Türk Sanat Müziği ses sanatçısı. 1955’te Kütahya’da doğdu. 1969 yılında 14 yaşında iken Salih Enver Torun ile evlendi. Bir ara boşanıp 1.5 sene sonra tekrar evlendiler. Eşi 2003 yılında İntihar etti. Cenk Torun (d.1974) ve Tolga Torun (d.1978) adında iki oğlu ve bir ablası, bir kız kardeşi, bir abisi vardır.
14
yaşında evlenerek Ankara‘ya yerleşti. Gündüz Verem Savaş Genel Müdürü’nün özel
kaleminde çalıştı, gece ise akşam ticaret lisesine gitti. Bir müddet sonra
Ankara radyosunda işe başladı. Şöhret basamaklarına birer ikişer tırmandı.
1985
yılından beri Türk Sanat Müziği icra eden Nurdan Torun,1987 yılında Fahrettin
Aslan’ın keşfetmesi ile profesyonel müzik kariyeri Maksim Gazinosu’nda sahne
almasıyla başladı.
Nurdan
Torun, İlk Albüm adlı ilk albümü 1998’de çıkarmıştı. 2002 ve 2011’de iki albüm
daha çıkardı.
Albümleri:
Her
Hayat Bir Keşif • 2011
Aşk
Hırsızı • 2002
İlk
Albüm • 1998
Popüler
Şarkıları:
Alanlardan
Olmadık
Allah’ım
Duy Sesimi
Aşkımız
Hiç Bitmeyecek
Bilmem
Bu Gönülle Ben
Bir
Ateşim Yanarım
Bir
Kızıl Goncaya Benzer
Biri
Bir Dokunsa
Çek
Bir Of Gitsin
Dalda
Çıkmış Bir Elma
El
Dedi
Elveda
Eyvah
Geceler
Sensiz
Gönül
Şarkıları
Kaleden
Top Atarlar
Kör
Gönüllü
Kütahya'nın
Pınarları
Menekşelendi
Sular
Sevgilim
Taht
Kurmuşsun Kalbime
Tanrım
Beni Baştan Yarat
Tatlı
Bir Yaz Akşamı
Tutulmuşum
Ben
Utanmadın
mı
Uzayıp
Giden Tren Yolları
Yarım
Kalan Aşk
Yeter
Yürü
Kervanlarım
KAYNAKÇA:
Nurdan Torun Canlı Yayında Hüngür Hüngür Ağladı!.. (medyaradar.com, 29 Ağu
2008), 14'ünde evlendi 20'sinde assolistti (Pazar Postası, 18.12.2011 –
posta.com.tr, 25.11.2011), Nurdan Torun : ''Beni hayata Zara döndürdü'' (youtube.com,
5 Nisan 2013), Nurdan Torun (beyazgazete.com, 5 Nisan 2013), Cenk Torun'dan acı
itiraf! (milliyet.com.tr, 8 Ocak 2017), Cenk Torun kimdir? (milliyet.com.tr, 22
Şubat 2019), Cenk Torun albümleri (muzikdinle.com.tr, 22 Şubat 2019), Nurdan
Torun Haberleri - Nurdan Torun Kimdir (haberler.com, 02.02.2020).
Bir
zamanların ünlü assolisti Nurdan Torun'un hayatı 2003'te 30 yıllık eşi Salih
Enver Torun'un Boğaz Köprüsü'nden atlayarak intihar edişiyle kararmıştı. O
günden sonra pek göremedik onu...
Ta
ki geçtiğimiz günlerde kapağında Nurdan Torun’un bembeyaz elbiseyle yer aldığı
‘Her Hayat Bir Keşif’ adlı albümünü görünceye kadar. Bu röportajda, hayatında
bembeyaz bir yeni sayfa açan bir zamanların ünlü şarkıcısının sıradışı hayat
hikayesi var... 12 yaşında çalışmaya başlayan, 14’ünde evlenen, 20’sinde
assolist olan, 8 yıl önce eşinin intiharıyla hayatı kararan bir kadının
hikayesi. Ve uzanan bir dost eliyle küllerinden yeniden doğuşu...
14 yaşında evlenen birinin çocukluğundan
bahsedilebilir mi?
Kütahya’da
doğdum. Müezzin bir dedenin torunu, müezzin ve hafız bir babanın kızıyım.
Muhafazakar, mutaassıp bir ortamda büyüdüm. Evimizde ilahiler okunurdu. Müzik
temelimi tasavvuf müziği oluşturdu. Babam aynı zamanda tüccardı, bir gün aniden
hastalanması hayatımızı alt üst etti. Bir böbreği alınınca dükkanını açamadı ve
maddi sıkıntıya düştük. Ben orta birde okuyordum, hemen okuldan alınıp işe
verildim. Ablamın çalıştığı Verem Savaş Dispanseri’nde çalışmaya başladım. Yani
hayata çok erken atıldım. Bu arada Kütahya’nın en güzel kızlarından biriydim ve
çok isteyenim vardı. Ama isteyenlerin hepsi tesettürlü ailelerdi.
O ortamda siz nasıldınız?
Ben
biraz modern, biraz da hiperaktif bir kızdım.
Babanızın tepkisi nasıldı?
Babam
despottu. Eve 6’dan sonra girilmesini istemezdi. Annemden 30 yaş büyüktü.
Annemi biraz hırpalardı.
Şiddet
mi gösterirdi?
Şiddet
demek yanlış olur belki, iyi adamdı. Ben dediğim gibi mutaasıp bir ailenin
modern kızıydım ve Kütahya’da kalamazdım.
Onun
için mi 14 yaşında evlendiniz?
Ailem
maddi arayış içine girdi. Çok isteyenim de vardı. Bu yüzden tesettürlü zengin
bir ailenin gelini olacaktım o yaşlarda. Ben de kendimi bir aşka adadım...
Nasıl
oldu?
İşe
gidip gelirken durakta otobüs beklerken karşıma çıkıyordu (Salih Enver Torun);
o benden büyüktü, daha olgundu; 25 yaşındaydı. Ayrıca Kütahyalı değildi.
Birbirimizi sevdik ve biz evlendik.
Babanız
izin verdi mi?
Yo
vermedi. Babamın izni olmadan evlendik.
Sert babanın bu evliliğe tepkisi ne oldu?
Evlendikten
sonra da tepkisi devam etti. Ama sonra giderek yumuşadı.
14
yaşındaki bir çocuğun evliliği nasıldı?
İyiki
evlenmişim, dünyanın en iyi insanı çıktı eşim. Hemen oğlumuz Cenk dünyaya
geldi. Ama ben çocuk bakacak durumda değildim, annem de zaten “Çocuğu size
vermem” diyordu, dolayısıyla Cenk’e o baktı. Eşim de memurdu; Ankara’ya
taşındık. Ben memuriyete devam ettim. Gündüz çalışıp gece akşam ticaret
lisesine gittim. Verem Savaş Genel Müdürü’nün özel kalemi oldum. İyi müzisyen
olduğumu fark eden eşim, “Senin yerin Ankara Radyosu” derdi. Ve sonunda radyoya
girdim.
Gazino
döneminin son assolistiydiniz. Nasıl oldunuz?
Gerçek
anlamda assolist... Böyle diyorum, çünkü daha sonra bazı showgirl’ler assolist
oldu. Gerçek assolist çıkmadı. Yani ben tekne kazıntısıyım! 20’li yaşlardaydım.
Gazinoların o şaşaalı dönemi bitmiş, tekrar canlandırılmak isteniyordu. 1987’de
Fahrettin Aslan beni televizyonda keşfedip Maksim’e çıkarttı. O eski şaşaalı
dönemi tekrar yakalamak için beni seçmişti. Maksim’e bir repertuvar götürdüm,
“Bu şarkılarla müşteriyi kaçırırsın, güncel şarkıları söyle” dediler. Ben de
güncel şarkılar söylemeye başladım.
Nasıldı
yeni gazino seyircisi?
Dediğim
gibi şaşaalı gazino dönemine yetişemedim. Evde dolmalar yapılıp getirilen
kadınlar matinelerini görmedim. O zaman şimdiki gibi cep telefonu yoktu,
şarkının ortasında telefonlar çalmazdı. Seyirci sahnede bizi dinlemeye gelirdi.
Büyük izdiham vardı. Ben gazinoların son dönemini ucundan yakaladım.
Gülben
Ergen, Sibel Can, İbrahim Tatlıses, Ahmet Özhan gibi alt kadronuzda çıkanlar
çok popüler ve zengin oldular. Neler kaçırdım diyor musunuz?
Yo,
hayır. Sibel Can oryantal olarak çıkardı ve ben sahnedeyken arkada beni
dinlediğini biliyorum. İbrahim Tatlıses’le çok çalıştık, çok güzel bir
dayanışma içindeydik. Ama hayatımda tek pişmanlığım Maksim’e çok erken çıkmam
oldu. Henüz albümüm yokken, tecrübem yokken çıkmış olmam büyük dezavantajdı.
Televizyonda görülüp beğenildim ama bu benim hemen Maksim’e çıkmam anlamını
taşımamalıydı. Şimdiki aklım olsa, o yaşta ve albümümü yapmadan çıkmazdım. 26
yıllık sanat hayatımın 19 yılını albüm çıkarmadan geçirdim.
Neden albüm yapmadılar size?
Teklif
geliyordu ama mazbut bir eş ve anne olmamdan rahatsız oldular. İstedikleri gibi
yönlendirecekleri biri olmadığım ve daha çok aileme yatırım yaptığım için bana
albüm yapmayı tercih etmediler.
Eşiniz
kıskandı mı sizi?
Hayır.
Sahneye çıktığım dönemde eşimin ailesi biraz karşı çıkmıştı ve bir ayrılık
yaşadık. Uzun sürmedi ayrılığımız çünkü aşıktık birbirimize. 1.5 sene sonra
tekrar evlendik. Biz eşimle iki kere evlendik.
Çocuklar?
Cenk
ve Tolga ne kulisimi bilirler, ne de eşimle ayrıldığımızı hissettiler. Ayrılığı
hiç bilmediler.
Bir
ara sinemanın gelmiş geçmiş en güzel ve en seksi kadınlarından Marilyn Monroe
imajıyla çıktınız. Kimin fikriydi?
O
zaman image maker’lar var mıydı? Benim image maker’ım olmadı. Erkan Yolaç ve
rahmetli Cenk Koray söyledi, benim de hoşuma gitti. Yoksa öyle bir iddiam
yoktu.
2003’te
eşiniz Boğaz Köprüsü’nden atlayarak intihar etti. Bunu yapacağını hissetmiş
miydiniz?
Hayır...
2001 krizi herkesi vurdu. Eşim de iflas etmişti. Gözlemlediğim çok önemli bir
şey yoktu. Ödemelerini vaktinde yapamadığı, bunun da zararını benim göreceğimi
düşündüğü için bunu onur yaptı ve intihar etti.
Eşinizle son anınız ne?
Son
gecemizde oturuyorduk. Ben asitli içecekleri çok içiyordum, önümden bardağı
aldı başka tarafa koydu. Saçımı okşadı ve “Zararlı şeyler içme, kendine çok iyi
bak” dedi. Demekki planlamıştı.
Nasıl
oldu sonra hayatınız?
Kendimi
eve kapattım. Yıllarca televizyon bile seyretmedim. İçime kapandım.
Borçlar
ne oldu?
Çalışıp
borçları ödedim...
Bu acıyı nasıl atlattınız? Psikolog yardımı
aldınız mı?
Hayır.
Psikolog yardımı ve ilaç almadan kendim halletmek istedim. Tek başıma savaştım.
Neden?
Ben
kadere inanıyorum, bu da benim imtihanım diye düşündüm. Her şeye hazırlıklı
olmalıyız, her başıma gelen olayda psikiyatra taşınmamalıyım. Sonra da annemi
kaybettim. Maneviyatım her zaman yüksekti, olmasaydı atlatamazdım zaten.
Hayatınıza
başka bir erkek girdi mi?
Onları
düşünecek halde değilim. O ruh yapısında olmadım. Bu tarz şeyleri aklıma bile
getirmiyorum.
Tamamiyle
kalbinizi kapattınız mı?
Hayatın
ne getireceği belli olmaz, bilemezsiniz ki.
Bunca
zamandan sonra albüm yapmaya nasıl karar verdiniz?
Acılı
günlerimde sıkıntılarımı, duygularımı kimseye anlatmadım. Dostum Zara’yla
paylaşabiliyordum. Albümün benim yaralarımı saracağını bildiği için Zara bunu
bana jest yaptı, biliyorum. Kendi şirketi ZR Müzik’ten bu albümü çıkarttı.
Albümdeki
parçalar istediğiniz gibi mi?
Zara
benim hayatımı, bilinmeyenleri biliyor. Benim hayatımla örtüşen 3 şarkı yapıp
verdi. Beni keşfetti. Bunun için de albümün adı ‘Her Hayat Bir Keşif’. Orhan
Gencebay’dan Akşam Güneşi şarkısını aldık. Kendi hemşehrilerim için Kütahya’nın
Pınarları adlı bir türkü okudum. Uğur Işılak bir şarkı verdi...
Albüm
sizde nasıl değişiklikler yarattı?
Psikolog
ve ilaç yardımı almadığım için yıpranmıştım. Albüm kaybettiğim özgüvenimi
kazandırdı.
Albümün
adı Her Hayat Bir Keşif. Geriye dönüp baktığınızda neler keşfettiniz?
Hayatı
yargılamazsanız hayat çok güzel.
Bu
çıkışınızı diğer sanatçılar nasıl karşıladı? Destek telefonları aldınız mı?
Hayır.
Ama mutlu olmuşlardır diye düşünüyorum. Türk müziğinin hiç rağbet görmediği bir
zamanda Türk müziği albümü çıkardık.
Albüm
fotoğraflarında niye beyaz giydiniz?
Hayatımda
yeni ve beyaz bir sayfa açtım. Ara verilen bir sürecin sonrasında yeni bir
sayfa... Bembeyaz giyinmemin anlamı bu.
Bu
yeni sayfada hayat nasıl olacak?
Kara
bulutlar geride kaldı. Bundan sonra gülmek var, ağlamak yok..
(
18.12.2011 tarihli Pazar Postası'ndan alınmıştır. )
KAYNAKÇA:
14'ünde evlendi 20'sinde assolistti (Pazar Postası, 18.12.2011 – posta.com.tr,
25.11.2011),