Dil bilimci (D. 24 Ekim 1926, Akhisar / Manisa -
Ö. 5 Kasım 2009, İstanbul). Asıl
adı İlhan Tolun’dur. Yazar Ekrem Hakkı Ayverdi’nin eşi olan İlhan Ayverdi; baba
tarafından Dağıstan, anne tarafı Rumeli asıllıdır. Ailesi, 1877-78 Osman-Rus
Savaşı (93 Harbi) sırasında topraklarını
terk ederek önce Bursa’ya sonra İzmir / Ödemiş’e yerleşmişti. Babası Murat Tolun Bey, Kurtuluş
Savaşı yıllarında (1919-22) Galip Hoca diye
bilinen Celal Bayar’ın silah arkadaşı;
Milli Mücadele yıllarında Akhisar Cephesi Kuvay-ı Milliye Komutanı olarak görev
yapmış olan bir İstiklal Madalyası sahibiydi.
İlhan Hanım, posta müdürü olan babasının Akhisar’a atanmasından sonra dünyaya
geldi. İlk ve ortaokulu doğduğu yerde tamamladı. Akhisar’da lise olmadığından
öğrenim için İzmir’e gitti ve 1943 yılında İzmir Karataş Lisesi’ni bitirdi.
Hastalığı nedeniyle iki yıl ara verdiği
öğrenim yaşamına İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve
Edebiyatı Bölümü’nde devam etti. Burada, Türk tarihinin ilk edebiyat profesörü
olan Ali Nihat
Tarlan, edebiyat tarihçisi İsmail
Hikmet Ertaylan ve Prof. Mehmet
Kaplan’ın öğrencisi oldu. Gazeteci yazar Ahmet
Kabaklı ile sınıf arkadaşı oldu ve dostlukları
ömür boyu devam etti. Fakültede öğrenciyken bir yandan da İstanbul Milli Eğitim
Müdürlüğü’nde memur olarak çalıştı. Çalıştığı dairede tanıştığı Mehmet
Örtenoğlu Dede ile tanışması bütün hayatını etkiledi. Mehmet Dede aracılığıyla
da yazar Samiha Ayverdi ve Samiha
Hanım’ın hocası Kenan Rıfai (Kenan
Büyükaksoy) ile tanıştı. Üniversite öğrenimini 1949 yılında tamamladı.
Edebiyat
öğretmenliği yapmaya başlayan İlhan Hanım, sırası ile Anarat Higutyan Ermeni
Ortaokulu, Galatasaray Lisesi, Zoğrafyon Rum Lisesi (1951-55), Saint
Joseph Lisesi ve Saint Michel Fransız Lisesi’nde görev yaptı. 1960
yılında ise Çapa Eğitim Enstitüsü’nde bir süre öğretmenliğe devam ettiyse de
aynı yıl öğretmenlikten ayrıldı. Öğretmenliği bıraktıktan sonraki yaşamını
sivil toplum çalışmaları, özel kültür faaliyetleri ile doldurdu.
İlhan Hanım, 8
Ekim 1959 tarihinde Samiha Ayverdi’nin kardeşi mimar ve mühendis olan
müteahhit Ekrem Hakkı Ayverdi ile evlendi. Eşinin Anadolu ve
Rumeli’de gezerek yirmi yıllık bir çalışma sonucunda dört ciltlik “Osmanlı
Mimari Eserleri” adlı kitabı meydan getirmesine katkıda bulundu. 1966-82 yılları
arasında Türk Kadınları Kültür Derneği’nin başkanlığını yaptı. 1970’li
yıllarda Kubbealtı Cemiyeti’nin kuruluşuna Samiha ve Ekrem Hakkı Ayverdi ile
birlikte öncülük etti. Bu dernek, Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı
adıyla vakfa dönüştürüldükten sonra başkanlığını üstlendi. “Kubbealtı”
dergisinin yayımlanmasında, vakfın yayın, seminer, konferanslar, müzik
çalışmaları ve çeşitli sosyal faaliyetlerinde eşi Ekrem Hakkı Ayverdi ve Samiha
Ayverdi ile birlikte omuz verdi. Kimi kaynaklarda kendisinden; “edebiyle
edeplenip, ilminden feyz alınıp, doğruluğu ile aynı doğrultuda olunması
gereken” kişi olarak anlatılır.
1976 yılında,
Kubbealtı Vakfı’nın yayımlamaya karar verdiği “Misâlli Büyük Türk Lugati”nin hazırlanması
ve yazılması işini üstlendi. Bu eser üzerinde yirmi sekiz yıl aralıksız olarak
çalıştı ve 2004 yılında 3 cilt halinde tamamladı. XIII. yüzyıldan
günümüze kadar Türk dilinin envanterini çıkaran ve binlerce örnekle donatılan
bu eser, Kasım 2005’te yayımlandı. İlhan Ayverdi, bu eser ile Türkiye
Yazarlar Birliği tarafından 2005’te dil alanında “Yılın Yazarı”
seçildi.
İlhan
Ayverdi’nin 80. yaşını kutladığı 2006 yılında Kubbealtı Neşriyat tarafından
hayatından kesitler sunan bir kitap hazırlandı. Zeynep Uluant ile Aysel Yüksel
tarafından hazırlanan “İlhan Ayverdi: Bir Hayat Bir Lûgat: 80. Yaşına
Armağan” adlıyla yayımlandı. Ayverdi, ölümünden önce, kururcularından
olduğu Kubbealtı Akademisi Kültür ve Sanat Vakfı’nın başkanıydı. Öldüğünde
Merkezefendi Camisi’nde kılınan cenaze namazının ardından Merkezefendi
Mezarlığı’nda toprağa verildi.
“... Bu koşullar göz
önünde bulundurulursa, başta Osmanlıca olmak üzere, yabancı sözcüklere daha çok
yer veren , üç ciltlik ‘Misalli Büyük Türkçe Sözlük’ün değişik bir işlevi
olacağı anlaşılıyor.
“Genel dil dolaşımında yaşayan yabancı bir sözcüğün Türkçe karşılığının bulunması,
tanımının yapılması, nasıl kullanıldığının örneklerle belirtilmesi, kökeninin,
vurgulanmasının gösterilmesi; her sözlükçünün zorunlu saydığı kurallar
arasındadır.
“Misalli Büyük
Türkçe Sözlük’ü 30 yıl emekle hazırlayan İlhan Ayverdi’nin çalışması küçümsenemez.
Her ne kadar sözlükçülükte birbirinden yararlanma geleneği varsa da, her
sözlüğün kendine özgü bir kişiliği de vardır.
“İlhan Ayverdi’nin
sözlüğü üzerine Selim İleri’nin izlenimleri söyle:
“ ‘Sonunda ‘Misalli
Büyük Türkçe Sözlük’ yayımlandı. Gerçekten bir ömrün verimi. Göz kamaştırıcı
bir sözlük. İlhan Ayverdi’nin kişisel çabasına, zaman içinde, başka dil
tutkunlarının emeği de eklenerek.’ ” (Mustafa Şerif
Onaran)
KAYNAK: Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi 2 (2002), Selim İleri /
‘Sözlükler, Bir Sözlük’ (Cumhuriyet, 31.1.2006), Mustafa Şerif Onaran /
‘Misalli Büyük Türkçe Sözlük’ (Cumhuriyet Kitap, 16.2.2006), İsmet Binark / Bir
İhlas Abidesi İlhan Ayverdi (2006), Zeynep Uluant - Aysel Yüksel /
İlhan Ayverdi: Bir Hayat Bir Lûgat - 80. Yaşına Armağan (2006), Aysel
Yüksel / “Türkçeye Adanmış Bir Hayat: İlhan Ayverdi” (İzmir Türk Kültür ve
Sanat Derneği’ndeki konuşma, 17 Kasım 2007).