Sadrazam, mareşal, gazi, bilgin (D. 1
Kasım 1839, Bursa – Ö. 21 Ocak 1919, İstanbul). İpekçi Halil Efendi’nin
oğludur. Osmanlı döneminde Bahriye Nazırlığı (Denizcilik Bakanlığı) yapmış olan
Mahmud Muhtar Paşa (Soyadı Kanunu çıktıktan sonra Katırcıoğlu soyadını aldı)
ile İstanbul konulu yazı ve kitaplarıyla tanınmış olan gazeteci, yazar ve
karikatürist Sermet Muhtar Alus’un babalarıdır. Altı yaşındayken babası ölünce
dedesi tarafından büyütülerek, ilk ve ortaöğrenimini Bursa’da tamamladı. Bursa
Askeri İdadisi (Lisesi)’ni bitirdikten sonra, İstanbul’da Harbiye Mektebi’nde
sürdürdüğü yüksek öğrenimini 1860’da kurmay yüzbaşı olarak bitirdi.
Serdar-ı
Ekrem Ömer Paşa’nın yanında Karadağ Savaşlarına katıldı. Savaş sırasında küçük
bir süvari birliğiyle Ustruck Geçidi’ni ele geçirdi ve yaralı olmasına rağmen,
destek kuvvetler gelene kadar geçidi elinde tuttu. Bu başarısından dolayı
binbaşılığa yükseltildi. Daha sonra Topçu Kurmay ve Askerî Mühendis Okulu’nda
öğretmenlik yaptı. Modern silâhlar konusunda araştırmalar yapması için II.
Abdülhamid tarafından Almanya ve Fransa’ya gönderildi. 19 Kasım 1888’de miralay
(albay) rütbesinde iken ek görevle Mekteb-i Mülkiye-i Şâhâne İdâdîsi (Mülkiye
Lisesi) mekânik öğretmeni oldu. On iki yıl bu görevi sürdürdükten sonra
öğretmenlikten ayrıldı. Cemiyet-i Tedrisiyye-i İslamiye (Darüşşafaka Cemiyeti)’nin
kurucuları arasında yer aldı. 1864 yılında Abdülaziz’in oğlu şehzade Yusuf
İzzeddin Efendi’nin öğretmeni oldu. Şehzadeyle birlikte 1864-67 yılları
arasında İngiltere, Fransa, Almanya ve Avusturya’ya geziler yaptı. 1867’de
Karadağ’a döndü ve Karadağlılara karşı büyük başarılar kazandı. 1869 yılında
Yemen’e atandı ve Yemen’deki Arap isyanlarına karşı kazandığı başarılardan
dolayı 33 yaşında general rütbesine yükseltildi (1871) ve Yemen’e vali olarak
atandı. Daha sonra Şumnu, Erzurum, Bosna-Hersek ve Karadağ’da görev yaptı.
1877-78 Osmanlı Rus Savaşı (93 Harbi) öncesinde padişah II. Abdülhamid
tarafından Kafkas Cephesi Başkomutanlığı’na getirildi. Komuta ettiği ordu
Ruslara karşı 25 Ağustos’ta Gedikler Savaşı’nı, 24 Ekim’de ise Yahniler
Savaşı’nı kazandı. Bu başarılarının ardından mareşal rütbesine yükseltildi ve
Gazi unvanını aldı. Erzurum’u savunmak için Zivin’de bir savunma hattı
oluşturdu. Alacadağ Savaşı’nda komuta ettiği Osmanlı ordusu yenilince, Paşa,
ordusuyla birlikte Erzurum’a çekildi. Ruslara karşı çok daha az bir asker
gücüyle savaşmasına karşın Aziziye Tabyası’nda Rusları defalarca geri
püskürtmeyi başardı. İstanbul’dan asker desteği istedi, ancak bu yardımı
alamayınca Kafkas ordusunu Bayburt’a çekmeye karar verdi. Bu sırada, Gazi Osman
Paşa komutasındaki Tuna Cephesinde savaşan Rus ordularının İstanbul’a
yaklaşması üzerine İstanbul’a çağrıldı ve Çatalca’da Ruslara karşı bir savunma
hattı kurmakla görevlendirildi. Ruslarla Ayastefanos Antlaşması görüşmeleri
başlayınca savunma hattını Bakırköy’e kadar çekti. Savaşın son günlerinde
Erkan-ı Harbiye (Genel Kurmay) Başkanlığına getirildi. 93 Harbi sonrasında
Tophane-i Amire yöneticiliği, Manastır Valiliği ve Üçüncü Ordu müfettişliği yaptı.
1882-1908 yılları arasında “Fevkalade
Komiser” olarak, yirmi altı yıl Mısır’da kaldı. Balkan Savaşı
(1912-13)’ndan önce V. Mehmet Reşat saltanatında Sadrazam oldu; ancak bu görev
kısa ömürlü oldu (22 Temmuz 1912 - 29 Ekim 1912). Balkan Savaşları’nın çıkması
üzerine, onun önerisiyle 5 Ağustos 1912’de 4. Meclis-i Mebusan dağıtılarak
sıkıyönetim ilan edildi. 29 Ekim 1912’de sadrazamlık görevinden istifa etti.
Ahmed Muhtar
Paşa, savaşın ardından 93 Harbi’ndeki anılarını “Sergüzeşt-i Hayatım’ın
Cild-i Sanisi” adlıyla
yayımladı. Gökbilim ve matematikle de ilgilenen Paşa, Osmanlı Devleti’nde uluslararası saat sistemi
ve Miladi takvim sisteminin kullanılmasını önerdi. Bu konuda yazdığı “Islahat-ül
Takvim” adlı kitabın yanında birçok bilimsel eser kaleme aldı. 1890 yılında
açılışını yaptığı İstanbul’un Avrupa yakasındaki tren istasyonu olan Sirkeci
Garı’na önce onun adı verilmişti, sonradan sadece Sirkeci Garı olarak anılmaya
başlandı.
Seksen
yaşında İstanbul’da vefat eden Gazi Ahmed Muhtar Paşa, Fatih Camii avlusunda
toprağa verildi. Kars Tugay Komutanlığı’nın 1877–78 Osmanlı-Rus Savaşı
sırasında karargâh olarak kullandığı konak Kars valiliği tarafından restore
edilerek müze yapıldı. Müze içerisinde Osmanlı-Rus Savaşları ile ilgili askeri
malzemeler, savaş planları, haritalar ve fotoğraflar bulunmaktadır. Müze
girişinde Ahmed Muhtar Paşa’nın bir büstü vardır.
ESERLERİ:
Güzide-i Tarih-i Osmani (1883), Riyaz ül-Muhtar: Mirat-ül Mikat ve el-Edvar (1885), İstimdad (1887), Islah-ül Takvim (1891),
KAYNAK: İbrahim Alaeddin Gövsa / Türk Meşhurları (1946), Mücellidoğlu Ali Çankaya / Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler (c. II, 1968), İhsan Işık / TEKAA (2006, 12. Cilt 2015) - Ünlü Devlet Adamları (Türkiye Ünlüler Ansiklopedisi, c. 1, 2013).