Mücahid, Milli Mücadele Kahramanı (D. 1872, Maraş – Ö. 25 Kasım 1922, Maraş). Maraş’ın kurtuluşunun sembolü, düşmana ilk kurşunu sıkan kişi olan Sütçü İmam, 1872 yılında Maraş’ın Fevzipaşa (Bektutiye) Mahallesinde doğmuştur. Babası Kireçcioğullarından Ömer Efendi, Annesi Tiyeklioğullarından Emine Hanımdır.
Sütçü
İmam, kendi halinde Uzunoluk Camiinin imamlığını “Allah rızası için” yapmakta,
geçimini sağlamak için ise caminin biraz altındaki küçük dükkânında süt
satmakta idi. Kendisinin asıl adı “İmam” olmasına rağmen süt sattığı için ismi
“Sütçü İmam” olarak bilinirdi.
‘Sütçü
İmam (Uzunoluk) Olayı’ diye bilinen hadisenin olduğu 31 Ekim 1919 tarihi, Maraş
Millî Mücadelesinde şanlı bir direnişin başladığı gündür. Bu tarihte
Fransızlardan güç alan Ermeniler, Maraş sokaklarına dağılarak önlerine gelen
Türklere hakaretler ediyorlar, mukaddesata dil uzatıyorlardı. Bir grup Fransız-Ermeni
devriyesi akşama doğru Uzunoluk Caddesinden kışlaya dönüyordu. O sırada Ermeni
askerlerinden birisi Uzunoluk Hamamından çıkan bir hanımefendiye saldırarak
peçesini yırttı ve ardından “Artık burası Türklerin değildir, Fransız
memleketinde peçe ile gezilmez” diye tehdit etti. Bu durumu gören vatandaşlar,
hemen dışarı çıkıp olay yerine geldiler. Olaya müdahil olan Çakmakçı Sait ise
işgalci kuvvetlerin açtığı ateş sonucu şehit düşmüştür. Bu olaya şahit olan
Sütçü İmam, işgalcilere karşı silahını ateşlemiş ve işgalci askerlerden birini
etkisiz hale getirmiştir. Sütçü İmam’ın attığı ilk kurşun, Fransız ve
Ermenilere karşı “Maraş bize mezar
olmadan düşmana gülzar olmaz” parolasıyla Maraş’ın kurtuluş mücadelesinin
de başlangıcını teşkil etmiştir.
Yirmi
iki gün süren Maraş şehir harbinde de büyük yararlılıklar gösteren Sütçü İmam,
işgalci kuvvetlerin Maraş’tan kovulmasından sonra harpteki fedakârlıklarına
mükâfat olarak Belediye’ye personel olarak alınmıştır. Bu vazifesinin yanında
kaledeki topun idaresi de kendisine verilmiştir.
Abdülmecit
Efendi halife olunca 101 pare top atmak için kaleye çıkmış ve top atışları
sırasında barutun ateş alması neticesinde ağır şekilde yaralanmış ve iki gün
sonra 25 Kasım 1922 tarihinde vefat etmiştir.
Sütçü
İmam’ın üç kız, bir erkek olmak üzere dört çocuğu vardı. Sütçü imam adına, ilk
kurşunun atıldığı Uzunoluk Meydanında 1936 yılında Belediye Başkanı olan Hasan
Sükûti Tükel tarafından bir anıt ve çeşme yaptırılmıştır.
1977
yılında da Kıbrıs Meydanında yine Sütçü İmam adına “Kurtuluş Anıtı”
yaptırılmıştır. 1980 sonrası ise Çınarlı Camii’ndeki mezarı, Sıkıyönetim
Komutanlığınca “anıt mezar” haline getirilmiştir.
1992
tarihinde ise Sütçü İmam’ın adının verildiği “Kahramanmaraş Sütçü İmam
Üniversitesi” kurulmuştur.
Sütçü İmam Olayı
Kaynaklara
göre, Maraş'ın işgal girişimi 22 Şubat 1919'da İngiliz işgal kuvvetlerinin
Albay Max Andriyo komutasında şehre girişiyle başladı.
Maraş,
8 ay süren İngiliz işgalinden sonra, 29 Ekim 1919'da Fransızlar tarafından
işgal edilir.
Fransız
askerlerinin kente gelişi, yerli Ermeniler tarafından büyük bir coşkuyla
karşılanır.
Fransızlar,
yerli Ermenileri de yanlarına alarak, gösteriler ve taşkınlıklar yapmaya
başlarlar.
Fransız
kuvvetlerinin kente girişinden 2 gün sonra, 31 Ekim 1919'da tarihi Uzunoluk
Hamamı'ndan çıkan Türk kadınlarına, Fransız devriyeleri ve Ermeniler
"Burası artık Türklerin değil, Fransız memleketinde bizim dediğimiz
olacak. Açın yüzlerinizi" diyerek saldırırlar.
Kadınlardan
biri olayın etkisiyle bayılınca diğer kadınlar da feryada başlar. Hamamın
yakınındaki Kel Hacı'nın kahvesinde bulunan Maraşlılar olay yerine gelerek
Ermenileri uyarır. Fakat askerler sarkıntılığa devam eder.
Bunun
üzerine Çakmakçı Said ve Gaffar Kabuloğlu Osman, kadınları işgalcilerin elinden
almak isterken dipçik ve kurşunla ağır yaralanır. Bu sırada yan tarafta küçük
bir dükkanda süt satan Sütçü İmam, tabancasını alarak olay yerine gelir.
Silahını, kadınlara sataşan ve Çakmakçı Said'i yaralayan Ermeni askerin üzerine
doğrultarak ateşler.
Kurşun
isabet eden Ermeni yere düşer diğerleri ise kaçar. Maraş'ta düşmana sıkılan bu
ilk kurşun ile Türk milletinin işgalcilere ve Ermenilere, yaptıklarının
yanlarına kalmayacağı gösterilir.
Bu
olayda aldığı yara ile daha sonra Çakmakçı Said şehit olur. Yaralanan Ermeni
ise ölür. Ölen Ermeni için 1 Kasım 1919 tarihinde kalabalık bir cenaze töreni
düzenlenir. Fransızlar da misilleme hareketlerine girişerek Sütçü İmam'ın
dayısının oğlu Tiyeklioğlu Kadir'in ellerini ve ayaklarını arkasından bağlayıp
burun ve kulaklarını kestikten sonra boğazlayarak şehit eder.
"Sütçü İmam Olayı olmasaydı
Meclis de olamazdı"
Kahramanmaraş
Sütçü İmam Üniversitesi (KSÜ) Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Bölümü Başkanı
Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Şavkılı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Sütçü İmam'ın
Fransızlara ve işbirlikçi Ermenilere karşı verdiği mücadelenin Anadolu'daki ilk
örneği ve ilk kurşunu olduğunu anımsattı.
Bunun
öneminin çok büyük olduğunu vurgulayan Şavkılı, "İşgalcilere karşı mazlum
milletlerin nasıl duracağına dair bir ders niteliği taşımaktadır. 31 Ekim 1919
tarihi Türk'ün namusunun kurtulduğu gündür. Türk'ün haysiyeti, onuru ve şerefi
31 Ekim 1919'da Sütçü İmam'ın attığı bu ilk kurşunla kurtulmuştur. Sütçü İmam
Olayı Antep, Urfa ve diğer bölgelerdeki mücadelenin adeta bir kıvılcımı
olmuştur." diye konuştu.
Şavkılı,
Sütçü İmam Olayı'nın Maraş'ta kadınıyla erkeğiyle ve çocuğuyla herkesin
özellikle düşmana karşı durmasının bir örnek teşkil ettiğini belirterek,
"Maraş halkı Sütçü İmam'ı da örnek olarak bundan sonraki tüm icraatlarda
Ermeni ve Fransız işgalcilerine karşı koymayı kendilerine bir vatan vazifesi
saymışlardır. Bu uğurda 22 günlük bir çarpışma vermişlerdir. Bu çatışma
esnasında da Sütçü İmam'ın o ruhu bayraklaşmıştır." dedi.
Sütçü
İmam'ın ruhunun canlılığını hep hissettirdiğini ifade eden Şavkılı, "15
Temmuz'da Ömer Halisdemir'de Sütçü İmam ruhu şaha kalkmış, Antep'teki Şahin
Beylerin ruhu tecelli etmiştir. Sütçü İmam Olayı, emperyalist devletlerle iş
birliği yapan insanların nasıl halktan tokat yiyeceğinin çok güzel bir örneği
olmuştur." ifadelerini kullandı.
Şavkılı,
15 Temmuz'da Ömer Halisdemir'in darbeci ve işgalci Semih Terzi'ye attığı
kurşunu, Sütçü İmam'ın ruhuyla attığına gönülden inandığını anlatarak, "Bu
olaylar, bu milletin zillet altına alınamayacağının, asla esir edilemeyeceğinin
son derece güzel örnekleridir." değerlendirmesinde bulundu.
Mazlum
milletler için Sütçü İmam Olayı'nın son derece önemli bir hadise olarak
değerlendiren Şavkılı, sözlerini şöyle tamamladı:
"Güçlü
donanması olan, topu ve tüfeği olan işgalcilere nasıl karşı konulacağını Sütçü
İmam Olayı en güzel şekilde ortaya koymuştur. Eğer Sütçü İmam Olayı olmayıp
Maraş Milli Mücadelesi başarıya ulaşmasaydı 23 Nisan 1920'de açılan Meclis de
olamazdı. Neden olamazdı? Çünkü Maraş ve civarı işgal edildiğinde burayla
sınırlı kalınmayacaktı. Sivas'a ve Ankara'ya kadar bunlar ilerleyecekti.
Dolayısıyla Meclis'in faaliyetlerini sürdürebilmesi aslında Maraş ile başlayan,
Antep ve Urfa ile devam eden bu karşı koymanın sonucunda milletvekilleri
Ankara'da rahat çalışabilmişlerdir."
HAKKINDA
/ KAYNAKÇA: İsmail Hakkı Demir / Milli
mücadelenin timsali: Sütçü İmam - Sütçü İmam Olayı (aa.com.tr, 30.10.2018), Sütçü
İmam Olayı | Kahramanmaraş Büyükşehir Belediyesi (kahramanmaras.bel.tr, 21.02.2022), Sütçü İmam Kimdir? (ksu.edu.tr,
21.02.2022), Sütçü İmam kimdir? Sütçü İmam Olayı nedir? (haberler.com, 21.02.2022).