Musevi asıllı Türk şair ve yazar, çevirmen
(D. 1955, İstanbul – Ö. 19
Temmuz 2023, İstanbul). İstanbul
Robert Kolej mezunu. Yükseköğrenimini İngiltere’de tamamladı. Üniversite
öğrenimi için 1972’de gittiği Londra’da iktisat okudu. 30 küsur yıl orada
yaşadı. Hiç iktisatçılık yapmadı; gazetecilik, tercümanlık, yazarlık yaptı.
Sonra İstanbul’a dönerek yaşamını burada sürdürdü. Margulies, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi
(DSİP) üyesiydi.
Şiirleri ve şiir çevirileri 1975’ten
itibaren Soyut, Tan, Defter,
Gergedan, Sombahar, Adam Sanat başta olmak üzere çeşitli edebiyat
dergilerinde yer aldı. Yalın bir Türkçe ile şiir yazmayı başarmasıyla dikkat
çekti. Saat Farkı adlı
kitabıyla 2002 Yunus Nadi Şiir Ödülünü aldı.
Vefatı:
Şair,
yazar, gazeteci, çevirmen Roni Margulies 19 Temmuz 2023 günü 68 yaşında
yaşamını yitirdi. Margulies'in bir süredir kanser tedavisi gördüğü biliniyordu.
Roni
Margulies, 21 Temmuz 2023 günü öğlen vakti Kilyos Musevi Mezarlığı'nda toprağa
verildi.
Ertesi
gün Aynalıgeçit Kültürel Etkinlikler Merkezi'nde Margulies adına bir anma
etkinliği düzenlendi.
Roni Margulies
için Ne Dediler?
“Çocuğun
–bu kendisidir– gözcüsü R. Margulies, betimlediği her durum içinde yeni
tanıklar bulur yanıbaşına ve hepsine görevler biçer yaşadıklarını
yargılayanların. O şimdi, yalnız eşyaların buyruğunda büyümüş, hemen peşine
ezilmiş hisseder kendini, omzuna biner, buruk iç boğan elem. (…) Yurt topal
olmuş bir dağ yamacıdır R. Margulies şiirinde, orası da burası da kendine ek
ekletmeyen aksaklıktır, durup durup aynlmalara özlemi katacaktır. Aranan çoktan
kaybolmuş bir şeydir ya, arar R. Margulies, belki bu umut güneşli bir sabahta
feraha varacaktır.” (Levent Dalar)
***
“Bu
altıncı kitabının adı, Mar-gulies’in şiirinin başından beri aradığı asıl
izlekçeyi de özetliyor. Saat farkı, bir yerdeyken başka bir yeri de
düşünebilmenin doğurduğu bir kategoridir; sadece yaşadığı yeri bilen için saat
farkı yoktur. (…) En
yüksek verimlerin itici gücüdür. Ama bir ânın, bir deneyimin hiçbir zaman kendi
kendisine denk olamamasını da getirir. Post-romantik şiir, bu bölünmeyi
seferber eder; ama ona karşı savunma mekanizmaları da geliştirir. Hüzün
duygusu, yol hüznü, çoğu zaman böyle bir uzlaşı oluşumudur. Hep bir yerlerden
ayrılıyor, ama hep bir yerlere doğru da gidiyoruzdur. Bazen kalp atışlarındaki
bir ritim bozukluğu gibi beliren bu faz farklılığından tam kaçınamayız yine de.”
(Orhan Koçak)
ESERLERİ:
ŞİİR: Her Rind Bilir (1991), Gün Ortasında (1992), Mağrur Olma Padişahım (1994), Bilirim Niye Yanık Öter Ney (1996), Elsa (2000), Uzaklıklar (2000), Saat Farkı (2002).
ANI: Gülümser Çocukluğum Ardımdan (2000),
Türkiye'de
Azınlık Olmak (2020).
ÇEVİRİ: Ted Hughes - Seçilmiş Şiirler (Şavkar
Altınel ile, 1987), Philip Larkin
- Seçilmiş Şiirler (Şavkar Altınel ile, 1990), Yehuda Amihay’dan Seçilmiş Şiirler (Hulusi
Özoklav ile, 1996), Ted Hughes –
Doğumgünü Mektupları (Şavkar Altınel ile, 1998).
HAKKINDA: Levent Dalar / “Gün Ortasında”: Derin Özlem Çizgisi (Sombahar, Kasım-Aralık 1992), Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999), Fethi Naci / Gülümser Çocukluğum Ardımdan (Cumhuriyet Kitap, 13.7.2000), İhsan Işık / Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007) - Ünlü Edebiyatçılar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 4, 2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013), TBE Ansiklopedisi (2001), Orhan Koçak / Saat Farkı (Virgül, Temmuz-Ağustos 2002), Mehmet Çetin / Tanzimattan Günümüze Türk Şiiri Antolojisi (2002), Roni Margulies hayatını kaybetti (cumhuriyet.com.tr, 19 Temmuz 2023), Roni Margulies defnedildi (gazeteduvar.com.tr, 21 Temmuz 2023).
Barış Sılay için
Üç çocuğum olmalı
iki katlı pembe bir evim.
Bahçesinde kasımpatları,
Çakıl taşlı patikaları.
Çocuklardan biri haşarı,
Sessiz ve sakin biri,
Biri alabildiğine akıllı,
Saçları hep sapsarı.
Oturup evde akşamları,
Andersen’den masallar;
Yatırdıktan sonra çocukları,
Karımla bir kadeh rakı.
Hep birlikte haftasonları,
Atlayıp küçük arabamıza,
Dilimizde neşeli bir şarkı,
Ver elini Belgrat Ormanları.
Üç çocuğum olacak benim
Ve iki katlı pembe bir evim.
Kanatlanıp filler uçtuğunda.
Yukarı düştüğünde bir elma.
Bir köyün boşaltılması nasıl
bir şeydir?
Mümkün değil,
canlandıramıyorum kafamda
Ben, İstanbullu, kocaman
caddelerin,
on katlı apartmanların
çocuğu, anlayamıyorum,
nasıl bir şeydir kırk hanenin
birden boş kalması,
birden duyulmaz olması artık
insan seslerinin?
Bir köyün boşaltılması nasıl
bir şeydir?
Bir köy yakıldığında ne kadar
geriye?
Yollar asfalt değilse zaten,
beton ve metal değilse
binalar ,
geri mi döner yakılan bir köy
doğaya?
Toplanıp herkes
götürüldüğünde
toprakla ağaçlar mı kalır
salt geriye?
Götürenlerden biri geri dönse
yıllar sonra,
neler görür doğup büyüdüğü
yerde?
“Şurada Dilan’ı öpmüştüm bir
keresinde”,
“Karpuz çalardık geceleri
gelip şuradan”,
diyebilir mi bir ırmağın
kenarında durup?
Anılar da silinir mi yoksa
köyle birlikte?
Bir köyün boşaltılması nasıl
bir şeydir?
Canlandıramıyorsam da aklımda
hiç,
bir ipucu buldum sanıyorum
kendi hayatımda:
Kıyaslanacak gibi değil
besbelli ama,
Küçükken top oynadığım
parklardan biri
kat otoparkı oldu birkaç yıl
önce.
O gün bugündür önünden her
geçtiğimde
kocaman bir beton yığını
değil de,
yeşil küçük bir park
görüyorum ben yine.