Şair. 1938, Yenice köyü / Tarsus / İçel doğumlu. Yenice İlkokulu,
Adana İstiklâl Ortaokulu, Diyarbakır Öğretmen Okulu, Bursa Eğitim Enstitüsü
(1960) mezunu. 1960 yılından itibaren Muş, Erzurum, Elazığ, Urfa
ortaokullarında Türkçe öğretmeni ve yönetici olarak çalıştı. 1986 yılında
emekliye ayrıldı.
İlk şiirini, Şölen dergisinde (1956), diğer ürünlerini
Varlık, Çağrı, Çıra, Yelken, 1990’lı yıllarda genel yayın yönetmenliğini
yaptığı Söylem ile sahipliği ve yazı işeri müdürlüğünü üstlendiği Ardıçkuşu
(Adana) dergilerinde yayımladı. 2000 yılında Lacivert Akşamlar adlı
şiiriyle Hacı Bektaş Veli Şiir Ödülünü, 2003’te ise Kumsaldaki Altın
adlı hikâyeyle Hacı Bektaş Öykü Ödülünü aldı. Türkiye Yazarlar Sendikası,
Edebiyatçılar Derneği üyesidir.
“İmgelerin o has gücünü
kuşanmış dizelerle çıkar karşımıza Mendi. İroninin yüzlerde buruk bir
gülümseyiş bırakan büyüsüyle, güçlü bir gözlemleme gücüyle örer şiirinin
dokusunu. (…) Karıncanın ayak seslerini bile duyabilendir.
İnsanın-canlının hüküm sürdüğü her coğrafya onun coğrafyasıdır. Irak ya da
yakın o, her sevinçten, her acıdan payına düşeni fazlasıyla alandır, insanın,
emeğin olduğu her yer onun mekanıdır.” (Dilber Saka)
ESERLERİ (Şiir):
Bulut Geçti (1984), Kardereli
Yusuf (1990), Birin İçindekiler (1995), Yalnızlık Umutları
(1997), Deniz Mantolu Kadın (2000), Kar Sıcağı (2003).
KAYNAK: Sabit Kemal Bayıldıran / İçimdeki
Uzaklar (Söylem, Kasım 1996), Hasan Akarsu / Yalnızlık Umutları (Söylem, Şubat
1998) - Şiirler Değdi Sevdaya (2000) - Deniz Mantolu Kadın (Ardıçkuşu, Eylül
2000) - Şiirler-Den / İzler (2004), Adil Bozkurt / Burhan Mendi’nin “Yalnızlık
Umutları” (Kıyı, Nisan 1999), A.Neyzar Karahan / Kar Sıcağı (Bakırçay, Şubat
2004), Enver Sipahioğlu / Kar Sıcağı (Bulancak, Şubat 2004), Zeki Büyüktanır / Şiirin
Sıcaklığı (Ardıçkuşu, Nisan 2004), Dilber Saka / Kar Sıcağı (Günebakış,
30.1.2004), Güngör Gençay / Kar Sıcağı (Berfin Bahar, Temmuz 2004), Vedat
Yazıcı / Kar Sıcağı (Cumhuriyet Kitap, Şubat 2005), İhsan Işık /
Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi
(2. bas., 2009).
Çatalında simit kokulu bir sabah
Tabağında yemyeşil yuvarlak yüzler
Açlığını tarıyor saçlarına akşamları
Üşüyor dalımda
Bir kadın, bir zeytin tanesi.
Şimdi karşı kaldırımdan geçiyor
Bakmaya doyamadığı çocukları
Soluğuna düğümlemiş yarınları
Düşlüyor dalımda
Bir kadın, bir umut tanesi.
Gözleri koluna takılmış bir sonbahar
Sağıyor sevdasını sımsıcak bulutların
Uykusunu sarıyor ayaklarına
Yürüyor dalımda
Bir kadın, bir yalnızlık tanesi.
Çırpılsa da dudaklarındaki karanfiller
Güz kurusu hüznü çalmış bakışlarına
Parçalı bulutlu bir kadın
Yaşıyor dalımda
Bir kadın, bir namus tanesi.
Sıcaklığını çoktan unutmuş ilk yazın
Ay ışığına sarılmış da yatıyor
Bağkur bakışlı bir kadın
Yatıyor dalımda
Bir kadın, bir insan tanesi.
(Ardıçkuşu, Mayıs 2000)