Yazar,
çevirmen ve ressam (D. 30 Ekim 1926, İzmir – Ö. 11 Ekim 2009, İzmir). Bursa’da
İvazpaşa İlkokulu’nu, Bursa Kız Lisesi’ni bitirdi. Gazi Eğitim Enstitüsü Resim
Bölümü’nün giriş sınavını kazandıysa da devam etmedi. Bir süre Ziraat
Fakültesi’nde okuduktan sonra Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi
İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünü bitirdi (1954). Daha sonra Ankara
Üniversitesi DTCF’nin iki yıllık Tiyatro Tarihi ve Tenkidi Bölümü’ne devam etti
(1960-61). Bu arada Sandy Wilson’dan çevirdiği “Boy Friend” adlı tiyatro oyunu
Maltepe Komedi Tiyatrosu’nda ve İzmir’de sahnelendi.
Ankara’da
1974-90 yılları arasında (150 sayı) Oluşum dergisini çıkararak,
sahipliğini ve yazı işleri müdürlüğünü yaptı. Oluşum dergisi, başta
Cemal Süreya olmak üzere, Cahit Külebi, Ceyhun Atuf Kansu, Vecihi Timuroğlu,
Osman Bolulu, Hüseyin Atabaş, Enis Batur, Turgay Gönenç, Metin Altıok, Enis
Batur gibi şair ve yazarların yanında genç yeteneklerin ürünlerini de
yayımlayarak, çağdaş Türk edebiyatında kendisine saygın bir yer edindi.
Ressamlığı,
yazarlığı, çevirmenliği ve dergiciliğiyle tanınan Fahrünnisa (Nisa)
Kadıbeşegil, 1990 yılına kadar Ankara’da yaşadıktan sonra, İzmir’e yerleşerek
çalışmalarını orada sürdürdü. Türkiye Yazarlar Sendikası, Edebiyatçılar
Derneği, PEN Yazarlar Derneği (Onur), Ege Kadın Yazarlar Platformu üyesiydi.
Fahrünnisa
Kadıbeşegil, 11 Ekim 2009 Pazar günü İzmir’de öldü.Cenazesi Bostanlı
Beşikçioğlu Camiinde kılınan öğlen namazını takiben Doğançay Kabristanı’nda
toprağa verildi.
ESERLERİ:
OYUN:
Sadık Zevce (1970).
DERLEME:
Mustafa Kemal’i Anlamak (1981), Oluşum’da Cemal Süreya (1992).
ROMAN:
Delinin Sığınağı (Bursa Hakimiyet gazetesinde tefrika, 1956-57).
ŞİİR:
Esintiler (2008).
ÇEVİRİ:
Geçmişteki Gölgem (M. Howard’dan, 1975), Korkak. (İ. Sarkady’den,
1978), Sphenx (H. Miklas’tan, 1978), Adım Adım (oyun, D. Schary –
W. A. Hyman’den, 1970), Yabancı
Kalemlerden Seçkiler (şiir, öykü, deneme, tanıtım; 2001).
HAKKINDA:
Mehmet Aydın / Edebiyatımızda Kadın Şair ve Yazarlar Sözlüğü (2001), İhsan Işık
/ Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006 ve 2009),
Sonbahar Gününde Hüzünlü Bir Veda - Ressam, Şair, Yayıncı, Edebiyatçı, Çevirmen
Fahrün - Nisa Kadıbeşegil Vefat Etti (Doğan haber Ajansı, 11 Ekim 2009).
Yemyeşil suların koynuna
yaslanmış adalar Durgun denizle sanki kucaklaşmış çamlar Mehtabın çizdiği yol
ufka kadar uzanmış
Dalgacıklar üstünde bir
bir ampuller yanmış
Lacivert gecenin kapladığı
sularda
Periler oynuyormuş gibi
yakamozlarla
Açılıyor kapısı bir
bilinmez dünyanın
Ve alıyor içine benliğini
insanın
Her şey unutuluyor bir
mutluluk kalıyor
Bu özlenen mutluluk varlığı dolduruyor.
(Esintiler / 2008)
Fahrünnisa Kadıbeşegil, Oluşum Sanat dergisini Ankara'da 1974-1990 yılları arasında yayımladı. Oluşum, yetkin kalemlerin dışında yetenekli genç kalemlere de yer
veren, döneminin ses getiren bir dergisiydi.
Fahrünnisa Kadıbeşegil, derginin kapanmasının ardından
1992 yılında "Oluşum'da Cemal Süreya" adıyla bir kitapçık
bastırarak sanat çevrelerine dağıttı. Kadıbeşegil, bu kitapçıkta, Süreya'nın, Oluşum ile ilgisini, 'önsözde şöyle belirtiyor:
"Oluşum, Cemal Süreya'nın Papirus'tan sonra başyazı
yazdığı ilk dergiydi. Bu yüzden Oluşum'daki yazı, şiir ve haberlerini bir kitap haline getirmek benim için kaçınılmazdı.
Oluşum dergisini çıkarma hazırlıklarını yaptığım günlerdi. Abbas Sayar'ın ödül töreninden sonra birkaç kişiyle birlikte Ömer Asım Beyin odasına çıkarken tanıştım kendisiyle ve 'Bir dergi çıkaracağım. Size de göndereceğim, düşüncenizi öğrenmek isterim.' dediğimde hafifçe gülümseyerek 'elbette' demişti.
Ertesi akşam yine Abbas Sayar için Mülkiyeliler Lokalinde toplandığımızda yanıma oturdu ve sözü dergiye getirerek. 'Size bir
teklifim var. Ben Oluşum'a başyazıyı yazarım,
bir şartla, şiirleri ben seçeceğim.' dediğinde inanamadım ve hemen kararlaştırdık.
İstanbul'a tayin oluncaya kadar dergiyle yakından
ilgilendi. Ondan pek çok şey öğrendim. Yetenekli genç kalemlere yer veren bir
okul oldu Oluşum. On üç yıl hiç ara vermeden her ayın birinde okuyucusunun elinde
oldu. Derginin bütün hazırlık ve düzenlemesini tek başıma üstlendim(...)
Geçen yaz Cemal Süreya'nın Oluşum'daki yazılarını bir kitap haline getirmek istediğimi Sayın Tevfik Akdağ ve Sayın İsmet Kemal Karadayı ile bir sohbet toplantısında açıkladığım
zaman İsmet Kemal, “Bu kitabın adı Oluşum'da
Cemal Süreya” olmalı dedi. Hepimiz bu adı sevdik.
İşte şimdi elinizde
“Oluşum’da Cemal Süreya” ve hep bizimle olacak.
Hoşçakal dostum.
Fahrünnisa
Kasdıbeşgil, söz konusu kitabı, Cemal Süreya ile bir dönem kırılmalarının
ardından çıkarmıştır. “biraz kırgın
kaldık ama sonra barıştık" diyerek onu da açıklıyor Kadibeşegil:
"Oluşum'un 1987 Yaz Dönemi adını verdiğimiz yeni biçiminde Süreya'nın 'Fotoğraf ve 'San' adlı iki şiiri Türkçe, ayrıca İngilizce çevirisiyle yer aldı. Süreya, Oluşum'un en arkasında, kendi imzasıyla 'Ne Var Ne Yok' başlığı altında sanat dünyasından haberlere yer veriyordu. Söz konusu 1987 Yaz Dönemi'nin Ne Var Ne Yok’unda
benim üç küçük duyurum da çerçevesiz, aynı yazının içeriğiymiş gibi çıkmış. Buna çok kızmış. Tuttu, Hürriyet Gösteri'de, söz konusu şiirleri haberi yokken izin almadan yayımladığımı ağır dille suçlayarak yazdı. Ben de bu kez Oluşum'un 1987 Kış Dönemi'nde. sayfa 100'de 'zorunlu
bir açıklama' başlığı altında şu yanıtı yayımladım:
"Günümüzde şair, romancı, denemeci vb. 'Günlük' yazma tutkusuna iyiden iyi kaptırdı kendini.
Kuşkusuz bu. yazınımıza bir tat, bir renk kattı. Kimi
yandaşlar okşanırken, kimileri iğneleniyor, eleştiri sınırları
aşılarak, haklı haksız denmeden...
Gösteri
dergisinin Haziran 1987 sayısında Cemal Süreya
da güncesinde, böyle bir iğneyi fırlatıvermiş bize, biraz boyutu aşarak…
Kendisinin
de belirttiği gibi son üç haber dışındakiler
onundur. Ancak her dergi ve yayın ile uğraşanlar bilir ki, matbaada basım işleri bir sorundur. Kimi çizgiler, çerçeveler, harfler, dahası isimler elde olmadan karışıverir. Bizim 'Ne Ve." Yok' bölümü
de bundan nasibini almış.
Oysa, bu konuyu kendisi ile konuşup son üç haberin içinde
bulunduğu çerçevenin -O sırada benim hastanede bulunmam nedeni ile- basım sırasında çıkarılmış olduğunu üzüntülerimle birlikte açıklamıştım. Güncesinde bunu belirtmesini
özellikte beklerdim, eski bir dergici olan
dostumuz bunu çok iyi bilir. Sanat
ve sanatçı ciddiyeti de böyle durumlarda
hoşgörüyü gerektirir bence..."
Kadibeşegil, böylelikle yıllar öncesinden bir başka ayrıntıyı bizlerle paylaşmış oluyor.
(Ünlem Sanat Dergisi, Sayı:9, Ocak –
Şubat 2005)