Müzisyen, ses sanatçısı, sinema ve dizi oyuncusu, masal yazarı. Tam adı Türkdeniz Şevval Sam. 11 Kasım 1973 tarihinde İstanbul’da doğdu. Annesi şarkıcı Leman Sam, babası Selim Sam'dır. Annesi Leman Sam’ın izinde giderek sanatla iç içe bir çocukluk dönemi yaşadı.
İlk ve ortaokulu Hasan Ali Yücel
İlköğretim Okulu'nda okuyan Sam, liseyi İstanbul Zincirlikuyu İnşaat Teknik ve
Yapı Meslek Lisesi restorasyon bölümünde okudu. Yüksek öğrenimini Marmara
Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Grafik bölümünde tamamladı. 1993-1999
yılları arasında Beşiktaş'ın Sarı Fırtına lakaplı efsane eski futbolcusu Metin
Tekin ile evli kaldı ve bu evliliğinden Tarık Emir adlı oğlu oldu.
Yüksek öğrenimini tamamladıktan sonra
sanat yaşamına yönelen Şevval Sam, özellikle 1993 – 1998 senelerinde televizyon
ekranlarına yansıyan “Süper Baba” adlı dizideki rolüyle büyük beğeni topladı.
“Süper Baba” dizisinin ardından
dizi yaşamını sürdüren ve aynı zamanda sinema filmlerinde de rol almaya
başlayan Şevval Sam, küçüklüğünden beri içinde olduğu müzikten çok uzak
kalamadı.
Ve Şevval Sam 2006 senesinde
yayınladığı “Sek” adlı stüdyo albümüyle müzik kariyerine adım attı.
Kalan Müzik etiketiyle çıkan
albümde üçü enstrümantal olmak üzere 20 Türk Sanat Müziği çalışmasını baştan
yorumlayan Şevval Sam, özellikle duru ses rengiyle müzik severlerin büyük
ilgisi ile karşılaştı.
Şevval Sam ilk albümünün ardından
hızla sonraki albümü için çalışmaya başladı.
Sam, 2007 senesinde “İstanbul’s
Secrets” adlı 2. albümünü piyasaya sürdü.
Albümde modern etnik ritimli müziklere
sesiyle eşlik eden Şevval Sam, dinleyicilerinden yine tam not aldı.
Kansere yenik düşen Karadenizli
sanatçı “Kazım Koyuncu’nun” sevilen parçası “Ben Seni Sevduğumi” türküsünü hip
hop tarzı düzenlemesi albümün hit parçası oldu.
Hip Hop’ın yanı sıra rap tarzını da
şarkılarında kullanan Sam, ilk başta bu tarz şarkılara karşı direndiğini, ancak
ortaya çok hoş bir albüm çıktığını belirtmiştir.
Sanatçı ertesi sene ise
“Karadeniz” adlı 3. stüdyo albümünü sevenlerine ulaştırdı. Şevval Sam albümünde
16 Karadeniz türküsünü baştan yorumladı.
Daha evvel, Kazım Koyuncu ile dizi
müziklerinde seslendirdiği Karadeniz türküleri oldukça sevilen Şevval Sam’ın
uzun bir süre beklenen “Karadeniz” albümü, en sevilen Karadeniz türkülerinden
oluştu.
Şevval Sam, müzik hayatının yanı
sıra oyunculuktan da hiçbir zaman kopmadı. Birçok dizide rol alan Şevval Sam,
ayrıca reklam filmlerinde de izleyicilerinin karşısına çıktı.
Proje albümlerinin en başarılı
isimlerinden Şevval Sam, 2010 senesinde 70’lerin arabesk şarkılarını kendine has
tarzıyla, yorumladığı “Has Arabesk” albümünü çıkardı. İki yılı aşkın bir süre
üzerinde çalışılan proje, arabesk müzik aracılığıyla Türkiye’nin 30’lardan
90’lara kadar uzanan sosyo-politik tarihine de ışık tutan b,r akademik
araştırmaya dayandırıldı.
Arabesk müziğinin karakterine
uygun olarak hiçbir elektronik enstrümanın kullanılmadığı albümde, Orhan
Gencebay’dan, Ferdi Tayfur’a, Gülden Karaböcek’ten, Esengül ve Müslüm Gürses’e
kadar dönemim ikon haline gelmiş arabesk sanatçılarının, arabesk tarihinde iz
bırakmış, şarkılarına yer verildi. Şevval Sam, “Has Arabesk” albümündeki
“Sarhoş” şarkısına animasyon klip hazırlayarak dinleyicilerinden büyük beğeni
topladı.
Şevval Sam “Has Arabesk” albümüyle
10 Yıllık hayalini gerçekleştirmiş oldu.
Karadeniz ezgilerinden arabeske,
buğulu sesiyle okuduğu her parçayı kendine yakıştıran Şevval Sam, bir kez daha
Klasik Türk sanat müziği eserlerinin yer aldığı “Sek” albümü gibi “Birinci
dereceden kalbime dokunan tarz “ diye tanımladığı “II Tek” albümü ile 2012
yılında dinleycilerinin karşısına çıktı.
2013 yılının Ağustos ayında ise
İki yıllık bir ön hazırlığın ürünü olan “Tango” albümünde, Şevval Sam, Türkiye
ve dünyadan harmanlanan modern ve klasik Tango’ların yanı sıra yeni bestelere
de sıcak sesiyle hayat verir. Astor Piazzola’nın “Libertango” ve Carlos
Gardel’in “Por Una Cabeza” gibi klasikleşen eserlerini Türkçe sözlerle yeniden
yorumladı. “Tango” albümünde ki keman sololar ise ünlü keman virtüözü Cihat
Aşkın’ın imzasını taşımaktadır.
2012 ve 2014’te gerçekleştirdiği
ve “Toprak Kokusu” adını verdiği konserlerinden yola çıkarak hazırladığı,
konserler ile aynı adı taşıyan “Toprak Kokusu”‘ albümünü ise 2015 yılının
Haziran ayında dinleyicilerinin beğenisine sundu. Bu memleketin her rengini
barındıran ve 18 eserden oluşan albümde Rumeli’den, Karadeniz’e, Orta
Anadolu’dan, Ege’ye, Kafkaslara uzanan bir coğrafyanın ezgilerini seslendirdi.
2016’da Şevval Sam okul öncesi
çocuklar için şahane bir albüm hazırladı. “Nanninom” ismiyle dinleyici ile
buluşan albümde Şevval Sam, bu kez sadece sesini değil, kalemini de konuşturdu
ve çocuklara birbirinden güzel masallar yazdı. 10 şarkı ve 2 öyküden oluşan
“Nanninom” albümünün grafik tasarımları ve resimlemeleri de Şevval Sam’a ait.
2017’de başrol oyuncusu olduğu
“Bodrum Masalı” dizisinden esinlenerek, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde, sözü ve
müziği kendisine ait olan “Aşk Olsun” adlı teklisi ile sevenleriyle buluştu.
Sade yaşamıyla dikkat çeken Şevval
Sam, müzik çalışmaları yanı sıra 1993 yılından itibaren Süper Baba, Martılar ve
İstanbul, Yaşamın Kıyısında, Muhteşem Yüzyıl, Bodrum Masalı, Paranın Kokusu, Yasak
Elma gibi birçok film ve dizide rol almıştır. Özellikle 2018’den itibaren rol
aldığı Yasak Elma dizisindeki Ender rolüyle çok beğeni toplamıştır.
Albümleri:
Şevval Sam – Aşk Olsun
Şevval Sam – Nanninom
Şevval Sam – Toprak Kokusu
Şevval Sam – Tango
Şevval Sam – II Tek
Şevval Sam – Has Arabesk
Şevval Sam – Karadeniz
Şevval Sam – Istanbul’s Secrest’s
Yapımcısı Olduğu Film:
Ziyaret (Kısa Film, 2004)
Rol Aldığı Film ve Diziler:
Yasak Elma (Ender Argun, Ender Çelebi,
TV Dizisi 2018-2021)
Paranın Kokusu (Sinema Filmi, 2018)
Bodrum Masalı (Yıldız, TV Dizisi, 2016)
Kara Kutu (Adalet, TV Dizisi, 2015)
Black Horse Memories (Sinema Filmi,
2015)
Acayip Hikayeler (TV Dizisi, 2012)
Yalan Dünya 1. Sezon (TV Dizisi, 1.
Sezon 2011)
Muhteşem Yüzyıl (TV Dizisi, 3.
Sezon, Konuk Oyuncu, 2012)
İmge (Kısa Film, 2010)
Kafe (Kadın, Kısa Film, 2010)
Yüreğine Sor (Finaldeki Masalcı, Sinema
Filmi, 2009)
Siyah Beyaz (Ayten, Sinema Filmi, 2009)
Derman (Dr. Derman Özersoy, TV
Dizisi, 2008)
Yaşamın Kıyısında (Sinema Filmi, 2007)
Sen Olmak (Kısa Film, 2007)
Prenses Lissi ve Karadamı Yeti (Türkçe
Seslendirme, Sinema Filmi, 2007)
Yaşanmış Şehir Hikayeleri (Ece
Yıldız, TV Dizisi, 2006)
Çocuğun Var Derdin Var (Zeynep, TV
Dizisi, 2004)
Ziyaret (Kısa Film, 2004)
Müjgan Bey (Müjgan/Müjdat, TV
Dizisi, 2004)
Kurşun Yarası (Konuk Oyuncu, TV
Dizisi, 2003)
Yıldızların Altında (Türkan, TV
Dizisi, 2002)
Karaoğlan (TV Dizisi, 2002)
Gülbeyaz (Gülbeyaz Dursunoğlu, TV
Dizisi, 2002)
Martılar ve İstanbul (Dr. Pınar, TV
Filmi, 2000)
Aşkın Dağlarda Gezer (Kajal, TV
Dizisi, 1999)
Feride (Feride, TV Dizisi, 1996)
Süper Baba (Deniz, TV Dizisi, 1993)
Müzik ve Müzik Ekibi:
İki Tutam Saç: Dersim'in Kayıp
Kızları (Sinema Filmi, 2010)
Ters Köşe (Vokal, TV Dizisi, 2005)
KAYNAKÇA: Hayatımda Lüks, Evimde
TV Yok… (Sabah gazetesi, 23.01.2016), Şevval Sam – Biyografi (sevvalsam.com.tr,
erişim 11.05.2017), Şevval Sam (imdb.com, 02.12.2021), Şevval Sam (sinematurk.com,
02.12.2021), Şevval Sam (diziseti.tv, 02.12.2021), Şevval Sam (beyazperde.com, 02.12.2021).
§ “Yaş
Değil Kıdem Alıyorum”
“GÜZELLİK hiç hayatımın odak noktası olmadı. Küçük dokunuşulara karşı değilim
ama varolan karakteristik özellikleri bozacak bıçaklı operasyonlara karşıyım.
Hayatımın en güzel iltifatını bir ispanyol erkekten aldım. Bana “Ne kadar güzel
göz çizgileriniz var” dedi… “Yaşlanmıyorum, kıdem alıyorum.”
§ “Mücevher
Kullanmam”
“ET, tavuk, balık yemiyorum. Yüz Yogası yapıp organik şeyler yiyorum…
Hiperaktifim. Okur, yazar, konuşur, araştırırım. 15 yıldır evimde televizyon
yok. Gösterişi sevmem, lükse karşıyım. İkinci el severim. Mücevher kullanmam.”
§
§ Oğlumun
Babası Fevkalade Biri
“Oğlum Tarık Emir, sıcak kanlı, hareketli bir çocuk. Sanatı sevdi, seçti. Ben
onun kadar yetenekli miyim bilmiyorum… Oğlumun babası [Metin Tekin] fevkalade
biri. Onunla çok doygun bir ilişkisi var. Çok mutlu bir çocuk. Şu an Londra’da
yaşıyor, üniversiteye hazırlanıyor.”
Şevval Sam,
1999 yılında boşandığı eski eşi Metin Tekin ile 19 yaşındaki oğlu Tarık Emir’in
çok sağlam bir ilişkisi olduğunu söylüyor: Emir’i hiç geçiştirmedim. Oğlumla
arkadaş gibiyiz, saatlerce konuşuruz. Taro’nun babası fevkalade biri. Onunla
çok doygun bir ilişkisi var. Aydınlık bakış açısına sahip bir çocuk
Şevval Sam, 10
parmağında 10 marifet olan yıldızlardan… 19 yaşından beri ekranda… Reklam
filmleriyle başladığı ekran kariyerine, oyunculukla devam etti. Daha sonra ise
sahnelere adım attı. Okuduğu Karadeniz türküleriyle beğeni toplayan Sam; son
albümünde Azerice, Çeçence, Kürtçe, Zazaca, Ermenice şarkılar okudu. Önceki
hafta ise Paris’e gidip Zeki Müren’e saygı albümü için Enrico Macias ile düet
yaptı. Sam ile yeni çalışmalarını, Metin Tekin’den olan oğlu Tarık Emir ile
ilişkisini ve özel yaşamını konuştuk…
Zeki Müren’e saygı albümü için stüdyoya girip Enrico
Macias ile düet yaptınız. Nasıl bir çalışma oldu?
Zeki Müren’in ölümünün 20’nci yılı vesilesiyle bir saygı albümü hazırlanıyor.
Birçok sanatçı onun eserlerini seslendirecek. Jacques Brel’in meşhur şarkısı
vardır; ‘Ne me quitte pas.’ Zeki Müren yaşarken bu şarkıya Türkçe sözler yazıp
söylemiş. Biz de Enrico Macias ile bu şarkıda düet yaptık. Kayıtlar Paris’te
yapıldı. Benim için büyük bir onur.
BEN ANADOLULU’YUM
Son albümünüz ‘Toprak Kokusu’nda Azerice, Çeçence,
Kürtçe, Zazaca ve Ermenice şarkılar okudunuz. Albüm nasıl tepkiler aldı?
Sırtımı bu toprakların zengin kaynağına dayıyorum diyebilirim. Dünyanın belki
de en zengin coğrafyalarından birinde yaşıyoruz. Bu büyük bir hazine, bir
miras. Bunun kıymetini bilmekle yükümlüyüz. Albüm, dinleyiciler tarafından da
ödüllendirildi. iTunes’da en iyi dünya müziği albümü seçildi. Bu bir barış
albümü ve bu yüzden benim için ayrı bir yeri var. Bana ‘Karadenizli misin,
Trakyalı mısın?’ diyorlar. ‘Ben Anadolulu’yum’ diyorum.
Hiç denemediğiniz tarzda bir albüm yapar mısınız?
Bir şarkı çok tutmuş olabilir ama ben onda kendimi bulmuyorsam söyleyemiyorum;
yabancılaşıyor bende. Önemli olan, şarkının içine girebilmek. Son dönemde
kantolara ilgi duymaya başladım. Kanto söylerken eğleniyorum. Yeni bir şeye
direnç gösterme eğilimimiz var toplum olarak. Herkes bildiği şarkılarla
eğlenmek istiyor. Sanatçıların repertuvarında aynı şarkılar var; popçusu,
rock’çısı, arabeskçisi hep aynı şarkıları söylüyor.
Siz kimleri dinlemeyi seviyorsunuz?
Çok müzik dinlemiyorum galiba. İçimde sürekli çalan bir şeyler oluyor zaten. Bu
aralar Billie Holiday dinliyorum mesela. Bazen 70’lerin rock’n roll şarkılarını
dinliyorum. Bir de Sanem Kalfa dinlemeyi seviyorum.
HÂLÂ BÜYÜYORUM
20’li yaşlarınızdan beri ekrandasınız. Göz önünde
büyümenin sizi rahatsız eden yanları oldu mu?
19 yaşından beri göz önündeyim. Evlilik, oyunculuk, müzik, hatalar, başarılar;
her şeyi insanların gözü önünde yaşadım. Çocuktum, hâlâ da büyüyorum. Sokağa
çıkınca kendimi kocaman bir mahallede gibi hissediyorum. Herkesle konuşuyorum,
selamlaşıyorum. Çocukluğumu biliyorlar, yapacak bir şey yok.
Nasıl bir annesiniz?
Oğlumla arkadaş gibiyiz. Anne olmak sonsuz bir sevgi ve sorumluluğu beraberinde
getiriyor. Çok korumacı bir anne değilim. Düşsün, kalksın, kendi deneyimlerini
yaşasın isterim. Saatlerce konuşuruz. Sıcakkanlıdır Taro, aydınlık bir bakış
açısı vardır. Hiçbir anını boş geçirmemeye çalıştım. İşten gelip yorgun olsam
da onunla vakit geçirirdim. Ergenlik dönemi biraz zor geçti; kendini ifade
edemediği dönemler vardı. O zamanlar kamplar yapardık, karavanla küçük
tatillere çıkardık. Tarık Emir’i hiç geçiştirmedim. Fevkalade bir babası ve
onunla da doygun bir ilişkisi var. Mutlu bir çocuk.
Oğlunuz Tarık Emir, sporu değil oyunculuğu seçmiş.
Tiyatro eğitimi almaya nasıl karar verdi?
Sanat, empoze edilebilecek bir şey değil. Aile sanatın içindeyse, çocukların
çok fazla uzaklaşamayacağını düşünüyorum. Tarık Emir’in de yetenekleri bu
yönde. Ergenlikte yaşadığı bazı problemleri, Güzel Sanatlar Lisesi’nde
tanıştığı tiyatro ile hafifletti. Onu hayata bağlayacak olan şey; tutkuyla
sevdiği işi olacak. Hayatında bir dil olarak sanatı keşfetmiş olmasına çok
seviniyorum.
Hangi okula gidiyor?
Şu sıralar burada ama dönecek. Cambridge’de üniversite’ye hazırlanıyor.
Sizi ileride birlikte bir projede görür müyüz?
Ben onun kadar yetenekli miyim bilmiyorum ama… (Gülüyor) Öyle bir çalışma çok
keyifli olur.
Günlük hayatınızda nasıl birisiniz?
Küçük bir hayatım var; çok sosyal sayılmam. Annem ve yakın arkadaşlarım var.
Okumam, yazmam, araştırmam, yapmam gereken bir sürü şey var. Evimde 15 yıldır
TV yok. Hiperaktifim; beni en çok mutlu eden şey çalışmak.
YÜZ YOGASI YAPIYORUM ORGANİK BESLENİYORUM
Yaş almanın yakıştığı kadınlardansınız. BAkımınıza
dikkat ediyormusunuz?
Güzel olmak, hayatımın odak noktasında olmadı hiçbir zaman. Sağlıklı olmayı
öncelikli tutuyorum. Bir gün İspanya’da bir adam “NE kadar güzel göz
çizgileriniz var” deyiverdi. Yani bizim kaz ayağı dediğimiz kırışıklıklar…
Hayatımda aldığım en güzel iltifattı. Güzellik kavramını değiştirmeme de sebep
oldu. Kendimi şimdi daha çok beğeniyorum. Çok samimi bir itiraf bu… 20’li
yaşlarıma dönmek istemezdim. Bize empoze edilen güzellik kavramının ötesinde
bir güzellik anlayışım var. Çok güldüm, çok ağladım bu hayatta. Gözlerim
kırışmaya hak kazanmışsa, dolu dolu yaşamışım demektir. Yaşlanmak, yaş almak
gibi lafları tercih etmiyorum; kıdemliyim diyorum.
Estetik yaptırmayı düşünür müsünüz?
Küçük müdahalelere karşı değilim ama varolan karakteristiği bozacak bıçaklı
operasyonlara karşı mesafeliyim. Benim motivasyonum, güzellikten çok sağlık.
Yüz Yogası yapıyorum, organik şeyler kullanıyorum. Et, tavuk ve balık
yemiyorum. Hiç param olmasa da, elimde olan üç kuruşumu iyi beslenmek için
kullanırım. Son zamanlarda sabahları koşuyorum.
KADIN OLMAYI ÖĞRENMİŞ OLABİLİRİM
Dişi bir görünümünüz var. Siz kendinizi nasıl
görüyorsunuz.?
Bu tip şeylerin sonradan olduğunu düşünüyorum. Genç kızken daha maskülen bir
enerjim vardı. Kadın olmayı öğrenmiş olabilirim, ki artık içimdeki dişi
enerjiyi keşfedebilmişim demektir. Bu da iyi bir şey… Motivasyonum güzellik
olmayınca, moda ve giyim-kuşam da ilgi alanımda olmadı. Yaptığım işin görsel
bir karşılığı olduğunu fark ettiğimden beri stil danışmanı arkadaşım Esra Başıbüyük ile çalışıyorum.
KAYNAK: Hayatımda
Lüks, Evimde TV Yok… (Sabah gazetesi, 23.01.2016).