Şair ve mizah yazarı, konuşmacı. 20 Mayıs 1960, Elbistan/Kahramanmaraş doğumludur. İlk ve ortaokulu Elbistan’da, Sağlık Meslek Lisesini Ankara’da okudu. 1989 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesinden mezun oldu. Sağlık Meslek Lisesinde öğretmenlik, Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünde Avukatlık, Çevre Bakanlığında Hukuk Müşavirliği, Başbakanlık Özürlüler İdaresi Başkanlığında I. Hukuk Müşavirliği ve Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulundu. 2019 yılında Ticaret Bakanlığı Hukuk Müşavirliğinden emekli oldu.
Erguvan Edebiyat Dergisinde edebi yazılar, Türk Hukuk Dergisi,
Hukuk ve Demokrasi Dergisi, İdarecinin Sesi Dergisi, Denetim Dergisinde mesleki
yazılar yazdı. Halen fikircografyasi.com ve mektupedebiyatdergisi.com’ da
fikri ve edebi yazılar yazmaya devam etmektedir.
Uzun süre Ticaret Bakanlığı aday memurlarına hukuk dersleri
yanında kişisel gelişim dersleri de verdi. Ayrıca çeşitli kurum ve kuruluşlarda
"Neşeli Düşünme Sanatı-Motivasyon" "Yedi Adımda Zaman
Yönetimi" "Öfkeni yönet Yola Böyle Devam Et" "Sıradışı
Düşünme Teknikleri" ve "Mobbingin Hukuksal Boyutu" başlıklı
konuşmalar yaptı.
Türkiye'de ilk defa Yükseliş Kişisel Gelişim Merkezinde mizah
kursu açtı.
Hukuk ve Demokrasi Derneği, Yaşam Boyu Öğrenme Derneği, Türk Hukuk
Enstitüsü Yönetim kurulu üyeliği yaptı. Halen Türkiye Yazarlar Birliği Ankara
Şubesi yönetim kurulu üyesidir.
Yayımlanmış Kitapları:
Ben
Hâkimim Masum Bey, Mizah, SAGE Yayıncılık, Ankara, 2010
Hayvanlığın
Âlemi var, Mizah, Sage Yayıncılık, Ankara, 2012
Hangi
Başarıdan Alırdınız, Kişisel Gelişim, Sage Yayıncılık, Ankara, 2013
Memur
Olduğumu Kimseye Söyleme, Mizah, Sage Yayıncılık, Ankara,2013
Bitkilerle
Sohbet, Mizah, Kuğu Kitap, Ankara,2013
Aşk Bir
yalnızlık Şarkısıdır, Şiir, Kuğu Kitap, Ankara 2014
Hayatın
İçinden Fıkralar, Mizah, Kuğu Kitap, Ankara2014
Aşk
İnsanı Komik Yapar, Mizah, Kuğu Kitap,Ankara, 2014
Emekli
Mehmet Efendi’den Nükteler, Mizah, Kuğu Kitap,Ankara, 2014
Mizah
Atölyesi,Mizah, Kuğu Kitap, Ankara, 2015
Sen
Zeus’un Oğlusun, Deneme, Omca Yayınları, Ankara, 2019
Gülüştüğümüze
Memnun Oldum, Mizah, Gülnar Yayınları, Ankara, 2020
Penceremden
Kelimeler, Deneme, Gülnar Yayınları, Ankara, 2021
Yaşasın
İnsanlık Kahrolsun Korona, Anı, Anlatı Gülnar Yayınları, Ankara, 2021
KAYNAKÇA: Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi
Kahramanmaraş Ansiklopedisi 2018, Durdu Güneş: "Mizah
hayatın bir parçasıdır." (tyb.org.tr, 17 Aralık 2012), Hasan Ejderha
/ Durdu Güneş'in Şiir Kitabı: Aşk Bir
Yalnızlık Şarkısıdır (hasanejderha.blogspot.com, erişim 10.09.2020), Durdu
Güneş Kimdir? (Mektupedebiyatdergisi.com, 10.09.2020), Durdu Güneş
(fikircografyasi.com, 10.09.2020), Durdu Güneş Kitapları (pegem.net,
10.09.2020), Durdu Güneş Yazarına Ait Tüm Kitaplar (kitapyurdu.com,
10.09.2020), Durdu GÜNEŞ (bloggerdurdugunes.blogspot.com, 10.09.2020).
Söyle ey deniz!
Dalgaların neden böyle hırçın, neden köpürür
Kederden mi, sevinçten mi pek bilinmez
Sana bakan hep kendi kalbiyle görür
Söyle ey deniz!
Neden bazen sessizleşir, durgunlaşırsın?
Bir şey söylemek ister ama söyleyemez gibi
Yoksa sende içinde gizli bir sevda mı taşırsın
Söyle ey deniz!
Bazen suların ne güzel bulut olup yükselir
İmrenirim sana, ağır gelirim kendime bazen
İçimden, benim de hep bulut olasım gelir
Söyle ey deniz!
Senin yüreğin bazen ısınır, bazen soğur mu?
Benim yüreğim hep sıcak, bazen dayanamam
Onu sana, ara sıra emanet versem olur mu?
Söyle ey deniz!
Her vuslatın sonu hasret bileceğiz
Şimdi veda zamanı, bir gün kısmet olursa
Kaldığımız yerden devam edeceğiz
Bir yakıcı büyü gözlerinde
Bakışların mızrak mızrak
Dolaşma kalbimin üzerinde
Nolur bırak
Bilmezsin içimde kandil kandil
Duygular yanar, umutlar yanar
Bilmezsin bu gönül cahil
Birden kanar
Sıralar arasında görünüşün
Bir ateş gibi içime dolar
Biçaresi olurum bu kızgın düşün
Rengim solar
Bir duman olurum mısra mısra
Şiirlere sığınırım çaresiz
Sarılıp ölürüm kefen gibi sayfalara
Sessiz sessiz
Sen bundan habersiz eğlencelerini
Sürdürüp zevk almaya bakacaksın
Kim bilir benim gibi nicelerini
Yakacaksın
ÇAĞIRMA BENİ EY SEVGİLİ
Çağırma beni ey sevgili
Özlem ve umutsuzluk arasında kalmaktan bıktım
Uzak düşler gibisin hep uzak,
Söğüt yeşili gözlerin türkü gibi sıcak
Bakıp bakıp hep kendimi yaktım
Çağırma
beni ey sevgili
Sen dağ dorukları gibi asi ve yükseksin
Ben dağ yamacında yalnız mezar gibiyim
An olur hırçın rüzgarlar gibi esersin
Bense bir yağmur sonrası gibi dingin
Çağırma
beni ey sevgili
Bir gül ömrü kadar bile olmaz düşlerim
Sen yoz kentlerin yaldızısın
Ben saf köylerin sızısıyım
Ellerinde yarım kalır gülüşlerim
Çağırma
beni ey sevgili
Senin anlatacak anıların olur
Benimse anlatamadığım yürek sızıları
Uçurum kenarı çiçek, netameli rüyasın sen
Sana neşeli an, bana acı yarın olur
Çağırma
beni ey sevgili
Gülüşlerimizi paylaşamadık hiç, bilirsin
Yaşayamadıklarımızı biriktiremem artık
Aşkın yalnızlığımı çoğaltıyor hep
Sen yaşanacak değil söylenecek şiirsin
Durdu
GÜNEŞ
SEN KONUŞUNCA
Sen konuşunca
Bu yürek başka çarpar
Gök kubbenin en güzel sedası sesin
Hayata başka anlam katar
Sen konuşunca
Sen
konuşunca
Birden bire Karacoğlan olurum
İçimde netleştiremediğim bir heyecan
Ben o heyecana kurban olurum
Sen konuşunca
Sen
konuşunca
Sesinle yıldızlar başka gülümser
Ağaçlar çiçeğe gebe kalır
Rüzgârlar başka eser
Sen konuşunca
Sen konuşunca
Evren başka, ben başka olurum
Aynı derinliklerde yüzer seslerimiz
Ben o derinlikte kaybolurum
Sen konuşunca
Durdu
GÜNEŞ
İLK AŞK
Bir yakıcı büyü gözlerinde
Bakışların mızrak mızrak
Dolaşma kalbimin üzerinde
Nolur bırak
Bilmezsin
içimde kandil kandil
Duygular yanar, umutlar yanar
Bilmezsin bu gönül cahil
Birden kanar
Sıralar
arasında görünüşün
Bir ateş gibi içime dolar
Biçaresi olurum bu kızgın düşün
Rengim solar
Bir
duman olurum mısra mısra
Şiirlere sığınırım çaresiz
Sarılıp ölürüm kefen gibi sayfalara
Sessiz sessiz
Sen
bundan habersiz eğlencelerini
Sürdürüp zevk almaya bakacaksın
Kim bilir benim gibi nicelerini
Yakacaksın
Durdu
GÜNEŞ
SEN BENİ HİÇ SEVMEDİN Kİ
Bakışlarına yenik düştüm
Sen gözlerinin zaferini sevdin
Gönlüm güzelliğini zirveye çıkardı
Sen hep o zirveyi sevdin
Sen beni hiç sevmedin ki
Bazen bir
çocuk gibi ilgi bekledim
Hayaller kurdum geceler boyu
Yoruldum, tıkandım, tükendim
Çözemedim bu duyguyu
Sen bir film seyircisi gibiydin
Ben gerçekte acılar çekerken
Sen ondaki romantizmi sevdin
Sen beni hiç sevmedin ki
Ne
zaman yalvarsam gülüp geçtin
Biliyordun aşkın alternatifi yoktu
Ve güzelliğinin karşı konulmaz gücü vardı
Sen hep kolay kazanıyordun
Sen hep kolayı seçtin
Sen hep kazanmayı sevdin
Sen beni hiç sevmedin ki
Adına
şiirler yazıyordum
Zamana bir kitabe gibi adını kazıyordum
Sen sadece güldün ve eğlendin
Sen benim aşkımda ölümsüzlüğü sevdin
Sen beni hiç sevmedin ki
Durdu
GÜNEŞ
DOKTOR
Yüzümdeki
gölge geceler gibi derin
Kalbim bir zalim elinde virane doktor
Beni
gömün derinliğine o gözlerin
Gönül o derin bakışa pervane doktor
Teselli
mi vereceksin verme boşuna
Tesellinin tek ilacı o bir tane doktor
Anlatmak
çok zor bilmem geldi mi başına?
Aşk zihinde bir yakıcı efsane doktor
Aşk
içinde duranı enkaza çeviren
Ateşle nur arası bir meyhane doktor
Kalp
şehitliğinde kavak yeli reçeten
Gönül bir mukaddes dertle divane doktor
Aşk
Hak’kın sevdiğine tatlı azabı
Güzellik şu bu hepsi bir bahane doktor
İlaç
diye içir bana ecel şarabı
Çektiğim yeter bu kadar cefa ne doktor
Durdu
GÜNEŞ