Sanatçı,
Ressam, Yazar, Sanat tarihi araştırmacısı, STK yöneticisi, İstanbul Kadın
Ressamlar Derneği kurucusu. Diyarbakır eski milletvekili merhum Ahmet Sarp’ın
eşi. İstanbul Kadın Ressamlar Derneği Başkanı. 16 Nisan 1951, İstanbul doğumlu.
Nilgün
Sarp, resimle ilgilenmeye on yaşında portre yapmakla başladı. İlk orta ve
liseyi İstanbul’da okudu. Girdiği güzel sanatlar akademisinden özel sebeplerden
ayrıldı. Ankara’da iki yıl Turan Erol’un talebesi Ömer Lütfü Çetin’den desen
kompozisyon, İstanbul’da iki yıl Dinçer Erimez’in talebesi Atilla Tos’tan desen
yağlı- boya dersleri aldı. Bu atölyede hocalık yapabilir sertifikası aldı.
Amerika’da
Florida’ da bulunduğu yıllarda Atlantik Üniversitesinde sanat tarihi kurslarına
ve konferanslarına katıldı. Sanat tarihi araştırmacısı olan Nilgün Sarp, 2005
yılında ilk Türk kadın ressam Mihri Müşfik Hanım adına İstanbul Kadın Ressamlar
Derneği’ni kurdu. 2022 yılında “Bir
Osmanlı Prensesi Ressam Mihri Müşfik” adlı kitabı yayımlandı.
Nilgün
Sarp, 7 Temmuz 2023’te vefat eden eski milletvekili Ahmet Sarp ile evliydi.
Taygün adında bir oğlu vardır.
KAYNAK:
İlk Türk kadın ressamın hayatı kitap oldu (haberturk.com, 02.01.2012), Ahmet Sarp (Diyarbakır Ansiklopedisi (2013), Hakkımda - Nilgün
Sarp (blogger.com, 14.08.2023).
İLK TÜRK KADIN RESSAMIN HAYATI
KİTAP OLDU
İlk
Türk kadın ressam Mihri Müşfik'in hayatı, kadın ressam Nilgün Sarp tarafından
''Bir Osmanlı Prensesi Ressam Mihri Müşfik'' adıyla kitap haline getirildi
İstanbul
Kadın Ressamlar Derneği Başkanı Sarp, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyada
ve Türkiye'de resim sanatı tarihini ve bu sanattaki öncü kadınları incelerken
2002'de Mihri Müşfik'le ilgili bilgilere ulaştığını anlattı.
1886-1954
yılları arasında yaşayan Mihri Hanım'ın başarılarla dolu, ancak sonu trajik
biten hayatının sanat tarihi kitaplarına yansımadığını fark edince
çalışmalarına başladığını kaydeden Sarp, 2005 yılında Mihri Müşfik'i topluma
tanıtabilmek amacıyla onun anısına İstanbul Kadın Ressamlar Derneğini
kurduğunu, derneğin logosunu da onun bir otoportresi olarak seçtiğini belirtti.
Nilgün
Sarp, yaptığı araştırmalar sonucu Mihri Müşfik'in 1917 yılında kadın
ressamlarla ilgili bir dernek kurmak istediğini, ancak yeterli katılım olmadığı
için projesinin yarım kaldığını vurgulayarak, bu derneğin aynı zamanda Mihri
Hanım'ın yarım kalan projesinin de tamamlamak amacıyla kurulduğunu bildirdi.
1886'da
İstanbul Moda'da Rasim Paşa Konağı'nda dünyaya gelen Mihri Müşfik'in, Batıda
eğitim gördüğünü, hayatının son 30'a yakın yılını Amerika'da yaşadığını, 1954
yılında New York'ta vefat ettiğini ve orada kimsesizler mezarlığında
defnedildiğini anlatan Sarp, derneğin müracaatıyla Mihri Müşfik'in naaşının
yerinin bulunması ile ilgili çalışmaların 2008'den beri Türkiye'deki Kültür ve
Turizm ile Dışişleri bakanlıklarının takibinde olduğunu belirtti.
ANISINA
MÜZE KURMA ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR
Nilgün
Sarp, ''Derneğin tüzüğünde yer aldığı gibi Mihri Müşfik'in anısına bir müze
kurma çalışmalarımız, TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in eşi Gülten Çiçek'in
önderliğinde devam etmektedir. Onun başarıları ne yazık ki sanat tarihi ve okul
kitaplarına geçmemiş, adeta yok edilmiş. Onun karanlıklar içinde kalan
başarılarını, yaptığı öncülükleri başta Türkiye ve dünyaya ilan etmek istiyorum''
şeklinde konuştu.
Özellikle
portreleriyle tanınan Mihri Müşfik'in portresini yaptığı kişiler arasında
Mustafa Kemal Atatürk ve Papa XV. Benedict'in de bulunduğunu, Vatikan'a giren
ilk kadın ressam olarak kayda geçtiğini anlatan Sarp, bilindiği kadarıyla Mustafa
Kemal'in ilk portresinin Anafartalar Savaşı sırasında Avusturyalı ressam
Vilhelm Victor Krausz tarafından yapıldığını ve bu resmin Çanakkale'de müzede
bulunduğunu vurguladı.
Nilgün
Sarp, Atatürk'ün portresini yapan ilk Türk ressamın ise Mihri Hanım olduğuna
dikkati çekerek, Cumhuriyetin ilanından sonra Mustafa Kemal'in zaferlerine ve
devrim hareketlerine hayran olan Mihri Hanım'ın onun mareşal üniformasıyla
portresini yaptığını kaydetti.
Meşrutiyet
döneminde kızlar için açılan İnas Sanayi-i Nefise Mektebi'nin tek kadın hocası
olan Mihri Hanım'ın Fahrelnisa Zeid, Bülent Ecevit'in annesi Nazlı Ecevit ve
Aliye Berger gibi pek çok kadın ressamın yetişmesine emeği geçtiğini dile
getiren Sarp, resme olan tutkusu nedeniyle aristokrat yaşamını terk edip bohem
ve yoksul bir yaşam süren Müşfik Hanım'ın aynı zamanda ressam Hale Asaf'ın da
teyzesi olduğunu dile getirdi.
Nilgün
Sarp, babası Sağlık Bakanı olan ve sarayla akrabalığı bulunan Mihri Müşfik ile
ilgili kitabı yazmadan önce Amerika'ya giderek araştırmalar yaptığını, Newyork
Times adlı gazetenin arşivini incelediğini ve orada Mihri Müşfik hakkında
birçok haber ve yazı bulduğunu söyledi. Sarp, Müşfik'in Türkiye'de yaşayan
akrabalarına da ulaştığını ve onlarla da sohbet ettiğini belirtti.
Mihri
Müşfik'in Tevfik Fikret öldüğünde maskını aldığını ve daha sonra da resmini
yaptığını, resmini yaptığı kişiler arasında ABD'nin 32. başkanı Franklin Delano
Roosevelt'in de bulunduğunu vurgulayan Sarp, şöyle devam etti:
''Doğduğum
zaman babam çok üzülmüş kız evlat olduğum için, uzun süre kimseyle görüşmemiş.
Bu hikaye bana anlatıldığında beni çok etkiledi. Ben de daima kadınları
desteklemek psikolojisi oluştu. Özellikle ezilmiş, kaybolmuş yok sayılmış
kadınları ön plana çekmek, onları yukarı çıkarmak için çalışıyorum. Sanat
tarihinde de kaybolmuş kadınlar beni çok etkiliyordu ve Mihri Hanım'ı da bu
sayede buldum. Mihri Hanım yaşadığı çağın kadınlardan farklı, cesur ve özgür
öncü kadınlarımızdandır. Mihri Hanım hakkında yıllar önce Selim İleri'nin bir
oyunu (Mihri Müşfik: Ölü Bir Kelebek) yazılmıştır. 1886 yılında bir paşanın
kızı olarak dünyaya gelmiş, Sultan Abdülhamit'in emrindeki saray ressamı Fausto
Zonaro'dan ders almış, Roma ve Paris'te sanat eğitimi görmüş, yetenekli bir
ressam olduğunu kanıtlamıştır. Mihri Hanım çok sayıda kadına esin kaynağı
olmuş, hayatını değiştirmesine yardım etmiştir.''
KAYNAK:
İlk Türk kadın ressamın hayatı kitap oldu (AA - haberturk.com, 02.01.2012)