Milli Mücadele Kadın Kahramanı ve Kadın Şehidi
(D. 1902, Gördes / Manisa – Ö. 24 Mart 1922, Kocayayla / Akhisar / Manisa).
Gördesli Makbule Hanım, Gördes’in eski ailelerinden birinin kızıdır. Babası Ali
Ustalar sülalesinden Abdullah Efendi’dir. Kalabalık olan ailenin küçük bir
çiftliği ve tarım arazileri vardı. O dönemde yaşayan Gördesli her kadın gibi
Makbule Efe da ata binmesini ve silah kullanmasını daha küçük yaşlarda
öğrenmişti. On iki yaşlarındayken babasını yitirmiş olduğu için ağabeylerinin
koruması altında büyümüştü. Eylül 1920 tarihinde Ustrumcalı
Halil Efe ile evlenmiş, iki ay sonra da kocasıyla birlikte akıncı olarak
dağlara çıkmıştı. Müfrezelerle birlikte Demirci, Gördes. Simav, Bigadiç ve
Sındırgı dağlarında sürekli dolaşan ve çok cesur olan Makbule Efe, müfrezeleri
en umutsuz olduğu zamanlarda onları cesaretlendirmiş, her yerde her çatışmada
kahramanca savaşmıştı.
Makbule Hanım, Yunan
ordusunun 15 Mayıs 1919 tarihinde İzmir’i işgal etmesi ve ardından da Batı
Anadolu’yu işgal etmeye başlaması üzerine, 7 Kasım 1921
tarihinde, daha on dokuz yaşında ve daha bir yıllık evliyken eşi Halil Efe ile
birlikte Kuvayı Milliye emrinde çete savaşlarına
katıldı. Ordu, Demirci’ye çekilmek zorunda kalınca, Halil Efe’nin önerisini
kabul eden birlik komutanı Ethem Bey’in onayıyla kocasının yönettiği gerilla
grubuna katılarak Yunan kuvvetleriyle dövüştü. 1921 yılında kocası Usturumcalı
Halil Efe ile iki kez birlikte pusuya düşürülmüş; fakat hiçbir zaman dayanma
gücünü yitirmemiş, telaş göstermemişti.
Kocası Halil Efe
ile Türk çetelerine katılan Gördesli Makbule Hanım, o yörede Yunan
kuvvetleriyle yapılan tüm çatışmalara katıldı.. Yunanlılar Sakarya Savaşı’nı
kaybederek Afyonkarahisar mevzilerine çekildiğinde, bir taraftan da Halil Efe’nin
Gördes-Sındırgı-Akhisar bölgesinde faaliyet gösteren çetesinin saldırıları ile
karşılaşıyorlardı.
İbrahim Ethem Bey Makbule
Efe’yi şöyle anlatıyor: “Kendisi
siyah pantolon ve ceket ve uzun bir manto giyer, ayağında daima çizme ve
başında da siyah başlık ve daima örtülü olup, yalnız gözleri meydanda
bulunurdu. Kısa bir Japon filintası taşır ve düşmandan itinam olunmuş güzel bir
doru ata biner ve daima müfrezenin dümdarı (artçısı) olarak kalırdı.”
Makbule Hanım,
çete elemanlarının çoğundan iyi ata biner, tehlike anında en önce silahı eline
almış görülürdü. Dağ hayatının sıkıntı, zorluk ve
tehlikelerine ve bütün ısrarlarına karşın asla kocasından ayrılmayan
Makbule Hanım, bir baskınında geri çekilen silah arkadaşlarına cesaret vermek
için 17 Mart 1922 tarihinde hızla öne atıldı. Akhisar-Sungurlu sınırı üzerinde bulunan Kocayayla’da
elinde silah düşmanla en ön safta savaşırken başından vurularak şehit edildi.
Şehit düştüğünde henüz 21 yaşındaydı.
İbrahim Ethem Bey,
Makbule Hanım’ın defini sırasında şunları söylemişti: “22 yaşında olan genç Gördes kızımın gür ve kumral saçları başından
ileri yere uzanmış, zalimi düşman kurşununun akıttığı beyni bu uzun saçlar
üzerine bir nur gibi akmış, hayata doymak değil, hayatin zevkini henüz tatmaya
başlamış ve görmüş, gözleri yarı açık, süzgün ve ağlar bir vaziyette…”
HAKKINDA: Büyük Larousse Ansiklopedisi (cilt:
8, syf: 4691), İhsan Işık / Ünlü Kadınlar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C.
4, 2013).
KAYNAKÇA: Büyük Larousse Ansiklopedisi (cilt: 8, s: 4691), İhsan Işık / Ünlü Kadınlar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 6, 2013).