Asker, general, bürokrat, nazır, vezir, vali, diplomat, senatör
(D. 1804, Konya – Ö. 1892, İstanbul). Abdülmecit ve Abdülâziz ile İkinci
Abdülhamit zamanlarının Seraskerlikte, Valiliklerde bulunmuş meşhur Müşir ve
Vezirlerindendir. İkinci Mahmut zamanında Yeniçeri Ocağı yerine kurulan Asakir-i
Mansure-i Muhammediye’ye yazıldı (1826).
İki yıl sonra bilgilerini
geliştirmek üzere Paris’e gönderildi. Bu ülkede Fransızca ile askerî bilgiler
öğrenerek dönüşünde çabuk yükseldi ve 1832’de Ferik (General) rütbesiyle
Londra’ya Elçi olarak gönderilmiştir. Orada bir sene kadar bulundu. Ferik ve
Müşir rütbelerini dönüşte alarak, Harbiye’nin kuruluşunda Firari lakaplı
Giritli Kaptan-ı Derya (Donanma Komutanı) Ahmet Fevzi Paşa ile faydalı
hizmetlerde bulundu.
Müşir rütbesiyle Arabistan ordusu komutanlığına getirildi (1843). Kronikleşen Lübnan bunalımını (Meselei
Cebeliye) Hariciye nazırı Mehmet Şekip Efendi ile birlikte geçici de olsa çözümledi (1845). Bağdat valisi (1848), Tophane müşiri (1851), Ticaret nazırı (1854), aynı yıl Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa hükümetinin görevden ayrılmasıyla Bursa (1855) ve Kastamonu (1857) valisi, yeniden Arabistan ordusu komutanı sıfatıyla Irak ve Hicaz müşiri (1858) oldu. Üçüncü kez sadrazamlığa atanan Kıbrıslı Mehmet Emin Paşa tarafından seraskerliğe getirildi (1860). Keçecizade Mehmet Fuat Paşa hükümetlerinde (1861-1863; 1863-1866) İki kez Bahriye nazırı olarak görev aldı. Bursa valiliğinden emekliye ayrıldı (1873), Birinci meşrutiyetin ilanından sonra
Âyan meclisi üyeliğine seçildi (1877).
Vefat ettiği dönemde Osmanlı Vezir ve Müşirlerinin en
yaşlısı olarak tanınmıştı. Arapça, Fransızca ve İngilizce bilirdi. Doksanına
yakın, zeki ve doğru bir adam olarak tanınırdı. 1892’de İstanbul’da vefat etti.
Karacaahmet’te gömülüdür.
KAYNAK: İbrahim Alâeddin Gövsa / Türk Meşhurları (1946), Milliyet Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi (15. cilt, 1986).