Ali Üsküdari

Tezhip Sanatçısı (Müzehhip), Ressam, Hattat

Doğum
Ölüm
Eğitim
Medrese mezunu
Diğer İsimler
Müzehhib Ali Üsküdari. Rugani Üsküdarî. Ali Al Üsküdarî. Üsküsdarlı Ali.

Tezhip sanatçısı (müzehhib), ressam, uganî, hattat, lake ustası  (D. 1718, Üsküdar / İstanbul – Ö. 1763, Üsküdar / İstanbul). Lakapları: Müzehhib Ali Üsküdari, Rugani Üsküdarî. Kaynaklarda Ali Al Üsküdarî olarak da geçer.  Doğum ve vefat tarihleri kesin değildir. 1698-1699 tarihlerinde doğmuş, 1766-1767 yıllarından sonra vefat etmiş olabileceği de tahmin edilmiştir. Kendisinden önceki sanatçıların eserlerini inceleyerek onlardan daha üstün eserler ortaya koymayı başarabilmiştir. Eserleri yaşadığı dönemin padişahlarınca (III, Mahmut I, Osman III ve Mustafa III) itibar görmüş ve bu eserler padişah saraylarında yer almıştır.

Ali Üsküdarî, eşi ve emsali olmayan kuvvetli müzehhip, mücellit ve çiçek ressamlarımızdandır. Yapmış olduğu lâke ciltler muhteşemdir. Hocası olan Yusuf-u Mısır’inin yolunu takip etmiştir ama “Boynuz kulağı geçti” meşhur sözü gibi hocasını üstün bir şekilde yaptığı eserlerle geride bıraktığı anlaşılmaktadır. Bu hali ile şaeaserler yaratmış ve bu sanatın 18. yüzyılda batı etkisine karşın yerini korumasına yardımcı olmuştur. Fakat onun yetiştirdiği talebeler hocalarını hiçbir zaman geçememişler ve bu sanatın ölmesine göz yummuşlardır.

Rugani Ali, aynı zamanda Türk tâ’lik yazısında da usta idi, yani hattatlıkta da usta idi.. Devrinin en üstün hattatlarından öğrenmiştir. İhtisası daima lâke yönünde olmuştur. İnce bir marangozdur. Kendisine lazım olan malzemeleri tek başına veya öğrencileri ile hazırlıyor olmalıdır. Eserlerinde yer alan manzum beyitle de kendisinin şiire de ilgi duyduğu anlaşılır. Bütün bunlar dört başı mağrur bir sanatkar olduğunu ispatlar (Ünver 1954).

Üsküdarlı Ali, 300 senelik bir medeniyetin mirasçısıydı. Her şeyden önce İstanbullu, bir Üsküdarlı idi. İstanbul kibarlığı ve inceliği altında yetişmiş olup kendinden önceki çini, yazma gibi eserlerin tesirinde idi. Bu etki ile klasik yolu kullanmıştır. Tek düze bir ekole sahip değildi. Yeniliğe açıktı. Klasik motiflerle devrinin üslubu olan natüralist çiçekleri ustalıkla bağdaştırmıştır. Gözü okşayan bir klasik motif içine tek çiçek veya buket topluluğunu karıştırmış ya da bu toplulukları bordürlerde kullanmıştır. Bunu yapmakla da yenilikçi olduğu kadar eski geleneklere de bağlı olduğunu ispatlamıştır.

Eserlerinde çok fazla renk ve motif çeşidi kullanmıştır. Mahdut motifleri renk çeşidine boğmadan nefis örnekler vermiştir. Hakim olan renkler ise altın yaldız karmen ve siyah başta olup ikinci derecede renkler ise yeşil beyaz, mavi, turuncu ve güvez tonlarıdır.

Motifleri ise üsluplaşmış nebatlar hançer yaprakları Çin bulutları olup altın tahrirli idiler. Fırçası akla durgunluk verecek kadar ince idi. Böyle olmasaydı Ahmet III. yazdığı murakkayı koyacağı kabı ve şair Nabi’nin İbrahim Paşa’ya takdim ettiği divanın kabını onun yapması istenir miydi.

22 tane imzalı, 3 tane imzasız eseri bulunmaktadır. Bunlardan iki tanesi İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi Müzesinde muhafaza edilmektedir. Günümüze nispeten iyi durumda gelmiştir. Sayfa içlerinde bir yıpranma, yırtılma görülmez. Zamanın aşındırması sadece lâkeli cilt üzerinde olmuştur. Yer yer kabarma ve dökülmeler bulunur.

Altı tane imzalı eser ise özel koleksiyonlarda bulunmaktadır. Hüseyin Kocabaş vefat ettiğinden, Necmeddin Okyay koleksiyonunun nerede olduğunu bilemediğinden, Hasan Fehmi Enata’yı bulamadığından nasıl bir korunma içinde olduklarını ve günümüze kadar nasıl geldiklerini görmek mümkün olmamıştır. Sadece Ekrem Hakkı Ayverdi’de yer alan iki yazma iyi şekilde korunmakta olup, üzerinde dökülmeye de rastlanmış.Türk-İslâm Eserlerinde bulunan bir eser ise; Teşhirdi olup durumu iyidir. Tek tük çatlamalar başlamıştır.Topkapı Sarayında yer alan 18 eseri depolarda saklanmaktadır. Kalemden kuburlar ayrı ayrı kağıtlara sarılıdır. Lâke şahane altlık yırtıldığından dolayı sarı bir zarf içinde korunmaya alınmıştır.

Murakkaların dışları kağıt kaplı olup durumu temizdir. Dua kitabı iç tezhipli kısmı da iyi durumdadır. Yazı çekmeceleri, günümüze iyi gelmişlerdir. Yer yer lâke dökülmelerine rastlanır.İki yaydan biri çok kötü durumda, bezemesi silinmiştir. Diğeri gayet iyi durumda pırıl pırıldır.

HAKKINDA: Kemal Çığ / Türk Lake Müzehhipleri ve Eserleri (1970), Duran Gülnur / 18.yy Müzehhip Çiçek Ressamı ve Lake Üstadı Ali Üsküdari (1999), Tezhip ve ruganî üstadı: Ali Üsküdarî  (gzt.com, 30 Ocak 2021), Ali Üsküdarî - Ulusal Tez Merkezi (tez.yok.gov.tr, 14.04.2023), Ali Üsküdârî (islamansiklopedisi.org.tr, 14.04.2023), Ali Üsküdari Kimdir?  (sabah.com.tr, 14.04.2023), Gülseher Kahraman / Ali Üsküdârî  (academia.edu, 14.04.2023), Ali Üsküdârî  (kubbealti.org.tr, 14.04.2023), Müzehhip Ali Üsküdari - Sanat Bahçesi (ilahiyatbahcesi.wordpress.com, 14.04.2023), Ali Üsküdari Kimdir? (magickehory.cz, 14.04.2023), Ali Üsküdari Tezfip ve Rugani Üstadı, Çiçek Ressamı (oktayaras.com, 14.04.2023), Tezhip ve Ruganî Üstadı: Ali Üsküdarî (studioestetic.cz, 14.04.2023).

Örnek 1

Örnek 2

Örnek 3

Örnek 4

Örnek 5

Örnek 6

Örnek 7

Örnek 8

Örnek 9

Örnek 10

FOTO GALERİ

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör