Minyatürcü,
tarihçi ve matematikçi (D. Saraybosna ? – Ö. 1564). Matematik ve tarih konularında
kitaplar da yazmış olan çok yönlü bir sanatçı ve bilgindir. Doğum tarihi ve
yeri bilinmiyor. Değişik kaynaklarda onun 1547’den, 1551’den, 1553’ten sonra
ölmüş olabileceği ileri sürülmektedir. Ancak Saraybosna yakınlarında doğduğuna,
dedesinin devşirme olduğuna ilişkin bilgiler vardır.
Kendisinin bulduğu matrak oyunu nedeniyle “Matrakçı” (Matrakî), kimi kaynaklarda ise “Silâhşor” sanlarıyla anılır. Kendi ifadelerinden babasının adının Abdullah, dedesininkinin Karagöz ve ailesinin Bosnalı olduğu anlaşılmaktadır. Tahminen dedesi ya da babası devşirme olan Nasuh, küçük yaşta saraya alındı ve II. Bayezit zamanında Enderun (Saray okulu)’da eğitim gördü. Bu öğrenimi
sırasında Enderun hocalarından
Saî’nin öğrencisi oldu. “Cemâlü’l-küttâb ve kemâlü’l-hussâb” adlı eserini Yavuz Sultan Selim döneminde yazmaya başladı ve ona ithaf etti.
O sıralarda iyi bir silâhşor olarak da ün kazanmıştı. Özellikle “matrak” oyununda akranlarına üstün olan Nasuh'un silâhşorluktaki üstünlüğü, Kanunî Sultan Süleyman’ın 1530’da verdiği berat da göstermektedir. Bu belgeye göre Hayır Bey’in valiliği sırasında Mısır’a gitmiş, orada bulunan ünlü silâhşorlarla birlikte
türlü silâh ve mızrak oyunları yarışmalarına
katılmıştı. Efsanevî kahraman Zaloğlu
Rüstem gibi hamleler yaparak, diğer
yarışmacıları saf dışı bırakmıştır. Hayır Bey de Nasuh’a, Mısır’daki silâhşorların kendisine karşı
koyamadıklarını itiraf ettiklerini
belirten Arapça bir tutanak vermiştir.
Minyatürcü ve hattat olan Matrakçı, ayrıca matematik ve tarih konularında kitaplar da yazmış çok yönlü bir bilgindir ve Matrakçı ya da Matrakî adıyla anılması, lobotu andıran sopalarla oynandığı ve eskrime benzeyen bir tür savaş oyunu olduğu bilinen “matrak” oyununda çok usta olmasından ve belki de bu oyunu kendisinin bulmuş olmasından ileri gelmektedir. Matrakçı Nasuh ayrıca çok usta bir silahşordu. Bu nedenle Silahî adıyla da anılırdı. Türlü silah ve mızrak oyunlarındaki ustalığı nedeniyle Osmanlı ülkesinde “üstad” ve “reis” olarak tanınması için 1530′da I. Süleyman (Kanunî) tarafından verilmiş bir beratı da vardı. Çeşitli silahların nasıl kullanılacağını ve dövüş yöntemlerini anlatan “Tuhfetü’l-Guzât” (1530) adlı bir kılavuz kitap bile yazmıştı.
Özellikle geometri ve aritmetik alanlarında önemli bir bilim adamıydı. Uzunluk ölçülerini gösteren cetveller hazırlamış ve bu konuda kendinden sonra gelenlere önderlik etmiştir. Matematiğe ilişkin iki kitabı “Cemâlü’l-Küttâb” ve Kemalü’l- Hisâb” ile “Umdetü’l-Hisâb”ı I. Selim (Yavuz) döneminde yazmış ve padişaha adamıştır. Bu yapıtlardan sonuncusu uzun yıllar matematikçilerin elkitabı olarak kullanılmıştır
Kanunî Sultan Süleyman’ın emriyle Muhammed b. Cerîr et-Taberî’nin ünlü İslâm tarihini Arapçadan Türkçeye çevirmeye başlayan Matrakçı Nasuh, Ağustos
1530’da tarihinde padişahın
oğullan Mustafa, Mehmet ve Selim için
yapılan muhteşem sünnet düğünü nedeniyle
Atmeydanı’nda düzenlenen şenliklerde içinde topları, dar-bezenleri ve bir hisar (kale) için gerekli olan
bütün malzemesiyle kâğıttan iki
yürür hisar yaptı ve bu hisarlardaki
askerler bir savaş gösterisi sundu.
1534 yılında Kanunî Sultan Süleyman’ın çıktığı ilk İran seferine katılan Matrakçı Nasuh, İstanbul’dan Tebriz’e, oradan Bağdat’a ve Bağdat’tan yine Tebriz üzerinden İstanbul’a kadar konup göçülen menzillerin minyatürlerini hazırladı. Matrakçı Nasuh’un hayatının daha sonraki yılları hakkında bilgi yoksa da kaleme aldığı
tarihinin 1561 yılına kadar gelmesi, onun
yazarlıkla meşgul olduğuna işaret
eder. 28 Nisan 1564’te öldüğü zaman
muhtemelen ıstabl-ı âmire
kethüdâlığında (saray ahırı amirliği) bulunuyordu.
Kâtip Çelebi (Keşfü’z-zunûn, 1520) ve onu izleyenlerin (Osmanlı
Müellifleri, III) Matrakçı Nasuh’un,
Yavuz Sultan Selim için “el-Ken'âniyye
ti’l-hisâb” adında bir eser yazdığını
ileri sürerlerse de bu doğru
değildir. Çağdaşları tarafından “divanî
yazı”nın Osmanlı bürolarında kullanılmasının
bulucusu olarak nitelenen Nasuh’un
aynı zamanda iyi bir nakkaş olduğu
belirtilmelidir. Bunun güzel örnekleri
“Tuhletü'l-guzât”, “Mecmû-ı Menâzi”l vb. eserlerinde görülmektedir.
ESERLERİ:
Cemâlü'l-küttâb vekemâ-lü'l-hüssâb (1517’de yazdığı matematiğe dair bu eserin 1559 kopya edilmiş bir nüshası günümüze ulaşmıştır. İki bölümden oluşan kitapta rakamlar, dört işlem, kesirler ve ölçekler üzerinde durulmaktadır), Mecmau’l’tevârîh (Baş kısmı Taberî'nin Târîhu’i-ümem ve’l-mü-lûk adlı genel tarihinin çevirisi olan eser, Matrakçı’nın yaptığı ekler ve katkılarla yeni bir kimlik kazanmış ve 1551 yılına kadar getirilmiştir. Yaratılıştan Hz. Süleyman’ın ölümüne kadar olan dönem eserin I. cildini oluşturmaktadır. II. cilt, efsanevî İran Kralı Keykubat’ın hükümdarlığı ile başlayıp Sasanî Hükümdarı Nuşirevân devri olaylarıyla sona ermektedir. III. Cilt, Hz. Muhammed'in doğumuyla
başlamaktadır. Bu cildin Ertuğrul
Gazi (Ö. 1281 -82) zamanına kadar
gelmektedir. IV. cildi
olarak
KAYNAKÇA:
Hüseyin G. Yurdaydın / Matrakçı Nasûh (1963),
“Matrakçı Nasuh'un Süleymannâmesi” (TTK
Bildiriler V (s. 374-378, 1960), “Matrakçı Nasûh’un Minyatürlü
Yeni İki Eseri” (TTK Belleten, sayı:110,
1964), “'Matrakçı Nasuh’un Hayatı ve
Eserleriyle İlgili Yeni Bilgiler” (s.
329-354, sayı: 114, 1965), Hüseyin Gazi Yurdaydın / Türkiye Diyanet
Vakfı İslâm Ansiklopedisi (c. 28, 2003), İhsan Işık / Diyarbakır
Ansiklopedisi(2013) - Ünlü Sanatçılar (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 5,
2013) - Encyclopedia of Turkey’s Famous People (2013).