18. Yüzyıl şairlerinden (D. ?, Savur / Mardin - Ö. 1776, Diyarbekir). Asıl adı Ali'dir. Mardin'in Savur kasabasında doğmuştur. Sürgeçi aşiretindendi. Öğrenimini Mardin'de tamamlamış, sonra Diyarbekir 'e gelerek bazı vezirlerin hizmetine girmiştir. 1747'de vezaretle Sivas valiliğine atanan Zaralı Osmanpaşazade Mehmet Paşa'ya divan kâtibi olmuş, bu paşanın 1750'de Trabzon, 1751'de Vidin valiliklerine atanmasında beraberinde gitmiştir.
Mehmet Paşa'nın 1752'de ikinci defa Sivas valiliğine atanması üzerine görevinden ayrılmış, paşanın 1754 ölümü onu çok üzmüştür. Bundan sonra 1760'ta Diyarbakır valiliğine atanan Zaralızade Feyzullah Paşa'nın hizmetine girmiş, 1768 yılma kadar bu görevini sürdürmüştür. Bu tarihten sonra memuriyetten istifa ederek gelip Diyarbekir 'e yerleşmiş ve 1776 tarihinde burada ölmüştür. Mezarı Dağkapısı'nda Cinobaşı mevkiinde idi. Bir gazelini örnek veriyoruz.
KAYNAK:
Eşa, Şevket Beysanoğlu / Diyarbakır’da Gömülü Meşhur Adamlar (1985, s. 20), İhsan
Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi (2013) - İhsan Işık /
Geçmişten Günümüze Diyarbakırlı İlim Adamları Yazarlar ve Sanatçılar (2014) -
Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi
(C. 12, 2015).
Alâyıktır ukal-i pay-i seyr-i merd-i dânânın
Reh-i pervâzine sedd oldu bir süzen Mesîha'nın
Olur mu pâk-i tıynet râgıb-ı dûzîşe-i dünyâ
Meh-i Ken'ane geldi leke aşkından Zelîha'nın
Delili Hızr olursa kim nasibin behredar olmaz
Nişanın bulmadı ey dil Sikender âb-ı hayvanın
Sebatı mün'adim esbaba baş koşmaz mücerredler
Nedir rüchâni keşkül-i gedâdan tâc-i kisranın
Hidiv-i ins ü cin ü bâd iken mülkünden ey Zarî
Yed-i hükmünde âhir bir asa kaldı Süleyman'ın
KAYNAK:
Şevket Beysanoğlu / DFSA (1985, s. 20).