18. Yüzyıl şairlerinden. Ali Emiri Efendi, asıl adı Muhammed olan Diyarbekirli Remzi’yi şöyle tarif etmektedir: “Uzun boylu, esmer çehreli, çatık kaşlı, edvarı kibarâne, sohbeti zarifane bir zattır.” 1227 (M. 1812) yılında vefat etmiştir. Mezarı Urfa kapısındadır.
Remzi’nin bazı gazelleri bestelenmiş olup, halen Diyarbakır’da söylenmektedir. Bunlardan “Vech-i Pâkin” isimli gazeli günümüzde de İbrahimî makamında çok sevilerek okunmaktadır.
KAYNAK:
Vedat Güldoğan (Diyarbakır Kültürü (Kripto Yayınları, Ankara 2011), Vasfi Mahir
Kocatürk, Tekke Şiiri Antolojisi (Buluş Kitab Evi, 1955), Vedat Güldoğan /
"Remzî (Muhammed)" (İhsan Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi, 2013) - Geçmişten Günümüze Diyarbakırlı İlim Adamları Yazarlar ve
Sanatçılar (2014) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür
Adamları Ansiklopedisi (C. 12, 2015).
Vech-i pâkin seyr eden âşıkların hayrân olur
Gamze-i hûnriz ucundan günde yüz bin kan olur
Gayrilerle sinesin biminnet ol üryân eder
Bana geldikte sanırsın dame-i leylan olur
Ben nasihat eyledikçe yâre pendim dinlemez
Uyma ağyâra dedikçe çün bana düşman olur
Belki dönmez vakf-i kâm üzre felek varım deyü
Bağrımız endişe-i devr-i felekten kan olur
Çok da Remzî gam yeme yârim ele gelmez deyü
Belki koynunda senin bir gün o mah üryân olur
KAYNAK:
Vedat Güldoğan (Diyarbakır Kültürü (Kripto Yayınları, Ankara 2011