Bürokrat
(D. 1851, Diyarbakır – Ö. 1890,
Diyarbakır). Mustafa Sıtkı Efendinin oğlu, Ziya Gökalp’in babasıdır. Annesi ise
Müftü Derviş Efendinin kızı Hatice Hanımdır. Babası ile zamanının tanınmış ilim
adamlarından dersler alarak yetişti. 1873 yılında Vilayet Evrak Müdürü olarak
çalışmaya başladı ve on iki yıl bu görevi yaptı. Aynı zamanda Vilâyet Matbaası
Müdürü olarak haftalık Vilayet
gazetesini çıkardı, bu gazetenin başyazarlığı ile Meclis-i İdare-i Vilâyet
Müddei-i-Umûmîliği’ni birlikte yüttü. Anılan bu üç resmî
görevinden başka, Matbaa Komisyonu ile Sicill-i Ahlâk Komisyonu’nda da,
başkanlardan sonra gelen birinci üye olarak görev yaptı.
M.
Tevfik Efendi, Diyarbekir ilinin yeniden
tarihini yazdı ve risale (küçük kitap) olarak yayımlayarak Diyarbakır Vilâyet
Salnamesi (bir tür yıllık)’ne ekledi. 1877 yılında mülkiyede “Sâlise”
rütbesini aldı. Daha
başarılı hizmetleri nedeniyle rütbesi “Sâlise”den “Sâniyye”ye yükseltidi. kendisine
önerilen Diyarbakır dışındaki daha büyük memuriyetleri, baba ocağından
ayrılmamak için, kabul etmedi.
Mehmet Tevfik Efendi, ölümünden
birkaç yıl önce Diyarbekir Vilâyeti Nüfus Nazırı oldu. İlin güneyi ile güneybatısındaki
Kürt ve Arapları nüfus kaydına geçirdi. Ancak bu görevden döndükten sonra yorgunluktan
göğsünde meydana gelen rahatsızlık yüzünden, henüz 39 yaşındayken öldü.
Tevfik Efendi; ilmen yüksek, fikren yenilik sever,
ahlâken fevkalâde gerçekçi olduğu ve ikram yapmaktan hoşlandığı gibi, ölünceye
kadar beş vakit namazını kılmış olan bir kişiydi. Ölüm yatağında bile namazını
gözleriyle kılmaktan geri kalmamıştı. Her sabah namazından sonra Kuran-ı Kerîm’den ve Delâil-i- Hayrât’tan birer cüz okumayı
alışkanlık haline getirmişti. Yaşamı boyumca işret ve başka hiçbir haram olan
şey yapmamıştı… 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı (93 Savaşı)
sırasında orduya yardımlar toplanırken de Tevfik Efendi'nin, malî gücünün
üstünde bir
cömertlik gösterdiği bilinmektedir. İnsan olmanın tüm
özelliklerini kişiliğinde toplamış olmakla birlikte, güçlü bir kalem ve hizmet
anlayışına da sahipti.
KAYNAKÇA:
1877 Diyarbekir Salnamesi (9. Sâlnâme, s. 96),
Şevket Beysanoğlu / Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları (c. II, s.
6-14, 2. Basım 1997).