Siyaset adamı, eğitimci (D. 1913, Hasanlar Köyü /
Mucur / Kırşehir - Ö. 6 Şubat 2002, Ankara). Emekli büyükelçi ve Ankara eski
milletvekili Deniz Bölükbaşı’nın babasıdır. Ortaöğrenimini İstanbul Erkek
Lisesi’nde tamamladı. Yükseköğrenimini Fransa’da Nancy Üniversitesi Fen
Fakültesi Matematik Bölümü’nde (1937) yaptı. 1938 yılında yurda döndükten sonra
Kandilli Rasathanesi’nde asistan olarak çalışmaya başladı. 1940 yılında
Haydarpaşa Lisesi’ne matematik öğretmeni olarak atandı.
Osman Bölükbaşı’nın 1946 yılında Demokrat Parti (DP)’ye
girmesiyle siyasi yaşamı da başlamış oldu. Parti genel müfettişliğinde görev
aldı; ancak, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) iktidarına karşı sert bir politika
izlenmesinden yana olan bir grupla birlikte 1947’de DP’den ayrıldı. Temmuz 1948’de
kurulan Millet Partisi (MP)’nin kurucular kurulunda yer aldı. 1949 yılında
İsmet İnönü ile Celâl Bayar’a komplo düzenlemek iddiasıyla tutuklandıysa da
kısa bir süre sonra serbest bırakıldı. 1950 Genel Seçimleri’nde milletvekili seçilerek,
Millet Partisi’nin tek temsilcisi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)’ne
girdi.
Ancak, Millet Partisi, laikliğe aykırı politika
ürettiği bahanesiyle 1953 yılında kapatıldı. Bölükbaşı bunun üzerine, bir grup
eski Millet Partisi üyesi ile birlikte Cumhuriyetçi Millet Partisi (CMP)’ni
kurdu (Şubat 1954). Bu partinin genel başkanlığına getirilen Bölükbaşı, 1954
Genel Seçimlerinde, neredeyse Kırşehir’in bütün oylarını alarak yeniden
milletvekili seçildi. Bu dönemde partinin izlediği politikadan çok
Bölükbaşı’nın kişiliği ön plana geçmeye başlamıştı. Bunun üzerine de iktidardaki
DP hükümeti ilginç bir uygulamayla Kırşehir’i ilçe yaparak cezalandırdı ve Nevşehir’e
bağladı.
Hükümete sert eleştiriler yönelten Bölükbaşı, Temmuz
1957’de, TBMM’ye hakaret ettiği savıyla tutuklandı. Kırşehir, Haziran 1957’de
yeniden il yapıldı; ancak eski ilçelerinden Avanos, Kozaklı ve Hacıbektaş
Kırşehir’e bağlanmayarak Nevşehir’in ilçeleri olarak kaldı. Osman Bölükbaşı’nın
köyü Hasanlar da yeniden il olan Kırşehir’e bağlanmayarak Nevşehir’e bırakıldı.
Böyle gergin bir ortamda yapılan, 1957 Genel Seçimleri’nde
Bölükbaşı, CMP’den seçilen dört milletvekili ile birlikte yeniden parlamentoya
girdi. Seçimler sırasında hapiste olduğu için milletvekili yeminini Ankara
Merkez Cezaevi 10. Koğuşu’nda ve mahkûmların önünde yaptı. 1958’de DP’ye karşı
güç birliği oluşturmak amacıyla CMP’nin Türkiye Köylü Partisi ile birleşmesiyle
kurulan Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi (CKMP)’nin genel başkanlığına
getirilen Bölükbaşı, 1959 yılında yeniden on ay hapis cezasına çarptırıldı.
Osman Bölükbaşı, 27 Mayıs 1960 askeri darbesinden
sonra, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi’nin temsilcisi olarak Kurucu Meclis’e
girdi (6 Ocak 1961 - 15 Ekim 1961). 1961 Genel Seçimleri’nden sonra uzlaşmaz
bir tutum takınarak, İsmet İnönü’nün başbakanlığında kurulan koalisyon
hükümetine katılmayı reddetti. Ancak CKMP, Haziran 1962’de, yine İsmet İnönü’nün
kurduğu II. Koalisyona Hükümeti’ne katılınca, yirmi sekiz milletvekiliyle
birlikte CKMP’den ayrılarak ikinci kez Millet Partisi’ni kurdu ve bu partinin
genel başkanlığına getirildi. Millet Partisi, Şubat 1965’te Suat Hayri Ürgüplü
başkanlığında kurulan koalisyon hükümetine katıldı, ancak Bölükbaşı bu
hükümette görev almadığı gibi, hükümete açık eleştiriler yöneltmeye başladı.
Bölükbaşı, 1972 yılında Millet Partisi Genel Başkanlığını
bıraktı ve partiden ayrıldı. Bunun nedeni olarak da parti içerisindeki ayrılıkçılıklar
ve son olarak aktif siyaset arkadaşı olan Hasan Koçdemir’e parti içerisinde
yapılan haksızlıkları gösterdi. Bölükbaşı’nın yerine partinin genel
başkanlığına eski Genelkurmay Başkanı Cemal Tural getirildi. Bölükbaşı 9 Eylül
1973’te de, 1961’den itibaren Ankara’dan seçildiği milletvekilliğinden istifa etti
ve aktif siyasetten çekildi.
Osman Bölükbaşı renkli kişiliği, dürüstlüğü ve açık sözlülüğü,
hitabet gücü, nüktedanlığı, hazırcevaplığı, enerjik yapısı, heyecanlı mizacı
ile halkın sevgisi kazanmıştı. Kendisine “Nazar Boncuğu”, “TIRT Osman”
lakapları takıldı ve “Anadolu Fırtınası” nitelemesiyle anıldı. Konuşkan
insanlar için “Bölükbaşı çene”
deyimi ona atfen yerleşti.
Mitinglerde geniş kitleleri toplayarak yöresinin,
ülkenin ve dünyanın sorunlarını sade fakat esprilerle süsleyerek anlatmasıyla
tanındı. Son devrin önde gelen hatiplerindendi. Sohbetleri, fıkraları ve
şiirleri dinleyenler tarafından çok sevildi. Şiirlerinde kendi iç dünyasını
sade bir dille anlattı.
Konuştuğu meydanlar hep dolu oldu ama konuşmalarını
dinlemeye gelenler oylarını her zaman ona vermediler.
Osman Bölükbaşı, partisinden milletvekili
seçilip, ilk fırsatta Demokrat Parti’ye geçen milletvekilleri için, “O
kadar ihanet gördüm ki, gönlüm Karacaahmet Mezarlığı’na döndü” demişti.
ESERLERİ:
Bölükbaşı Konuşuyor (1957), Bölükbaşı’nın Menderes’e
Cevapları (1960), 2.10.1961 Saat 20.20’de Radyoda Bölükbaşı’nın Tarihî
Açıklaması (1961), Zarurî Bir Açıklama (1962), Millet Partisi
TBMM Grubu Adına Genel Başkan Osman Bölükbaşı’nın Af Kanununun Veto Edilmesi
için Sayın Cumhurbaşkanına Sunduğu Muhtıra (1966), Bölükbaşı’nın Radyo
Konuşmaları (1966).
KAYNAKÇA:
Afşin Oktay - Kemal Bağlum / Biyografiler Ansiklopedisi (1959), TBMM Albümü (1920-1996),
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1977), Türk ve Dünya Ünlüleri
Ansiklopedisi (1983-1984), İhsan Işık / Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001,
2004) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları
Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007) – Ünlü Devlet Adamları (Türkiye
Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 1, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People
(2013). TDOE-TDE Ansiklopedisi 2 (2002), Mehmet Atilla Maraş / Şair
Milletvekilleri 1 - 22. Dönem 1920-2005 (2005), Deniz Bölükbaşı / Osman
Bölükbaşı: Türk Siyasetinde Anadolu Fırtınası (2005), Fatih Artvinli / Osman
Bölükbaşı: Seraba Harcanmış Bir Ömür (2007).
Bizde saç ağarmış, gönül tüter mi?
Kül olmuş sinemde çiğdem biter mi?
Viran yerlerde hiç bülbül öter mi?
Geçelim güzelim gel bu sevdadan
Taze bir çiçeksin, bahar istersin,
Çileyen bülbülsün gülzâr istersin.
Gönlü ateş dolu bir yar istersin.
Geçelim güzelim gel bu sevdadan.
Sen taze, ben geçkin, güzelim olmaz,
Genç gönül kadehi benimle dolmaz
Ben hâzânı gördüm baharım olmaz
Geçelim güzelim gel bu sevdadan.