19. Yüzyıl şairlerden. Gençliğinde "Yûsuf", sonraları "Ziyâ" mahlâsını kullanan bu zât, Diyarbekir'den yetişen tanınmış edip ve şairlerdendir. Tahsilinden sonra, Ulu Cami'nin güneyine bitişik olan Sipahiler Çarşısı'ndaki dükkânında alışverişle uğraşmıştır. H. 1230 (1815) yıllarında ölmüştür. Her iki mahlâsıyla söylediği şiirlerinden birer örnek verilmektedir.
KAYNAK: Eşa, Şevket Beysanoğlu /
Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları (2. bas. 1996, c. 1, s. 250), İhsan Işık /
Diyarbakır Ansiklopedisi (2013) - Geçmişten Günümüze Diyarbakırlı İlim Adamları
Yazarlar ve Sanatçılar (2014).
Gamze-i
hûn-rîzinün mecruhu olmuşdur gönül
Yohhsa
bîcâ sanma bekler meclis-i cânâneyi.
Hattı
gelmekle o şûhun safha-i ruhsârına
Şâhbâz-i
hüsnü hiç terk eylesün mi ianeyi.
***
Cezb
eder ruhsâr-i verdin reng-i gülden rengini
Arturur
dil bülbülü her dem bana ahengini.
Âh
ü zâr ile Ziyâ ma'ruf olan rüsvây-i aşk
Gûşuna
almaz eger zühre çalarsa çengini.
KAYNAK: Şevket Beysanoğlu / DFSA (2.
bas. 1996, c. 1, s. 250).