Osman Nuri Poyrazoğlu

Eğitimci, Yazar

Doğum
15 Mayıs, 1934
Ölüm
09 Şubat, 2020
Eğitim
Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü
Burç

Eğitimci, yazar (D. 15 Mayıs 1934, Bahçe köyü / Osmaniye – Ö. 9 Şubat 2020, Adana). Adana Düziçi Köy Enstitüsü (1951), Ankara Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümünü (1958), Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü (TODAİE) Kamu Yönetimi Programı (1967) mezunu. Yüksek lisansını Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Eğitim Yönetimi Teftişi Planlaması Bölümünde (1979) tamamladı. İlk ve orta dereceli okullarda öğretmenlik ve yöneticilik yaptı. Millî Eğitim Bakanlığının il ve merkez teşkilatında yönetim görevlerinde bulundu. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezinde çalıştı.

Poyrazoğlu’nun eğitim, dil, sanat, gezi, yurt sorunlarıyla ilgili yazıları ve değişik konulardaki incelemeleri 1952 yılından itibaren değişik gazete ve dergilerde yayımlandı. Kuruluşundan itibaren Çağdaş Türk Dili dergisinde kitap tanıtma yazıları yazdı. İçel Sanat Kulübünce düzenlenen “günlük” türündeki yarışmada, “2003 Behzat Ay Yazın Ödülü”nü aldı. Eğit-Der, Öğretmenler Derneği, Dil Derneği, Edebiyatçılar Derneği üyesiydi.

 

Vefatı:

 

Yaşamının son dönemlerinde alzaymır hastalığı çeken Osman Nuri Poyrazoğlu, 9 Şubat 2020 günü, Adana’daki oğlu Selçuk’un evinde kalırken tedavi gördüğü hastanede hayata veda etti.

 

Osman Nuri Poyrazoğlu İçin Ne Dediler?

 

“86 yaşındaydı. Osmaniye’nin Bahçe köyünde doğmuş, vekil öğretmenlik yapan Yaşar Kemal’in öğrencisi olmuştu. Unutulmayan Öğretmenler kitabımızda (1984) “Vekil Öğretmen Kemal Sadık Göğceli” yazısında onu anlattı.

1951’de Düziçi Köy Enstitüsünü, 1958’de Gazi Eğitim Enstitüsü Edebiyat Bölümü’nü, 1967’de Amme İdaresi Enstitüsünün Kamu Yönetimi Lisans Üstü Programını bitirmişti. Ortadereceli okullarda öğretmenlik ve yöneticilik yapmıştı.

Onunla tanışmamız ve işbirliğimiz 1980’de yayımlanmaya başlayan Öğretmen Dünyası dergisi vesilesiyle oldu. Derginin 1981 yılı Kasım sayısında ilk yazısı yayımlandı. Adının altına “Emekli öğretmen” diye yazmış. Oysa Millî Eğitim Bakanlığının bir dairesinin başkan yardımcısı iken emekli olmuştu. “Almanya Mektupları” başlıklı bu yazısında Almanya’da çalışan Türk çocuklarının eğitim sorunları ile ilgili 1978-1980 yıllarında dostlarından gelen mektuplardan özetlemeler yapmıştı.

4.Ciltte (1983) dört yazısı var. Bunların içinde en dikkat çeken ve ezber bozan yazı “Öğretmenlik Kutsal Bir Meslek midir?” yazısıdır. Poyrazoğlu öğretmenliğin kutsal bir meslek olduğu gibi övgü dolu cümleleri sıraladıktan sonra halkın öğretmene hiç de bu gözle bakmadığını, saygın meslekler sıralamasında öğretmenliğin sondan ikinci (12. sırada) geldiğini hatırlattıktan sonra yazısını şu hükümle bitiriyordu: “Kutsal olan meslek değil, emektir. Bu gerçeğin öğretilmesi de öğretmenlere düşmektedir.” (Zeki Sarıhan)

 

***

 

“Külrengi Yazılar’da öğretmenliğin kutsal bir meslek olup olmadığı üzerine kafa yoruyor yazar, üst makamlardan beklentilerden çok, ‘aydın olmanın bilinciyle toplumu ve dünyayı gereği gibi algılayıp yorumlayarak sorumluluğumuzun gereğini yerine getirmek zorundayız.’ yargısına varıyor. (…) Külrengi Yazılar, bir ilk kitap, daha doğrusu bir geç kitap. Poyrazoğlu, aydın kimliğiyle yıllarını verdiği bir mesleğin dünden bugüne gelinen noktasına parmak basıyor; eğitim üçgenindeki acı görünümünü ayrıntılı olarak gözler önüne seriyor.” (Ahmet Özer)

 

***

 

“Yaşamdan süzülmüş deneyimler... Salt okuduklarından değil, mesleksel aydınlanmacı duyarlıklarından edindiklerini, yaşamın gerçeklerinde sorgulamaya alıp oradan sonuçlamalara, somutlamalara varıyor. “ (Osman Bolulu)

 

ESERLERİ:

 

Deneme-İnceleme: Öğretmene Özel Külrengi Yazılar (1996), Osmaniyeli Mektuplar (1998), Mektupların Tanıklığı (2003), Ben de Dedim ki (2004).

 

Söyleşi: Yüz Yüze Görüşmeler (1997).

 

Gezi-Günlük: 80 ile 99 Arası (1999), Eğer Benim ile Gezmek Dilersen (‘80 ile 99 Arası’ kitabının genişletilmiş basımı, (2001).

 

Tanıtım-Eleştiri: Kitap Kitap Şiir Gelir Bizlere (68 şairin 88 yapıtı üzerine değiniler, 2000).

 

KAYNAKÇA: Ahmet Özer (Damar, Kasım 1996), Elgin Bucakyurt (Damar, Ocak 1997), Mehmet Atilla (Kıyı, Temmuz 1998), Ali F. Bilir (Cumhuriyet Kitap, 16.7.1998), M. Güner Demiray (Kıyı, Ağustos 1999), Osman Bolulu (Çağdaş Türk Dili, Ekim 1999), Hasan Akarsu (Cumhuriyet Kitap, 6.4.2000), M. Demirel Babacanoğlu (Aykırısanat, Yaz, 2000), İhsan Işık / Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) – Encyclopedia of Turkish Authors (2005) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007),  Hasan Akarsu / Şiirler-Den / İzler (2004), Emine M. Azboz (Abece, Ağustos 2004), Osman Nuri Poyrazoğlu Öldü! (kültürsanattv.com, 10.02.2020), Zeki Sarıhan / Yazı Kurulu Üyemiz (kültürsanattv.com, 10.02.2020).

 

YAZI KURULU ÜYEMİZ

Poyrazoğlu’nu 28 Nisan 1984 tarihli toplantımızda Yazı Kurulu üyesi seçtik. Haziran 1984 tarihli sayıda 5 yazısı yer alıyor. Daha sonraki sayılarda yazılarının sayısı artarak sürecektir. Bunlar kitap tanıtımları ve söyleşilerdir. Mesleki toplantıları dergi adına izliyor ve dergide özetliyordu. Ocak 1988 tarihine kadar üst üste dört yıl yazı kurulu üyeliği yaptı. Fakat bende sanki çok daha uzun yıllar dergide çalışmış izlenimi veren, dergiye gelen kitapların içinden seçtiklerini ONP imzasıyla tanıtmasıdır. Aldığı görevleri günü gününe yapar, yazılarını dergiye uğrayarak bırakır giderdi. Son yıllara kadar derginin yıllık dizinlerini erinip yorulmadan hep o yaptı. Yazı Kurulundan ayrılmasının nedeni ÖSYM merkezinde soru hazırlama ekibinde yer almasıydı. 2003’te kurduğumuz Ulusal Eğitim Derneği‘nin de kurucuları arasındadır.

1996’dan başlayarak kitap tanıtımlarını, mektuplaşmalarını, röportajlarını, gezilerini kitaplaştırdı. Külrengi Yazılar, Osmaniyeli Mektuplar, Mektupların Tanıklığı, Ben de Dedim Ki, Kitap Kitap Şiir Gelir Bizlere, Yüzyüze Görüşmeler, 88 ile 99 arası, Eğer Benim ile Gezmek Dilersen, Bir Başka Gezmek, Gâvurdağlı Masallar… Yalın, özenli bir dili vardı. Hiçbir kitabı piyasa kitabı olamadı. Baskı paralarını genellikle kendisi veriyor, bunları eşine dostuna armağan ediyordu. Çok dinler, az ve öz konuşurdu. O bir okuma ve yazma işçisiydi. Öğündüğüne hiç tanık olmadım. Köy Enstitüsü mezunu olmasını da hiç itibar sermayesi yapmadı. Ona göre kişinin mezun olduğu okul değil, kendi marifetleri ve çalışmaları önemliydi.

Çalışma arkadaşları ondan alçakgönüllülüğü ve üretken olmayı öğrenmiş olmalılar.

Poyrazoğlu artık yorulmuştu. Bellek kaybı başlamıştı. Eşinin de uzun süredir rahatsızlıkları vardı. Buna rağmen Ankara’daki evinden hemşehrileri hiç eksik olmazdı. Bu nedenle evine “Poyraz Palas” adını takmıştık.

Adana’da oğlunun yanına taşınmaya karar verdi. 24 Eylül 2006 günü Öğretmen Dünyası’nda onun için bir uğurlama töreni yaptık. Kitaplarından bir kısmını Öğretmen Dünyası‘na bağışladı. Bunlar “ONP Kitaplığı” adını verdiğimiz raflarda yerini aldı. Kendisi de dostlarının gönüllerinde… (10 Şubat 2020)

KAYNAK: Zeki Sarıhan / Yazı Kurulu Üyemiz (kültürsanattv.com, 10.02.2020).

Yazar: Zeki SARIHAN
FOTO GALERİ

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör