Siyaset ve devlet adamı, Türkiye’nin 11. Cumhurbaşkanı, akademisyen. 29 Ekim 1950’de Kayseri’de doğdu. Tam adı Abdullah Cumhur Gül’dür. Cumhuriyet Bayramı’nda doğduğu için kendisine Abdullah’ın yanında Cumhur adı eklenmiştir. Ailenin kökleri 1200’lü yıllara dayanmaktadır. Gül soyadı, Selçukluların Kayseri’de yaptırdığı Gülük Camisi’nin ilk imamlarından olan atalarının birinden gelmektedir. Kurtuluş Savaşı Gazisi olan dedesi Hayrullah Efendi ticaretle uğraşmıştır. Kayseri’nin ilk sanayi tesisi sayılan Tayyare Fabrikası’nda ustabaşı olarak çalışan babası Ahmet Hamdi Gül, toplumsal hayata yaptığı katkılarla çevresinde tanınan ve sevilen bir kişidir. Annesi Adviye Hanım, kentin köklü Satoğlu ailesine mensup şair ve öğretmen bir babanın kızıdır. Gül’ün ailesinden çok sayıda öğretim üyesi, şair, yazar ve bürokrat yetiştirmiştir. Emekliliği sonrası 1972’de kendi işyerini kuran babası Ahmet Hamdi Bey, sanayi alanında faaliyet göstermiş olup, biri kız, biri erkek olan iki çocuğu daha vardır.
Abdullah Gül, Kayseri Gazi Paşa İlkokulu, Nazmi Toker Ortaokulu ve birçok ünlü kişiyi yetiştiren Kayseri Lisesi’ni bitirdikten sonra İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’ne girdi. Üniversitede okuduğu yıllar Türkiye’de öğrenci hareketlerinin en yoğun olduğu dönemlerdi. Fakülte yıllarında öğrenci hareketlerinde aktif olarak görev aldı. O dönemin önde gelen öğrenci derneklerinden Milli Türk Talebe Birliği’nde (MTTB) öğrenci liderleri arasında yer alarak mitinglere katıldı, dergi ve yayınlara katkıda bulundu. O yıllarda edindiği gözlem, deneyim, dostluk ve arkadaşlıklar, Abdullah Gül’üm üzerinde hayat boyunca sürecek olan izler bıraktı.
1974 yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nden mezun olan Abdullah Gül, aynı fakültede başladığı doktora çalışmasını 1983’te tamamladı. Doktora çalışmaları sırasında dil öğrenmek ve teziyle ilgili araştırmalar yapmak üzere gittiği Londra ve Exeter’de iki yıl kaldı. Akademik çalışmalarını sürdürürken Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü’nün kuruluşunda görev aldı ve beş yıl boyunca mühendis adaylarına ekonomi dersleri verdi. 1983 yılında İslam Kalkınma Bankası’nda çalışmak üzere Cidde’ye gitti, burada 1983-91 yılları arasında ekonomist olarak çalıştı ve ailesiyle birlikte sekiz yıl Cidde’de yaşadı. Görevi sebebiyle edindiği deneyim ve değişik ülkelere yaptığı seyahatler ona farklı coğrafyalardaki ülkelerin ekonomik, siyasal ve toplumsal yapılarını yakından gözlemleme olanağı verdi. 1989 yılında uluslararası ekonomi dalında doçent unvanı aldı.
Abdullah Gül’ün siyasi hayata girişi planlı bir adım sonucunda olmadı. 1991 yaz aylarında yıllık iznini geçirmek üzere gittiği memleketi Kayseri’de, hemşerileri kendisine siyasete girmesini ve ülkesine milletvekili olarak hizmet etmesi önerisinde bulundular. Bunun üzerine katıldığı ilk seçimde Refah Partisi’nden milletvekili seçildi. O günden başlayarak Cumhurbaşkanı seçildiği güne kadar -1991-2007 yılları arasında- beş dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Kayseri milletvekili olarak yer aldı. Milletvekilliği dönemi kendisine hem ülkeyi hem de dünyayı daha iyi tanıma fırsatı sağladı.
1991’den itibaren Avrupa Konseyi’nde Türkiye’yi temsil eden parlamenterler arasında sürekli yer alan Abdullah Gül, milletvekilliği yanı sıra 1991-95 yılları arasında TBMM’de Plan ve Bütçe Komisyonu üyeliği, 1991-2001 yılları arasında Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi üyeliği yaptı. Konseyin kültür, tüzük, siyasi ve ekonomik kalkınma komitelerinde çalıştı. 1995-2001 yılları arasında TBMM’de Dışişleri Komisyonu üyesi olarak görev aldı. 1996’da kurulan 54. Hükümet’te Devlet Bakanı ve Hükümet Sözcüsü olarak görev yaptı… Refah Partisi’nin 16 Ocak 1998’de Anayasa Mahkemesi’nce kapatılmasından önce kurulan Fazilet Partisi’ne geçen Abdullah Gül, 18 Nisan 1999 Genel Seçimlerinde Fazilet Partisi’nden 21. Dönem Kayseri Milletvekili olarak tekrar parlamentoya girdi. Bu dönemde, Refah Partisi ile ilgili olarak açılan bir davadan dolayı Ankara 18. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce, yani 1996’da Refah-Yol Koalisyon Hükümeti iktidarda ve kendisinin de Devlet Bakanı olduğu dönemde büyükçe bir para cezasına çarptırıldı.
Gül, 2000 yılında Fazilet Partisi Kongresi’nde ‘Yenilikçi Hareket’e liderlik etti ve genel başkan adayı oldu. Fazilet Partisi’nin 22 Haziran 2001 tarihinde Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılmasından sonra bir süre bağımsız kalan Abdullah Gül, 14 Ağustos 2001’de kurulan Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP)’nin Kurucular Kurulu üyesi olarak partinin kuruluşunda aktif rol aldı. Hakkında ‘kayıp trilyon davası’nda fezleke hazırlandı. Ancak milletvekili dokunulmazlığı nedeniyle yargılanamadı. Hakkındaki fezleke dosyasına 2010 yılında takipsizlik kararı verildi. AKP’de siyasî ve hukukî işlerden sorumlu Genel Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı. 2001-02 yılları arasında NATO Parlamenterler Meclisi üyesi oldu. Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde 10 yıl aralıksız olarak sürdürdüğü başarılı çalışmalarından dolayı 2002’de kendisine “Pro Merito” madalyası ve “Sürekli Onursal Üye” unvanı verildi.
Abdullah Gül, demokrasi ve insan haklarının beşiği sayılan Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nde çeşitli komitelerde aktif olarak görev aldı ve yakın arkadaşlıklar kurdu. Buradaki on yıllık deneyimi Gül’ün Avrupa Konseyi Parlamenterler Konseyi’nin demokrasi ve insan hakları standartlarının Türkiye için vazgeçilmez olduğu inancını pekiştirdi ve Türkiye’nin Avrupa Birliği yolundaki reformlarının gerçekleştirilmesinde büyük etkisi oldu.
Gül, 28 Haziran 1996 tarihinde kurulan RP-DYP Koalisyon hükümetinde (54. Hükümet) Devlet Bakanlığı ve Hükümet Sözcülüğü yaptı. Bu dönemde görev alanına giren Türk Dünyası ile ilişkileri geliştirmek için yoğun çaba sarf etti. Türkiye’nin ciddi siyasi sıkıntılar yaşadığı bir dönemde, yakın siyaset arkadaşlarıyla birlikte partisi içerisinde yeni bir akımın başlamasına öncülük etti. ‘Yenilikçi Hareket’ diye adlandırılan bu akımın öncüsü olarak 2000 yılında yapılan Fazilet Partisi Büyük Kongresi’nde, Necmettin Erbakan’ın karşısında Genel Başkanlık için aday oldu. Seçimi çok az bir oy farkıyla kaybetmiş olmasına karşın, elde ettiği sonuç tüm siyasi çevrelerce büyük bir başarı olarak değerlendirildi. Kendi değerlerine sahip çıkarak dünyayla bütünleşmeyi hedefleyen; demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğünü benimseyen bir oluşum olarak algılanan ‘Yenilikçi Hareket’, Türk siyasetine yeni ve büyük bir heyecan getirdi. Bu siyasi çizgi 2001 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti)’nin kurulmasıyla sonuçlandı.
Abdullah Gül, 3 Kasım 2002’de yapılan genel seçimlerin ardından, AKP Genel Başkanı Recep Tayip Erdoğan’ın siyasi yasaklı olması nedeniyle, 18 Kasım’da Başbakan olarak 58. Cumhuriyet Hükümeti’ni kurdu. Kısa Başbakanlık döneminde Irak ve Kıbrıs gibi zor sorunlarla yüzleşti. Ekonomide ‘Acil Eylem Planı’nı uygulamaya koydu. Irak krizi sırasında önemli bir işlev gören Irak’la ‘Komşu Ülkeler Süreci’nin başlamasına öncülük etti. Recep Tayyip Erdoğan’ın, 9 Mart 2003’te, Siirt Milletvekili Yenileme Seçimi’nde Meclise girmesinden sonra, 11 Mart’ta Başbakanlıktan istifa etti. Ardından, Recep Tayip Erdoğan’ın Başbakanlığında kurulan 59. Cumhuriyet Hükümeti’nde Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı olarak görev aldı. Aynı zamanda Terörle Mücadele Yüksek Kurulu, Reform İzleme Grubu ve Avrupa Birliği Müzakere Heyeti Başkanlığı görevlerini yürüttü.
Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanlığı döneminde Avrupa Birliği reform süreci hızlandırıldı ve 3 Ekim 2005’te Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne katılım müzakereleri resmen başlatıldı. Hem Batı dünyası hem de Türk ve İslâm Dünyası’yla ilişkileri geliştiren Abdullah Gül, ayrıca komşu ülkelerle dostluk bağları geliştirildi ve uluslararası kuruluşlarda aktif görevler üstlenildi. Dışişleri Bakanı sıfatıyla Mayıs 2003’te Tahran’da yapılan İslam Ülkeleri Konferansı Örgütü Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda yaptığı ve İslam dünyasına reform çağrısında bulunduğu konuşma, hem Doğu’da hem de Batı’da büyük yankı uyandırdı.
Abdullah Gül’ün, 24 Nisan 2007 tarihinde yapılan AK Parti Grup toplantısında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından Cumhurbaşkanı adayı olduğu açıklandı. Ancak Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin yarıda kalması ve TBMM’nin erken seçim kararı alması üzerine 22 Temmuz 2007’de beşinci kez Kayseri’den milletvekili seçildi. Oluşan yeni TBMM’nin önündeki ilk gündem maddesi olan Cumhurbaşkanlığı seçimi için Abdullah Gül yeniden aday oldu. Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından 28 Ağustos 2007 tarihinde Türkiye Cumhuriyeti’nin 11. Cumhurbaşkanı olarak seçildi. Görevini 10 Ağustos 2014’te yeni Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan’a devretti.
Kayseri’de bir üniversiteye adı verilen Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün; Bulgaristan Burgaz Hür (2003), İngiltere Exeter (2005), Azerbaycan Bakü Devlet (2007), Romanya Dimitrie Cantemir Hıristiyan (2008) ve Kazan Devlet (2009), Hindistan Amity (2010), Bangladeş Dakka (2010), Pakistan Kaid-i Azam Üniversiteleri (2010) tarafından verilen fahri doktora, Kırgızistan Yusuf Balasagun Millî Üniversitesi (2009) tarafından verilen fahri profesörlük, Çin Kuzeybatı Üniversitesi (2009) tarafından verilen fahri ekonomi doktorası ve Sincan (Çin) Üniversitesi tarafından verilen fahri profesörlük unvanları bulunmaktadır. İngiltere’den "Knight Grand Cross of the Order of the Bath, Portekiz’den “Grande Colar” adlı nişanların yanı sıra İtalya, Katar, Kuveyt, Kamerun, Suudi Arabistan ve Pakistan’dan da yüksek devlet nişanlarına layık görüldü. Abdullah Gül, ayrıca 2010 yılı Chatham House ödülünü kazanmıştır.
21 Ağustos 1980 tarihinde Hayrünnisa Hanım ile evlenen Abdullah Gül, Ahmet Münir (1983), Kübra (1985) ve Mehmet Emre (1991) adlarında üç çocuk babasıdır.
ESERLERİ: (Cumhurbaşkanı Abdullah Gül imzasıyla):
Türkiye’yi ve Dünyayı Yeniden Düşünmek - Vizyon Konuşmaları (2014), Demokrasi ve Hukuk Yolunda – Meclis Konuşmaları (2014), Gelecek Yakın – Üniversite Konuşmaları (2014), Diplomaside Erdemli Güç – Dış Politika Konuşmaları - Foreign Policy Speeches President Abdullah Gül – As Dellivered in Turkish and English (2014), Global Perspektif – Yurtdışı Konuşmaları (2014).
KAYNAK: “58. Hükümet kuruldu... İşte yeni kabine” (Radikal Gazetesi, 18 Kasım 2002),
Sema Dülger / Dünden Bugüne Devletin Zirvesindekiler (2007),
Fatih Bayhan / Kayseri’den Çankaya Köşkü’ne Abdullah Gül
(2007), Faruk Bayrak / Fotoğraflarla
Çankaya (Fotoğraf albümü, 2011), İhsan
Işık / Ünlü Devlet Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 1, 2013) -
Encyclopedia of Turkey’s Fomous People (2013) - Resimli ve Metin Örnekli
Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2016).