Şaban Abak

Şair

Doğum
Eğitim
İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon Bölümü
Diğer İsimler
Şaban Özben

Şair. 1963, Ortabahçe / Aşkale / Erzurum doğumlu. Yedi yaşında Kur’an-ı Kerim’i hıfzetti. Şaban Özben imzasını da kullandı. İlköğrenimini Horasan’ın Hasanbey köyünde tamamladı. Ortaöğrenimini Erzurum Lisesi ve Kandilli Lisesinde bitirdikten (1982) sonra bir süre devam ettiği Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesini üçüncü sınıfta terk etti (1986). İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Radyo-Televizyon Bölümünden mezun oldu (1991). Aynı bölümde başladığı Televizyonda Edebiyat Uyarlamaları” konulu yüksek lisans çalışmasını yarım bıraktı. Yeni Devir gazetesinde sanat-edebiyat sayfası editörlüğü, Mavera dergisinde yazı işleri müdürlüğü (Nisan-Ekim 1987), TGRT’de prodüktörlük, AK TV‘de haber müdürlüğü, yayıncılık ve reklamcılık yaptı. 1997’den itibaren İstanbul‘da öğretmenlik, Ankara’da sendikacılık yaptı. 2002’de Eğitim-Bir-Sen Genel Merkez Yönetim Kurulu ve 2004’te Türkiye Yazarlar Birliği Yönetim Kurulu üyeliklerine seçilmiştir.

İlk yazı ve şiirlerini lise yıllarında Erzurum gazetelerinden Hürsöz, Aziziye ve Doğu Ekspres’te yayımladı. 1983‘ten itibaren şiir ve edebiyat yazılarını Töre, İkindiyazıları, Dolunay, Genç Dost, Kayıtlar, Albatros, Mavera, Ayane, Dergâh, Kaşgar, Yalnızardıç, Yedi İklim, Hece, Şehrengiz, Kılavuz dergilerinde, Zaman, Yeni Şafak, Selam gazetelerinde yayımladı. 1981’de Türkiye Diyanet Vakfının şiir yarışmasında ve Buruk Hikâye adlı şiiriyle 1986 Yunus Emre Şiir Yarışmasında birincilik ödülleri aldı. Malcolm X ve İşport/Acılar adlı iki radyofonik oyunu da bulunuyor.

Halk şiiri duyarlığı Abak‘ın şiirle­rinde öz olarak, şiirin atmosferine do­ğallıkla emdirilmiş olarak mevcut. (…) Susuzluk kılıfındaki arayış izleği Bağdat‘tan Dönen Şiirler‘in önemli yapı taşlarından birisi: Ferhat Şirin için aradı suyu. Abak ise kendisi için, susuzluğunu gidermek için arar. ‘Sanki üçbin senedir susuz’dur. Bu­nun için, çamur olur, ‘kor ateşlerde’ pişirilir, yanar. Ve bu yanışı doyurmak ne mümkündür.

“Müzik, destansı söylem, tahkiye, dinsel motifler, imgelem, atasözü ve vecizelerden yararlanma açısından bünyesinde zengin örnekler barındı­ran şiirlerde, yaşayışlarla içiçe geç­miş bir yabancılaşma olgusu(nun far­kında oluş) ve bundan kurtulma ça­baları da belirgin.” (Osman Özbahçe)

ESERLERİ:

ŞİİR: Bağdat‘tan Dönen Şiirler (1990).

ANTOLOJİ: Güldeste (Hüseyin Atlansoy ile birlikte, 1991).

DENEME: Karpuz Kestim Yiyen Yok (2004), Türkülerimiz ve Simgelerimiz Hakkında Ezber Bozan Yorumlar (2004).

KAYNAKÇA: Feramuz Aydoğan / Mavera Üzerine Ş. Abakla Konuşma (İslâm, Ağustos 1987), Bağdat’tan Dönen Şiirler (TYB Bülteni, Kasım 1990), Ahmet Kafkas / Bağdat’tan Dönen Şiirler (Yörünge, 25.11.1990), M. Ali Verçin / Her Zulmü Bir İsyana Yol Etmek (İkindiyazıları, Şubat 1991), Mehmet Gemci / Bağdat’tan Dönen Şiirler (Sayha, 21.1.1991), Osman Sarı / Bağdat’tan Dönen Şiirler (Zaman, 2.2.1991), Osman Özbahçe / A Bak Bu Güzel (İktibas, Mayıs 1991), TBE Ansiklopedisi (2001), A. Burhan Eren / Türküler Nasıl Okunmalı (Zaman / Turkuaz, 12.12.2004), Hale Kaplan Öz / Karpuz Kestik Yiyelim (Yeni Şafak, 12.12.2004), M. Ragıp Karcı / Türküler Ne İşe Yarar (Gerçek Hayat, 10.12.2004), Suavi Kemal Yazgıç / Türkülere Vefa Borcu (Türkiye, 15.1.2005), Fatih Demirel / Nakışlı Bengi Taşlar: Türküler (Yedi İklim, Ocak 2005), Eren Safi / Bazı Ezberleri Bozdum (Kılavuz, Mart 2005), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2007, 2009).

GÜNEŞ ÇİÇEĞİ

Atı Gülşah’la kalbinin rabıtası hiç kopmayan Duran’ın, tarlalar arasından geçerken güneş çiçeklerini seyretmesi, onların aşık oldukları Güneş’ten bir an olsun yüz çevirmeyişlerine imrenmesidir. Bu odur:

 

 

Dönmesin kalbim Tanrım, dönmesin kalbim

Dönsün başım

Dönsün başım

Dönsün daima güneş

sarhoşu başım

Bir gündöndü tarlası uğultusuyla

Bal sarısı, at rüyası, arı tefsiriyle

Serin ikindi esintisiyle

Kırpıştırıp iri kirpiklerini

Yüzünde aşk aydınlığıyla

Dönsün, şifadır

Unutuşun yarasına ve kaybedişin

Kalbim sabit kalsın diye

Dönsün dursun durmadan

O gözleri gece güzelin,

Gölgesi ay sevgilinin

Yörüngesinde

Bulutları köpürterek yüzen

Altın bir gemidendir

Leventleri ışın mızraklar yağdıran

Ateşli öpüşlerle uyandıran

Bayıltan ve uyandıran

O sevgilinin.

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör