Şair. 1931 yılında Bitlis'in
Hersan Mahallesinde doğdu. İlk ve ortaokulu Bitlis merkezinde okudu. Hayatının yarım
asırdan fazlasını Türkiye’yi dolaşıp, ticaret yaparak geçirdi. 1978 yılında
Diyarbakır’a giderek, bu kadim kente yerleşti. Genç yaşta edebiyatla ilgilendi.
Şiirleri çeşitli gazete ve dergilerde yayımlandı.
2011 yılında Peygamberimiz (s.a.v.)’in
hayatını şiir diliyle anlatan ve 574 kıtadan oluşan Şiirsel Olarak Sevgili Peygamberimizin (s.a.v)'in Hayatı adlı ilk
şiir kitabını çıkardı, bir yıl sonra, 2012'de, şiirlerinin bir bölümünü İnanılmayacak Kadar Gerçek Olaylar adlı
kitabında topladı. Üçüncü eseri Huzur ve
Saadet Yolunun İbresi - Kılavuz Kitap, 2014 yılında yayımlandı. Evli ve dört
çocuk babası olan Beşir Bişar Karaoğlu, yazım çalışmalarını aralıksız
sürdürmektedir.
ESERLERİ:
Şiirsel Olarak Sevgili Peygamberimizin (s.a.v)'in Hayatı (2011), İnanılmayacak Kadar Gerçek Olaylar (2012),
Huzur ve Saadet Yolunun İbresi - Kılavuz
Kitap (2014), Kelam-ı Kibar İle
Hikmetli Sözler (2018), Faydalı Şiirler
KAYNAKÇA: İhsan Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi (2013) – Geçmişten
Günümüze Diyarbakırlı İlim Adamları Yazarlar ve Sanatçılar (2014) - Resimli ve
Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (C. 12,
2018).
Ne gören göz ne duyacak kulak kalmış
Baldan çıkan mum gibi sararmış solmuş
Sevdiği ve seveni ondan ayrılmış
Bütün sevdiklerini bırakıp gitti
Giderken meyve yüklü bostana bağa
Vedalaştı yaşamış olduğu çağa
Ruhsuz kalan cesedi kondu toprağa
Ruh ise dönülmeyecek yoldan gitti
Misafir olduğu halde çok uğraştı
Erken geldi eceli ona yetişti
Dünyanın işlerini bitirmemişti
Yarım kaldı işleri bıraktı gitti
İnsan fanidir varsa da yüz yaşına
Onu yalnız bırakırlar tek başına
Taht misali gibi musalla taşına
Buradan sonsuzluğa taşındı gitti
Dünyada neyi varsa dünyada kaldı
Cesedi birkaç metre beze sarıldı
Neyi varsa bıraktı ameli kaldı
Her hali her ne ise o halde gitti
Dünyanın cazibesi onu aldatmış
Diniden kitabından uzakta kalmış
Günahları birikmiş ömrü tükenmiş
Birikmiş günahını götürdü gitti
Düşmanı olan nefsini dost bilirdi
Onun isteklerine uyum dağlardı
Böylece günahları fazla yığıldı
Günahını beraber götürdü gitti