-Bâbâ / Min Müellefâti İbn Sina (Halep, 1984),
J. L. Janssens / An Annotated Bibliography on İbn Sina (1970-1989), M. Cunbur /
"Türkiye'de 1983-1986 Yılları Arasında İbn Sina'ya Dair Yayınlar":
İbn Sinâ (980-1030) Anma ve Tanıtma Toplantıları (1984-85, 1986,87),
"Türkiye'de Cumhuriyet Döneminde Îbn Sinâ Hakkında Yazılar" / Îbn
Sina Kongresi Tebliğleri (haz: Ali Haydar Bayat, 1984), İ. Möminov /
Vidayuşiysya Misliteli Sredney Azii (Moskova, 1966), S. Mirzayev / Îbn Sinaning
Şarkşunaslık İnstitüfide Mevcud Eserleri (Taşkent, 1955), S. Rahimov / Ebu Ali
Îbn Sina Ta'lim ve Terbiye Hakkında (Taşkent, 1967), A. İrisov / Ebu Ali İbn
Sina Hayatı ve İcadı (Taşkent, 1980), A. İrisov / İbn Sina Ma'rifetperver Edib
(Taşkent, 1962), N. Kamilov / İbn Sina ve Dante (Taşkent, 1983), M. Asım / İbn
Sina Kıssası (Taşkent, 1982), A. Kayımov / Ebu Reyhan Beruniy Ebu Ali İbn Sina
(Taşkent, 1987), Büyük Türk Filozof ve Tıb Üstadı İbni Sina: Şahsiyeti ve
Eserleri Hakkında Tetkikler (1937), GAL (c. 1, sayfa: 589-600), Suppl. (c. 1,
sayfa: 812-816), İbn Sina Doğumunun Bininci Yılı Armağanı (ed: Aydın Sayılı,
l984), TDEA (c. 4, sayfa: 320), TDVİA (c. 20, s. 319-358), Uluslararası İbni
Sina Sempozyumu Bildirileri (haz: M. Cunbur-O. Doğan, 1984), D. Gutas / İbn
Sinâ'nın Mirası (der: M. Cüneyt Kaya, 2004), TDOE –TDE Ansiklopedisi (c. 5,
2005), İhsan Işık / Ünlü Bilim
Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 2, 2013) - Encyclopedia of
Turkey’s Famous People (2013).