Dilbilimci, eğitimci, siyaset adamı (D. 1904, Drama /
Yunanistan – Ö. 3 Mart 1989, İstanbul). Tam adı Hasan Tahsin Banguoğlu olup, Drama
eşrafından Ahmet Cevdet Efendi ile Rukiye Hanım’ın oğludur. Balkan Savaşı (1912-13)
sırasında ailesiyle birlikte İstanbul’a göç etti. İlk ve orta öğrenimine
Selanik’te Fransızca öğretim yapan Mission Laice Françes’te başlayarak,
Drama’da sürdürdü. 1926 yılında İstanbul Erkek Lisesi’ni ve 1930 yılında İstanbul
Dârülfünûnu (Üniversitesi) Edebiyat Fakültesi’ni bitirdi. 1930-32 yılları
arasında Ankara’daki Gazi Terbiye Enstitüsü’nde edebiyat öğretmenliği yaptı.
1932 yılında doktora çalışmaları için Berlin’e gönderilerek, ünlü Türkiyâtçı
Willy Bang-Kaup’ın (1869-1934) yanında doktora çalışmasına başladı. Hocasının
ölümü üzerine Breslau Üniversitesi’ne geçti ve burada F. Giese ve Carl
Brockelmann’ın (1868-1956) yanında eğitimini sürdürdü. 1938 yılında “Altosmanische
Sprachstudien zu Suheyl ü Nevbahar”
başlıklı tez çalışmasıyla doktor unvanını aldı. Aynı yıl içinde
Ankara’ya döndü ve Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Edebiyatı Enstitüsü’ne Türk
dili doçenti olarak atandı.
Banguoğlu, 1943 yılında Bingöl Milletvekili seçilerek
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’ne girdi ve 1948 yılında Millî Eğitim
Bakanlığı’na getirildi. Bu görevi sırasında ilköğretime din derslerinin
konması, imam-hatip okullarının açılması ve ilahiyat fakültesinin kurulması çalışmalarını
yaparak, bakanlık görevini 1950 yılına kadar sürdü. 1950-55 yılları arasında
Ayvalık’ta çiftçilik işleriyle uğraştı. 1955’te İngiltere’ye gitti ve 1959’a
kadar Londra Üniversitesi’ne bağlı School of Oriental and African Studies adlı
kuruluşta eski ve yeni Türk lehçeleri okutmanı olarak çalıştı, karşılaştırmalı
Türk dilleri dersi verdi. Daha sonra Ankara’ya döndü ve Ankara Üniversitesi
İlahiyat Fakültesi’nde profesör olarak Türkçe Dinî Metinler Kürsüsü’nde dersler
vermeye başladı. 1960’ta İlahiyat Fakültesi Dekanlığı’na getirildi. Bir ara
İstanbul’a giderek İstanbul Üniversitesi’nde ve Robert College’de görev yaptı.
Tahsin Banguoğlu, 1960-63 yıllarında Türk Dil Kurumu
Başkanlığı görevinde bulundu. 1961 yılında CHP’den Cumhuriyet Senatosu Edirne
üyeliğine seçildiyse de İsmet İnönü’nün “ortanın solu” politikasına karşı çıkıp
CHP’den ayrılarak Yeni Türkiye Partisi (YTP)’e geçti, 1966 yılında bu partinin genel
başkanlığını yaptı. 1973 genel seçimlerinden sonra siyasal yaşamdan çekildi. 1963-66
yılları arasında Halkevleri genel başkanlığı yaptı. Siyasî hayattan çekildikten
sonra bilimsel çalışmalara yöneldi. 1989’da öldükten sonra kimi öğretim
kurumlarına adı verildi. Arapça, Farsça, Eski Türkçe ve Çağatayca’nın yanı sıra
Almanca, Fransızca ve İngilizce de biliyordu.
Tahsin Banguoğlu, özellikle Türk Dil Kurumu Başkanlığı
yaptığı yıllarda dil çalışma ve tartışmalarının içinde bulunmuş, bir bilim ve
siyaset adamı olarak söyledikleri bugün tarihî belge değerindedir. Türkiye’nin
en kıdemli dilcilerinden kabul edilen Banguoğlu, Türkiye’de ilk dilbilgisi
kitabı olan “Ana Hatlarıyla Türk Grameri”
(1941) adlı kitabı yazmıştı. Ayrıca “Türkçenin
Grameri” (1974), adlı bir dilbilgisi kitabı daha vardır. Türkçecilik ve
sadeleşme konularındaki yazılarını “Dil
Bahisleri” (1987) adıyla bir kitapta topladı; 1965 Adalet Partisi iktidarı
sırasında Tercüme Bürosu istifaları ve TBMM’deki dil tartışmaları üzerine
yaptığı konuşmaları da bu kitapta yer almaktadır.
Araştırmalarını özellikle Türkiye Türkçesi’nin
gramerini belirlemeye yönelten Banguoğlu, Türkçeyi yabancı dillerin
boyunduruğundan kurtarmaya ve yazı dilini konuşma diline yaklaştırmaya
çalışmıştı. Gramer öğretimi ile matematik öğretimini aynı derecede önemli
görüyor ve bunların birbirlerini bütünlediğini düşünüyordu. Arapçanın gramerini
temele koyan ve Türkçenin gramerini bu kalıba uygun olarak dökmeye çalışan
girişimlere karşı çıktı ve yeni Türk gramerinin dilin kendi yapısal
niteliklerine ve gelişim biçimine uygun olması gerektiği ilkesini benimsedi.
1940 yılında yayımladığı Ana Hatlarıyla Türk Grameri adlı
çalışması, Cumhuriyet Dönemi’nde bu yönde atılmış ilk önemli adım kabul edildi.
Bundan sonra yayımladığı Türk Grameri I, Sesbilgisi (1959) ve Türkçenin Grameri (1974)
adlı yapıtları ise bu yöndeki girişimlerini olgunlaştırmayı amaçlıyordu. 1985
yılında Bekir Sıtkı Sezgin ile birlikte Türkiye Yazarlar Birliği Üstün Hizmet
Ödülünü almıştı.
BAŞLICA ESERLERİ:
Altosmanisches
Sprachstudien zu Suheyl u Nevbahar (Süheyl ü Nevbahar Üzerine Eski
Osmanlıca Dil Çalışmaları, Breslau 1938), Ana
Hatlarıyla Türk Grameri (1940), Dil
Bahisleri (1. cilt 1941 – 2. cilt 1942), Devlet Dili Türkçe Üzerine (1945), Uygurlar ve Uygurca Üzerine (1958), Türk Grameri Ses Bilgisi(1959), Çocuk Katliamı (1965), Türkçenin
Grameri (1974), Kendimize Geleceğiz
(1984), Eğitim ve Kültür Trajedimiz:
Kendimiz Olmaktan Nasıl Çıktık? (Haz. Olcay Yazıcı (2001).
KAYNAKÇA: Milliyet Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi (cilt
3, s. 1293, 1986), Atilla Özkırımlı / Türk Edebiyatı Ansiklopedisi (c.1, s. 188,
4. bas., İstanbul 1987), M. Ertuğrul Düzdağ / Nâhoş Sadalar (Zaman, 25.8.1989),
İhsan Işık / Yazarlar Sözlüğü (1990, 1998) - Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi
(2001, 2004) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür
Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007) – Ünlü Bilim Adamları (Türkiye
Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 2, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People
(2013), Osman F. Sertkaya / TDV İslâm
Ansiklopedisi (c. 5, 1992), Şükran Kurdakul / Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (gen.
6. bas. 1999), İhsan Işık / TEKAA
(2006), Remzi Demir - Doğan Atılgan / Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi ve
Türkiye’de Beşerî Bilimlerin Yeniden İnşası - Elli Portre (2008).