Şair ve yazar (D. 1887, İstanbul - Ö. 12 Mayıs
1919, İstanbul). Anne tarafından Düyûn-ı Umûmiye muhasibi Mes’ûd Bey’in
torunudur. Babası Gülhane Askerî Rüştiyesi matematik öğretmeni yarbay Asaf
Bey’dir. Soğukçeşme Askerî Rüştiyesinden (ortaokul) sonra Galatasaray
Sultanisini (lise) bitirdi. Hukuk Mektebindeki öğrenimini yarım (1913) bıraktı.
Ekonomik durumu düzgün bir aileye mensup olduğundan sürekli bir işi olmadı.
İttihad ve Terakki Fırkasının üyesi olarak Birinci Dünya Savaşı yıllarında İaşe
Nazırlığında (Bakanlığında) müfettişlik yaptı. Bir süre sonra memurluktan
ayrılarak zamanını edebiyat çalışmalarına ayırdı. Hukuk öğrenciliği yıllarında
politikaya duyduğu ilgiyle İttihad ve Terakki Cemiyetine giren Tahsin Nahit,
özellikle İkinci Meşrutiyet’in (1908) ilk aylarında bu partinin faal bir üyesi
oldu. Meşrutiyet’in ilânını da bir şiiriyle kutladı. Ancak yaşadığı devrin
siyasi olaylarına şiirdeki ilgisi bu manzumeden ibaret kaldı. Daha sonra,
özellikle 31 Mart Olayı (13 Nisan 1909) sırasında, İttihad ve Terakkiyi kusurlu
ya da suçlu bulduğundan, parti içinde eleştirel bir tavır takındı. Meclis-i
Mebûsanda, İttihad ve Terakki grubunun millî hakimiyeti sarsacak faaliyetlerde
bulunduğunu ileri sürerek 18 Ocak 1911 tarihli bir mektupla, başka hiçbir
partiye girmemek kararıyla istifa etti. Bu istifasıyla siyasetten elini tamamen
çekti ve bundan sonra kendini yalnız edebiyata, daha çok da tiyatro
çalışmalarına verdi. Öldüğünde Büyükada Mezarlığında toprağa verildi.
Tahsin Nahit’in ilk şiirleri Selanik’te
yayımlanan Çocuk Bahçesi (1905) adlı dergide T. Nâhîde imzasıyla
çıkmıştı. Bunlardan bilinen ilki de 1905’te çıkan “Fener” adlı şiirdir. Sonraki
yıllarda şiir ve hikâyeleri Hâle, Servet-i Fünun, Resimli Kitap, Nedim,
Rübab, Şâir; Mehâsin, Âşiyân, Musavver Muhit, Kadın, Resimli Roman dergilerinde
yayımlandı. Son şiirleri de Şair (1918) ve Nedim (1919)
dergilerinde yer aldı. Fecri Âti (1909-13) topluluğuna katıldıktan sonra
şiirleri ve tiyatro üzerine yazıları Servet-i Fünûn dergisinde
yayımlandı. Şairlik hayatı, ona Servet-i Fünûn şiiri ile Ahmed Hâşim’in “Şiir-i
Kamer”leri arasında bir yer sağladı. Hâşim’le aynı yaşlarda olması, muhtemelen
lisedeki arkadaşlıkları bu iki şâiri Fecr-i Âti grubu içinde de bir araya
getirdi. Fecr-i Âti yazar ve şairleri sık sık onun evinde toplanıyorlardı.
Ailesinin maddî durumunun iyi olması, Cağaloğlu’ndaki evlerini Fecr-i Âti grubu
şair ve yazarları için edebî bir ortam durumuna getirmişti.
Meşrutiyet’ten (1908) sonra tiyatro çalışmalarına
başlayan Tahsin Nahit, ilk olarak bir perdelik Hicranlar (1908) adlı
küçük bir trajedi yazdı. Bunu, Ruhsan Nevvâre takma adını kullanan Hâdiye Hanım
(Selimoğlu) ile yazdıkları Jön-Türk oyunu takip etti (1909). Ölümüne
kadar yazdığı; basılmış ya da basılmamış, oynanmış ya da oynanmamış
tiyatrolarının sayısı on kadardır. Bunlardan ikisi uyarlama, ikisi de
Şahabeddin Süleyman’la ortaklaşa yazdığı oyunlardır. Tiyatroları genel olarak
melodram tarzındadır. Bunlardan Ruhsan Nevvâre ve Şahabeddin Süleyman’la
birlikte yazdıklarında ve uyarlamalarında daha başarılı olduğu söylenebilir. Bir
Çiçek İki Böcek adlı uyarlaması da Muhsin Ertuğrul’un ilk rejisörlük
denemesi olarak sahneye konuldu ve yazarından epeyce söz ettirdi. Gerek
tiyatroları, gerekse şiirleri için eleştirmenler, genç yaşta ölmemiş olsaydı
başarılı eserler verebileceğini söylediler. Şiirlerinde benlik, aşk, gelecek
düşleri ve doğa konularını işledi. Tevfik Fikret ile Ahmet Haşim’in etkisindeki
şiirlerinde de, oyunlarında da önemli bir başarı gösterdiği söylenemez. Hemen
hepsi aruz ölçüsüyle yazılmış olan şiirlerinde yer yer serbest müstezat
denemeleri vardır. Yine Servet-i Fünun’cuların başlatmış olduğu, şiir içinde
tema ile paralel olarak veznin değiştirilmesi gibi teknik oyunlara da yer
verdi. Her iki tekniğin birlikte kullanılması şekline “nazm-ı serbest”
denilmesi de Tahsin Nâhit ile başladı. Bazı şiirleri bestelenmiştir.
ESERLERİ:
ŞİİR: Rûh-ı Bikayd (Kayıtsız Ruh, 1910).
OYUN: Hicranlar (1908), Jöntürk (Ruhsan
Nevvâre ile, 1909), Firar (1910). Şahabettin Süleyman ile:
Kırık Mahfaza (1911), Kösem Sultan (basılmadı, 1912), Ben...
Başka... (1913), Rakibe (1919), İki Böcek Bir Çiçek (R. de
Flers-Caillavet’den uyarlama, basılmadı), Osman-ı Sâni (basılmadı), Rakîbe
(Henry Kistemaeckers-Eugéne Delard’dan uyarlama, 1919), Sanatkâr
(basılmadı); Talâk (basılmadı).
KAYNAK: Ahmet Haşim / Ruh-ı Bî-kayd üzerine
(Servet-i Fünun, 24.3.1910), Nedim dergisi (sayı: 16-17, 1919), Rifat Necdet
Evrimer / Fecriâtî Şairleri: Mehmet Behçet ve Tahsin Nâhid (1961), Bursalı
Mehmed Tahir / Osmanlı Müellifleri II (1972), TDE Ansiklopedisi (c. 8,
1976-98), TBE Ansiklopedisi (2001), Prof. Dr. Orhan Okay / Tahsin Nâhid (Büyük
Türk Klâsikleri, c. 12, 2004), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye
Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2. bas., 2009).