Fikret Kuşçuoğlu

Eğitimci, Şair

Doğum
03 Mart, 1948
Eğitim
Erzurum Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü, Anadolu Üniversitesi AÖF
Burç

Eğitimci, şair. 3 Mart 1948, Besni / Adıyaman doğumlu. Besni Dumlupınar İlkokulu ve Ortaokulu,  Adıyaman Lisesi, Erzurum Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü mezunu. Daha sonra Anadolu Üniversitesi AÖF’de lisans tamamladı. Gaziantep ve İstanbul’daki ortaokul ve liselerde Türkçe-edebiyat öğretmeni olarak görev yaptı. 2007 yılında, okul müdürü olarak yirmi yedi yıl çalıştığı Küçükçekmece Kumsal İlköğretim Okulundan emekliye ayrıldı. hayatını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdüren Fikret Kuşçuoğlu, Serpil Kuşçuoğlu ile evli; Selvihan, Oğuzhan, Işılay Akkan adlarında üç çocuk babasıdır.

Doğa ve İnsan” adlı ilk şiiri 1981’de Hürriyet gazetesinde yer alan Kuşçuoğlu’nun, Milli Eğitim Bakanlığınca çıkarılan Eğitim dergisinde, İstanbul Büyük Şehir Belediyesinin Sevgi Çemberi dergisinde, ayrıca Yeni Defne ve Size dergileri gibi çeşitli gazete ve antolojilerde şiirleri yayımlandı.

On civarında şiiri İsmail Ötenkaya, Tahir Sıral ve Mustafa Malay gibi bestekârlar tarfından bestelenmiş olan Kuşçuoğlu, 24 Kasım Öğretmenler Günü nedeniyle 2004 yılında yapılan şiir yarışmasında “Günün Kutlu Olsun Öğretmenim” adlı şiiriyle İstanbul il birincisi oldu. Bestekârlar derneği,  İLESAM, Bakırköy Sanatçılar Derneği üyesidir.

ESERLERİ (Şiir):

Arayış (1998), İzi Kalacak (2001), Çiçek Açtı Şiirler (2003), Düşlerimi Aşkın Yordu (2005), Sevginin Adı Şiir (2006), Sonbahar Yüzlüm (2008). 

HAKKINDA: Ferit Ragıp Tuncor / Her Sayıda Bir Şair- Fikret Kuşçuoğlu (Size dergisi, Mayıs 2001), İsa Kayacan / Fikret Kuşçuoğlu’nun İç Kitabı (Yenigün, Burdur, 11 Ağustos 2006).

GÜNÜN KUTLU OLSUN ÖĞRETMENİM

Ben seni

Edirne’de, Van’da, Gevaş’ta

Bir kara tahta başında

Kutsal vatan topraklarında

Cumhuriyetin ilk harcı atılırken görmüştüm

Bir kararlılık bir yaratıcılık vardı bakışlarında

Güven veriyordu duruşun,

İnanç vardı gözbebeklerinde …

Taşa çamura uzanıyordu

Kalem tutan ellerin …

“Bu memleket, bu çocuklar benim” dedin

Günün kutlu olsun öğretmenim

 

Ben seni,

Gencecik bir yedek subayken

Menemen’de görmüştüm

Baş koymuştun çağdaşlığın yoluna

“Yeni biçilmiş bu gök ekin”

“Bu taptaze fidan”

“Bu gencecik cumhuriyet şehidi, kim” dedim

Hep bir ağızdan Mustafa Fehmi Kubilay dediler

 

Sonra,

Yediden yetmişe

Cehaletle savaşı anlatırken görmüştüm seni.

Bir baktım, tohumu ıslah eden ziraatçı,

Bir baktım, ilkyardımı öğreten hemşire,

Bir baktım,barışın elçisi

Cumhuriyetin bekçisi olmuş,

Gönüllere dolmuşsun …

Günün kutlu olsun öğretmenim

 

Ben seni,

Güneydoğuda,

Bir dağ köyünde

Bir ilköğretim okulunun önünde

Karanlıkla nefes nefese bir gece yarısı,

Göğsünü teröre siper ederken görmüştüm.

Zar zor çıkıyordu ağzından kelimeler …

Seni pür dikkat ile dinledim …

“Bayrak dalgalanacak” dedin

“İstiklal Marşı söylenecek” dedin

Vatan uğruna, bayrak uğruna

153 şehit verdin …

Şimdi, bayrak da sensin

Vatan da sensin

Sana sadece öğretmen değil,

Kahraman densin …

Uykuların rahat,

Geleceğin umutlu

Günün kutlu olsun öğretmenim

PARKTA BİR YALNIZ ADAM

Teninizi yakmayan güneş,

Ilık bir sonbahar rüzgârı,

Hafiften öpüyor yanaklarınızı,

Mecali tükenmiş yapraklar düşüyor omuzlarınıza…

 

Parkta bir yalnız adam,

Bir eski banka büzülmüş kimsesiz,

Yüzünden okunuyor garipliği,

Bir derin aşk bitirmiş yarınlarını,

Bir kara sevda çökertmiş omuzlarını,

Bir çaresizlik sinivermiş dört bir yanına,

Atıvermiş kendini bir aşkın girdabına,

Sabahı birlikte getirmiş yıldızlarla,

Hiç uyumamış kan çanağı gözlerinden belli…

 

Gözleri çok uzaklarda bir hayale takılmış,

Gelecek diyor içinden, çıkıp gelecek diyor, 

Onu bir deli kasırga, bir deniz dalgası,

Yağmurlara gebe bir bulut, bir denizkızı,

Bir Zümrüdüanka, bir aşk fırtınası,

Tak diye bırakacak,

Bir hayal denizinin ortasına

Çıkıp gelecek diyor…

 

Parkta bir yalnız adam,

Anlatmasa da hikâyesini

Anlıyor insan…

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör