Endüstri mühendisi, siyaset ve devlet adamı, DEVA Partisi Genel Başkanı, milletvekili, eski Bakan ve Başbakan Yardımcılarından. 4 Nisan 1967 tarihinde Ankara'da
doğdu. Baba adı Hilmi, anne adı Güner'dir. 1985'te Türk Eğitim
Derneği Ankara Koleji Vakfı Özel Lisesi’ni birincilikle bitirdi. 1989 yılında
Ortadoğu Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nden üniversite
birincisi olarak mezun oldu. 1990 yılında Fulbright bursunu kazanarak, Amerika
Birleşik Devletleri (ABD) Northwestern Üniversitesi Kellogg School'da İşletme
dalında Yüksek Lisans (MBA) yaptı. 1992-1994 yılları arasında, ABD’de finans
sektörünün üst düzey yöneticilerine danışmanlık yapan özel bir şirkette
çalıştı. 1994-2002 yılları arasında, Ankara'da özel sektörde iş hayatını
sürdürdü.
2001 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi’nin Kurucu Üyesi olarak siyasete adım attı ve Parti’nin Merkez Karar ve Yönetim Kurulu üyeliğine seçildi. 22, 23. 24. ve 26. Dönem Ankara Milletvekili oldu. 58. ve 59. Hükümet dönemlerinde “Ekonomiden Sorumlu” Devlet Bakanı olarak görevlendirilmesinin yanı sıra, 3 Haziran 2005 tarihinde, Avrupa Birliği ile müzakereleri yürütmek üzere Başmüzakereci olarak atandı. 60. Hükümet döneminde önce Dışişleri Bakanı, ardından yapılan bir değişiklikle Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı – Avrupa Birliği ile Müzakerelerde Başmüzakereci; 61. Hükümette “Ekonomik Konularda Genel Koordinasyondan Sorumlu” Başbakan Yardımcısı olarak görevlendirildi. 62. Hükümette de “Ekonomik Konularda Genel Koordinasyondan Sorumlu” Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptı.
Ali Babacan, 11 Mart 2020'de arkadaşlarıyla birlikte DEVA Partisini kurdu. Çok iyi
düzeyde İngilizce bilen Babacan, evli ve üç çocuk babasıdır.
KAYNAKÇA: TBMM Albümü 3. Cilt 1983-2010 (2010), TBMM Albümü 24. Yasama Dönemi (tbmm.gov.tr, erişim: 16.01.2016), 26. Dönem Milletvekilleri – Ankara (Akparti.org.tr, 27.05.2016), Babacan, "Artık DEVA zamanı" dedi: "Her derde DEVA olacak mı?" (t24.com.tr, 11 Mart 2020).
AKP’den
ayrılan eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ve yine ağırlığını AKP’den kopan
isimlerin oluşturduğu grubun girişimleriyle hafta başında kurulan Demokrasi ve
Atılım Partisi (DEVA), Ankara’da Bilkent Otel’de düzenlenen törenle, program ve
tüzüğünü kamuoyuna açıkladı.
"Biz
hazırız"
DEVA’nın
kamuoyuna kendini tanıttığı ilk toplantı, Koronavirüs tartışmalarının
gölgesinde yapıldı. Ancak "kalabalık ortamlardan kaçının"
uyarılarının, ilk toplantıya katılımı etkilemediği görüldü. Buna karşılık,
salona giden yolda adım başı konulan dezenfektanlar dikkat çekiciydi. Eskiye
oranla tokalaşanların, öpüşerek merhabalaşanların sayısı da azalmıştı.
90
kişilik Kurucular Kurulu’nun tamamının hazır bulunduğu törenin saat 13.00’te
başlayacağı ilan edilmişti. Ali Babacan ise salona ancak 13.50 sıralarında
girdi. Babacan’ın gelmesinin beklendiği zaman dilimindeki karşılaşmalar
ilginçti. Kurucular Kurulu’nda yer alan, ülkücülerin sembol isimlerinden Ramiz
Ongun’dan, Mazlum Der başkanlığı da yapan, insan hakları hareketinin etkili
isimlerinden eski SP’li Ahmet Faruk Ünsal’a, AKP’den ayrılan Mehmet Emin
Ekmen’den, yazar Gülay Göktürk’e kadar uzanan siyasi yelpaze, DEVA’nın,
özellikle ANAP’dan miras kalan, "tüm eğilimleri birleştirme"
formülüne yeniden can vermeye çalıştığını gösteriyordu.
Salondaki
dev ekranda, Babacan gelene kadar sürekli olarak Türk bayrağı ve Atatürk’ün
fotoğrafı kaldı. DEVA’nın, "Biz hazırız" sloganı da ekrandan
yansıtıldı. Salonda başkaca pankarta yer verilmemesi ve Babacan’ın fotoğrafının
kullanılmaması dikkat çekiciydi.
131
sayfanın 34’ü ekonomi
131
sayfalık parti programı, tören başlamadan önce davetlilere dağıtıldı. 34
sayfasının ekonomiye ayrıldığı program, DEVA’nın hangi hattan ilerleyeceğinin
de göstergesi gibiydi.
"Kürt
sorunu" formülü
Programda
Kürt sorununa ayrı başlık açılmaması dikkati çekti. Buna karşılık, programın hemen başındaki demokrasi başlığı
altında Kürt sorununa yer verildi ve insan haklarına dayalı demokratik hukuk
devleti olma konusundaki eksiklerin sorunun temel kaynağı olduğu vurgulandı.
Programda, Kürt sorununun siyasi kanalları açık tutarak, özgürlük alanını
genişleterek çözülebileceği kaydedildi. Anadil konusunda da vatandaşların
taleplerine yanıt verilmesinin devletin yükümlülüğü olduğu belirtildi.
"Genel
başkanımız Babacan"
Salona
eşiyle gelen Babacan için, "eski devlet bakanı, eski başbakan yardımcısı,
genel başkanımız" anonsu yapıldı. Babacan’ın bir gün önce yapılan
toplantıda genel başkan seçildiği anımsatıldı. Salondakiler Babacan’ı ayakta
alkışladı.
"Her
derdin devası"
Prompter
desteğiyle konuşmasını yapan Babacan, 1 saati aşkın süre kürsüde kaldı.
"Her derdin DEVA’sı vardır", "Ben Türkiyeyim" mesajlarının
yer aldığı tanıtım filminden sonra konuşmasına başlayan Babacan, ilk olarak
şehitleri ve depremde yaşamını yitirenleri andı. Gençlerin kaygılı olduğunu,
kadınların tehdit altında ıstırap çektiğini söyleyen Babacan, "Adalet
yaralı, demokrasi zayıf, özgürlükler daraltılmış, korku siyaseti ve ayrıştırıcı
dil hakim, çalışanlar işlerini kaybetme korkusu yaşıyor" diyerek mevcut
tabloyu yorumladı.
"Toprak,
soluduğumuz hava bile yeter artık diyor" ifadesini kullanan Babacan,
Türkiye’nin çok üzüldüğünü, çok sabrettiğini vurgulayarak, "Artık geldik,
buradayız" dedi.
Sorumluluk
almaları gerektiğine inandıklarını söyleyen Babacan, "Biz DEVA’yız, artık
DEVA zamanı" sloganlarını kullandı.
"İki
ayda kurardık"
Partinin
kuruluş sürecinin uzamasına değinen Babacan, "Biz yaptık oldu desek, iki
ayda kurardık. Görülmemiş bir demokratik süreçle bu partiyi kurduk" diye
konuştu.
"Tek
akla sığmaz"
Babacan’ın
uzun konuşmasındaki, "hoşgörü ve tevazuyu en önemli değer olarak
görüyoruz", "Dini kutsalları günlük siyasete malzeme
etmeyeceğiz", "Türkiye, tek bir akla, dar bir kadroya sığmayacak
kadar büyük bir ülke", "Tüm partilerle diyalog kuracağız",
"Siyasi nezaketi koruyacağız", "Hamaset ve kutup siyaseti
yapmayacağız", "Parti içi demokrasinin en iyi çalışacağı parti
olacağız", "Helal kazançla yapılan bağışlarla yola devam
edeceğiz" ifadeleri AKP’ye yönelik örtülü eleştiriler olarak not edildi.
YÖK’ün
kaldırılmasından, kamuya alımlarda mülakat sistemine son verilmesine, sosyal
adaletten, parti içi demokraside delegelerin etkili olacağına kadar uzanan
başlıklar, Babacan ve ekibinin sorunlara yönelik ön hazırlığı iyi yaptığını
gösteriyordu.
DEVA
olur mu?
DEVA,
uzun bir hazırlık sürecinden sonra siyasi yaşama girdi. Partinin etkili
isimlerinden birisi, "Programa çok çalıştık. Program çok demokratik. Ama
baktığınızda AK Parti’nin programı da demokratik sayılabilir. Mesele uygulama.
Sadece uygulamayı takip için ayrı kurul oluşturduk. Biz AK Parti’den ne
kopartacağımıza bakmıyoruz. İktidar olmak istiyoruz" sözleriyle
hedeflerini özetliyordu. DEVA’nın programında yazanların ne kadarını yaşama
geçirebileceğini, buna olanak bulup bulamayacağını zaman gösterecek. Ancak
bugünkü tören, sağ siyaset açısından uzun süre sonra ilk kez rüzgâr yakalama
olanağı bulunan bir partinin söz konusu olduğunu gösterir nitelikteydi.
KAYNAK:
Babacan, "Artık DEVA zamanı" dedi: "Her derde DEVA olacak
mı?" (t24.com.tr, 11 Mart 2020).