Milli güreşçi, dünya
ve olimpiyat şampiyonu. 31 Mart 1938’de, Sivas’ın Doğanşar ilçesine bağlı
Eskiköy’de dünyaya geldi. Güreşe köyünde karakucakla başladı. 12-13 yaşlarında
iken İstanbul’a ağabeyinin yanına gitti. Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nde kendisini
çalıştıran Ahmet Çakır ve Hüseyin hocaların teşvikiyle ve Beşiktaş Jimnastik
Kulübü lisansı ile gençler dalında İstanbul şampiyonalarına katıldı.
1956 yılında
memleket özlemiyle köyüne döndü ve o yıl yörede yapılan güreşlerde “Baş Pehlivanlığı”
kimselere kaptırmayarak güreşte ulaştığı merhaleyi ortaya koydu. 1961 yılının
Ekim ayında Adana’da “Karakucak Türkiye Şampiyonası’ndaki başaltı güreşlerinde
tüm rakiplerini yenerek 6 adet altını ödül alıp köyüne bir kahraman gibi döndü.
Artık o, Türkiye Karakucak Şampiyonudur.
1962 yılında
Milli Takıma girerek Belgrat’ta yapılan “Adriyatik Kupasında” 87 kiloda ikinci olan Ahmet Ayık, o yıl İran
takımıyla yapılan milli maçta yine galip geldi. 1963 yılında Konya’da
Japonlarla özel maçta güçlü rakiplerini yenmeyi başardı. Aynı yıl İtalya’nın
Napoli şehrinde yapılan Akdeniz
oyunlarına serbest stilde katılarak 97 kiloda şampiyon oldu. Bir yıl
sonra 1964’te Romanya’nın Köstence
şehrinde yapılan Balkan Şampiyonasının son maçında Bulgar rakibini
tuşlayarak Balkan Şampiyonu unvanını
elde etti. Bu başarısı, Yeni Şampiyon’a güreş otoritelerinin ilgisini daha da
arttırdı.
1964 Tokyo
Olimpiyatları’nda son maçı Rusların efsane ismi Medved ileydi. Artık yalnızca
seyircilerin değil, bütün televizyonlar, gazeteler hatta hakem ve sporcuların gözü
bu maçtaydı. Ahmet Ayık bu maçı da kazandı ve Medved’i 2-1 sayıyla yendi.
1965 yılının
Tiflis Turnuvası için uçakla önce Moskova’ya inince, bütün gazeteciler Ahmet’in
etrafını sarar ve “Medved ile ne yapacaksınız” diye sorarlar. Şampiyonumuzdan
aldıkları cevap ertesi günkü gazetelerinde manşet olmuştur: “Burada
Medved’i kendi seyircisi önünde
yenmeye geldim.” Bu
turnuvada Rus Medved, Ahmet Ayık’tan çekinerek 97 kiloya değil ağır sıklete
çıkınca Ayık-Medved maçı gerçekleşmedi. Ahmet Ayık 97 kiloda turnuvaya katılan
4 Rus güreşçiden 3’ünü, Polonyalıyı ve Bulgar rakiplerini devirerek hem
şampiyon oldu, hem de turnuvanın en teknik güreşçisi seçilerek hayatında ilk defa 2 madalya ve 2 diploma
birden alma başarısına ulaştı. Artık ünü tüm dünyaya yayılmıştır.
İngiltere’nin Manchester şehrinde yapılan 1965
Dünya Şampiyonası’nda ünlü Rus güreşçi ile 97 kiloda karşı karşıya geldiği
maçta bütün seyirciler ve dünya spor kamuoyu büyük bir heyecan içindeydi. Ahmet
Ayık, bu maçta Medved’le güreşine “Allah” diye bağırarak başladı ve maç boyunca
onu hep kaçak güreşmeye zorlayarak ona her dakika üstün geldi. Medved sürekli kaçıyordu.
Şampiyonumuz Medved’i büyük bir üstünlükle yenip perişan etmişti. Rus Tankı
Medved efsanesi sona ermişti.
1966 yılında Almanya’nın
Karlsruhe şehrinde yapılan Avrupa Şampiyonası’nda Ayık, aynen Olimpiyatlarda olduğu gibi hiç
yenilmeden” Toledo da 97 kilonun “Dünya ikincisi” oldu.
1967 yılında
İstanbul’da yapılan Avrupa Şampiyonası’nda 97 kilonun favorisi tartışmasız
Ahmet Ayık idi. Bu şampiyonada Yugoslav, Romen, Macar ve finalde Rusların ünlü
şampiyonlarından Lomitze ile karşılaştı ve hepsini yenerek 97 kilonun Avrupa Şampiyonu oldu.
Sırada Dünya
şampiyonası vardı. 1967 yılında Hindistan’ın Yeni Delhi şehrindeki bir stadyumda
yapılan bu şampiyonaya katılan Ahmet Ayık’ın şampiyonluk maçında rakibi ezeli
rakiplerinden Lomitze’dir. Bu karşılaşmayı da ezici bir üstünlükle kazanan Ayık yine 97 kiloda dünyanın en iyisi ve en
büyüğü olduğunu kanıtlamıştır. Yurda dönen Ayık “Müesseseler Türkiye
Şampiyonası’nda “Hindistan Fatihi” diye anons edilecektir.
1968 Olimpiyat
Oyunları için gittiği Meksika’da Amerikalı, Moğol, Polonyalı ve Macar’ı yenerek
finale kalmayı başardı ve Olimpiyat Şampiyonluğunu kazandı.
Şampiyonumuz
1968 yılında Türkiye şampiyonasında 8
maç yaptı ve hepsinin toplamı 6 dakika sürdü. 1969 yılında milli takım
güreşçileri federasyon başkanını boykota o da katılarak, 2 Avrupa” bir de Dünya
Şampiyonası’nın altın madalyalarını
boynuna takmadı. 1970’in ilk aylarında İzmir Alsancak Atatürk spor salonunda yapılan
Türkiye şampiyonasında tüm rakiplerini yenerek şampiyon oldu. Doğu Berlin’de
yapılan Berlin Olimpiyatlarına 100 kiloda katılan Ahmet Ayık, Bulgar’ı da yenerek
kaldığı finalde Rusların bileği bükülmez yeni şampiyonu İvan Yarigin ile
karşılaştı ve 3 dakikalık 3 devre üzerinden yapılan müsabakada havadan mükemmel
bir “Ahmet Ayık Kündesi ” atarak maçı kazandı ve bir kez daha Olimpiyat
Şampiyonu oldu. Sonra Kayseri Tayyare fabrikası Hava ikmal Merkezi Hava Gücü
Kulübünde lisanslı sporcu olarak müsabakalara katıldı. İstanbul Denizbank
Spor'da güreş yaptı. Bu dönemde Türkiye Şampiyonu oldu. Daha sonra Batman
Petrolspor'da (Türkiye Petrolleri'ne bağlı) ve Ankaragücü (MKA) Spor Kulübünde
14 yıl güreş yaptı.
Ahmet Ayık, 1970
Berlin Olimpiyatları şampiyonu olduktan sonra aktif spor yaşantısına noktayı koydu. Bundan sonraki hayatında Türk
güreşine yönetici olarak hizmet etti. 1978 yılında Güreş Federasyonu Başkanlığı
yaptı. Daha sonra bu görevinden kendi isteği ile istifa ederek 1980 yılında 12
kurucu üye ile “Türk Güreş Vakfını” kurdu ve 1993 yılında kurucusu olduğu vakfa
başkan seçildi. Görevi sırasında Ahlatlıbel'deki Türk Güreş
Vakfına ait spor Kompleksi, Çam Oteli ve Ankara Karşıyaka'daki Anıt Mezar gibi
hizmetlerde bulundu. 1996 yılının Aralık ayında Güreş Federasyonu Başkanlığına seçilerek bu görevini de sürdürdü.
FILA’nın 1998 yılında “Yönetim Kuruluna Üye” seçtiği ve 2010 yılında başkanlığa
getirdiği efsane şampiyonumuz Türk sporuna hizmeti yöneticilik görevleriyle
sürdürdü.
1988 yılında ünlü güreşçi Kurtdereli Mehmet Pehlivan'ı
canlandırdığı filmde başrol oynadı. Ayık, TRT üç bölümlük dizi halinde
yayımlanan bu filmin gelirlerini ve telif hakkını Türk Güreş Vakfı'na
bağışladı. 1997 yılında 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel
tarafından “Devlet Üstün Hizmet Madalyası” ile ödüllendirildi.
KAYNAK: Türkiye
Milli Olimpiyat Komitesi’nin 100 Yılı (2008).