Tıp doktoru, STK yöneticisi, Kızılay Genel Başkanı. 1970 yılında Malatya'da öğretmen bir anne ve babanın evladı olarak dünyaya geldi. Eğitim hayatının tamamını İstanbul'da geçirdi. 1993 yılında İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. TC. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü bünyesinde ''Afet Tıbbı'' doktora programını tamamladı. Sağlık Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde idarecilik yapan Kınık, İstanbul 10. dönem İl Genel Meclisinde meclis üyeliği ve Sağlık Komisyonu başkanlığı görevlerini yürüttü. Bu süre zarfında AER Avrupa Birliği Bölgeler Asamblesi Sağlık ve Sosyal Politikalar Komisyonu'nda İstanbul'u temsil etti. Ulusal ve uluslararası teknoloji firmalarında genel müdürlük görevi de yapan Kınık halen Bezmiâlem Vakıf Üniversitesinde çalışmakta ve Sağlık Bilimleri Üniversitesinde Öğretim Görevlisi olarak Afet Tıbbı dersleri vermektedir.
Kınık
üniversite yıllarından başlayarak, çeşitli organizasyonlarda insani yardım için
gönüllü oldu. Kosova Savaşı ve Marmara Depremi sırasında gönüllü hekim olarak
çalıştı. Yeryüzü Doktorları Türkiye Başkanı olarak görev yaptı. Bu süre
zarfında Pakistan, Filistin, Orta Afrika, Somali ve Demokratik Kongo
Cumhuriyeti gibi çok sayıda çatışma ve afet bölgesinde insani yardım
faaliyetleri ve projeler yönetti.
İnsani
yardım, göç politikaları, kalkınma, insancıl hukuk ve insani diplomasi
konularında birçok makale kaleme aldı. 2004 yılında gönüllü olarak girdiği Türk
Kızılay'da, 2015 yılında Genel Başkan Yardımcısı 2016 yılında Genel Başkan
olarak seçildi. 2015 yılından Kasım 2017'ye kadar IFRC Uluslararası Kızılhaç ve
Kızılay Dernekleri Federasyonunda yönetim kurulu üyeliği yaptı, 6 Kasım 2017
tarihinde Antalya'da gerçekleştirilen 21. IFRC Yasal Toplantılarında Avrupa ve
Orta Asya Bölgesi'nden sorumlu IFRC Başkan Yardımcısı olarak seçildi.
Yönetim
Kurulu Başkanlığı döneminde Türk Kızılay yeniden yapılanma ve kurumsal gelişim,
hacim, etkinlik ve verimliliğin artırılması ve uluslararasılaşma anlamında
önemli merhaleler kat etti.
Kınık,
amatör olarak Türk halk müziği enstrümanları çalmakta ve besteler yapmaktadır.
İngilizce ve orta seviyede Arapça bilmektedir. Üç çocuk babası ve bir torun
dedesi olan Kınık, Dt. Hatice Öztürk Kınık ile evlidir.
Başkent Gaz’ın
Ensar Vakfı’na Kızılay Üzerinden Şartlı Bağış Olayı
Ocak
2020’de Başkent Gaz’ın Kızılay üzerinden Ensar Vakfına milyonlarca lira bağışta
bulunması, vergi kaçakçılığı iddialarıyla ilişkilendirilerek medyada ve TBMM’de
geniş tartışmalara neden oldu. Bu olayla birlikte Kızılay kurumu ve başkanı
Kerem Kınık da eleştirilerin hedefi oldu.
KAYNAKÇA:
Kerem Kınık (Röportaj, nihayet.com, 10 Ocak 2016), Kızılay Genel Başkanı Dr.
Kerem Kınık: Hasarlı evlere girilmemesi gerekiyor (İstanbul'da 5,8'lik deprem)
(NTV - 26 Eylül 2019), Kızılay Başkanı Kerem Kınık iddiaları yanıtladı
(Habertürk - 29 Ocak 2020), Kızılay Başkanı Kerem Kınık kimdir? (sozcu.com.tr,
29 Ocak 2020), Kızılay Başkanı Kerem Kınık kimdir? Kerem Kınık hayatı ve
biyografisi! (haberler.com, 30.01.2020), Kızılay Başkanı Kerem Kınık’ın
şirketleri ve ortakları (odatv.com, 30.01.2020), Kerem Kınık (eksisozluk.com, 30.01.2020),
Fatih Altaylı Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ı yerden yere vurdu (Medya Penceresi
- YouTube – 01.02.2020), Kızılay Genel Başkanı Kerem Kınık'tan 'Bağış'
açıklaması (Haber 7 TV – 04.02.2020), Türk Kızılay Genel Başkanı Kerem
Kınık'tan "bağış" tartışmalarına ilişkin açıklama (Habertürk – 04.02.2020),
Kızılay Başkanı Kerem Kınık'ın vergi oyunu (yenicaggazetesi.com.tr,
06.02.2020), Kerem Kınık: “Maaş almadan çalışıyoruz” (yenicaggazetesi.com.tr,
06.02.2020).
KEREM KINIK
RÖPORTAJ
1970’de
Hekimhan’da doğdu. İlk ve ortaöğrenimini İstanbul’da tamamladı. İstanbul Tıp
Fakültesi’nden 1993’te mezun oldu. Amasya’da Sağlık Ocağı Sorumlu Hekimi, 1999
yılına dek İstanbul Büyükşehir Belediyesi Sağlık Dairesi’nde Müdür Yardımcısı
olarak çalıştı. İstanbul 10. dönem İl Genel Meclisinde Meclis Üyesi ve Sağlık
Komisyonu Başkanı olarak görev aldı. Avrupa Birliği Bölgeler Asamblesi Sağlık
ve Sosyal Politikalar Komisyonu’nda İstanbul’u temsilen yer aldı. Yeryüzü
Doktorları Başkanlığı, Yeşilay Genel Başkan Yardımcılığı görevlerinde bulunan
Kınık, halen Türkiye Kızılay Derneği Genel Başkan Vekili’dir. Profesyonel
hayatında Ulusal ve uluslararası teknoloji firmalarında Genel Müdürlük yapan
Dr. Kınık, halen Bezmiâlem Vakıf Üniversitesi’nde Afet Tıbbı alanında doktora
çalışmalarını sürdürmektedir. İngilizce ve orta seviyede Arapça bilen Dr.
Kınık, Dr. Hatice Öztürk Kınık’la evlidir ve Muhammed Furkan, Abdullah Harun ve
Fatıma Zehra’nın babasıdır.
Tevbe
deyince aklınıza gelen ilk kelime hangisi?
Rahîm.
Tevbe
kaç renktir? Sizin tövbeniz hangi renk?
Tüm
dalga boyları birden aynı anda gözümüze ulaşırsa bunu beyaz, hiç ışık ulaşmazsa
siyah olarak algılarız. Tevbe beyazdır ve beyazın içerisinde tüm renkler
vardır, Tevbe diğer tüm renkleri beyazlatmaktır. Benim tevbem genelde yazıları
silinmiş bir beyaz kâğıt rengidir.
Tevbeye
eşlik eden en güçlü duygu nedir?
Hatanın,
acziyetin ve pişmanlığın seni küçültmesi, kapısına döndüğün Rabb’ın azametini
ve merhametini hissetmek.
İşlenmiş
bir günahın ardından tövbe etmek ile edememek arasındaki fark sizce nedir?
Bir
akıllı telefon almışsınızdır, içerisine bir sürü uygulama, oyun vs. yüklemiş,
tüm ayarlarını değiştirmiş ve artık onu yönetemez hale gelmişsinizdir. Telefon
çalışırken kasılır, donar. Onu ilk gün aldığınız hale getirmek istersiniz ama
oyunlarda level atlamışsınız, videolar yüklemişsiniz, Whatsapp’ta
yazışmışsınızdır. “Fabrika ayarlarına geri dön” talimatı ile telefonunuzun
performansını yükseltecek olsanız da tüm geçmişinizi silip unutmanız
gerekecektir. Alışmak kolay, dönmek zor tercihtir insan için.
Tevbe
etmeyi ilk ne zaman öğrendiniz?
Tevbe
etmek için gerek şart inanç, yeter şart dönme iradesidir. Tevbe aynı zamanda
bir duadır da. Ben de inancımın farkına vardığımda ve irademi yönetebildiğimde
dua etmeye başladım.
Tevbe
etmek ve edememek bahsi size neyi hatırlatıyor?
Yaylaya
göçüyorsunuz, sis basmış dağa, yoldan farkına varmadan sapmışsınız, epeyce
mesafe de kat etmişsiniz. Nice sonra geldiğiniz yerin varmak istediğiniz yer
olmadığının farkına varmışsınız. Aklınız bu bedeli ayaklara ödetmeye hazır ama
nefsiniz aklınıza nice cin fikirler çağrıştırıyor. Doğru yolu terk edip menzile
varamamayı hatırlatıyor.
Ettiğiniz
tevbenin huzurdan geri dönmemiş olduğunu nasıl anlarsınız?
Huzurda
olduğumu hissetmekle.
Modern
insanın tövbeleri ile kadim insanların tövbeleri arasında sizce fark var mıdır?
İnsan
olmaklığımızın zaman ile mukayyet olmadığını düşünüyorum. Aklımızın işleyiş
kuralları, mantığımız, duygularımız hep benzer fıtri kurallara tabi. Bence modern
insanın sorunu dini, tarihsel bir kontekst ile birlikte inanılabilecek ve
yaşanılabilecek bir şey olarak kabul etmesi. O sebeple içtihat kapılarını
kapatmaya, bazı mezheplerin daha çok yaptığı şekliyle tarihin acılarından
kendisine yeni bir din çıkarmaya meyyal.
Modern
insanın hazzı ve konforu önceleme imkânları eskiye nazaran daha fazla.
Dolayısıyla çoğu kez zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri de oluyor.
En
etkilendiğiniz tevbe cümlesi hangisi?
Ya
Rabbi ben ne halt ettim!
Her
pişmanlığa tövbe eşlik edemiyor. Kabil’in pişmanlık ateşi içinde tutuşmasına
rağmen tövbe edememesi gibi. Tövbe sizce de bir nasip midir?
İnsanın
imtiyazını kendisinin kesp ettiğine inanıyorum. Yani çocuk çalışıyor, çabalıyor
öğretmen de buçuğu yukarı yuvarlıyor. Aynı şartlarda olan bir başka öğrenci ile
anında yapılan mukayese adaletsizlik gibi gelse de insan nasibe koşar, nasip de
insana. Tevbe bu çerçevede nasip işidir.
KAYNAK:
Kerem Kınık (nihayet.com, 10 Ocak 2016).