Kıbrıslı
Türk Gazeteci, Şair ve Yazar (D. 5 Şubat 1921, Lefkoşa / Kıbrıs – Ö.?). Babası
Ebeeoğulları'ndan, Türkiyeli tüccar Süleyman Ebeoğlu, annesi Alaybeyler ailesinden
Kıbrıslı Fazile hanımdır. Satlıoğlu takma adını da kullandı. Nazif Süleyman
Ebeoğlu, İlkokulu Lefkoşa’daki Ayasofya İlkokulu'nda okudu, daha sonra
Rüştiye'ye devam etti ve 1938'de Kıbrıs İslam Lisesi'nden mezun oldu.
Lise
öğreniminden sonra Beyrut'a giderek Beyrut Amerikan Üniversitesi Yüksek Ticaret
Bölümü'nün muhasebe şubesinden 1940 senesinde mezun oldu.
Kıbrıs
Türk Lisesi'nde İngilizce ve stenografı öğretmenliği, Cyprus Mail gazetesinde
muhabirlik yaptı.
İkinci
Dünya Savaşı’nın sona ermesiyle birlikte Kurun isimli bir gazete çıkardı. 1948
yılında babasının sahibi bulunduğu "Kurun" adlı bir gazetenin
sorumluluğu ona verilince "Hürsöz" gazetesinden ayrılır ve bu
gazetenin sorumluluğunu Osman Türkay' a devreder.
Yazı
ve şiirleri İstanbul gazetelerinde, Yedigün ve Ocak dergilerinde yayımlandı.
Kıbrıs’ta basılan gazete ve dergilerde de yazı ve şiirleri çıktı. 1955-1960 yıllarda
Ankara'da İngiliz Büyük Elçiliği'nde daha sonra Kıbrıs'taki Amerikan Elçiliği'nde
çalıştı. 1971 'de İsrail'deki Amerikan Elçiliği'nde çalışmağa başladı. 1980 yılında
emekliğe ayrılmasından sonra İngiltere'ye yerleşti. Hayatını bu ülkede sürdürdü,
orada öldü.
Nazif
Süleyman Ebeoğlu, Kıbrıs Türk edebiyatı ve gazeteciliğinin önemli köşe
taşlarından birisidir. İlk eseri "Vakıf' gazetesinde yayımladığı tefrika
romanı Seni Seviyorum'dur. Ayrıca Lübnan'daki yaşantısı ile ilgili anılarını bu
gazetede yayımlar. Daha sonra Hürsöz gazetesinde yazar. Ayrıca bu gazetenin
Kültür - Sanat sayfasını hazırlar. Burada birçok gence sayfasında yer verır,
onları yüreklendirir. Osman Türkay'ın Taner Baybars'ın, Urkiye Mine Balman'ın vb.
birçok şairin şiirleri bu gazetenin sayfalarında çıkar. Olgunluk dönemim eseri
dediği ‘Kaybolan Dünya'yı da bu gazetede tefrika eder.
Bu
yıllarda dergicilikte de önemli roller oynar. Öncelikle 1945 yıllarda çıkan
Dünya
adlı
dergiyi matbaacı Hüseyin Cahit ile birlikte çıkarır. Bu dergide yazılar yazar,
çeviriler
yapar,
ayrıca Satlıoğlu takma adıyla "Bir Lübnan Hikayesi" adlı öyküsü bu
dergide yayımlanır.
Gazetelerde
tefrika edilmiş fakat yayımlanmamış telif ve çeviri romanları vardır. İstiklâl
gazetesinde (1949-54) çeşitli yazıları yayımlandı.
ESERLERİ:
Şiir: Beyrut
Rıhtımlarında (1942).
Roman: Seni Seviyorum
(1938), Kaybolan Dünya (1947).
Anı: Lübnan’dan
Bende Kalanlar (1939), Yurdumun Yazı (1939).
Hikâye: Bir Lübnan
Hikâyesi (1945).
KAYNAKÇA:
TDOE – TDE Ansiklopedisi 3 (2003), Bener Hakkı Hakeri / Kültürümüzde Sanatçılar
ve Yazarlar İsimler Sözlüğü (2004), Nazif Süleyman Ebeoglu'nun Hürsöz
Gazetesindeki Edebiyat Yazıları (docs.neu.edu.tr, docplayer.biz.tr, erişim
04.07.2019), Süleyman Ebeoğlu (geni.com, erişim 04.07.2019).
BEYRUT
RIHTIMLARINDA
Nazif Süleyman
EBEOĞLU
Dün;
Kadında
bulmuştum ilk hayatın tadını:
Hala
bulmuş değilim aradığım kadını.
Bir
meçhulu ararken can vermektedir hayat,
Benim
için kadındı aranılan hakikat. ..
Gün
gelir belki ben de hakikata varırdım,
Gün
gelir aradığımı kollarımda sarardım.
İsterdim
ki ben rüyam hiç hakikat olmasın,
En
sonunda hayalim aradığını bulmasın,
İsterdim
ki bir ışık etrafında dönen,
Bir
ışık etrafında uçup uçup ta sönen,
Küçük
narin kanatlı yıldızlı kelebekler,
Gibi
bir gün yaşayıp başka gün can vereyim,
Ve
ölümden sonra hakikata ereyim ...
Bugün:
Günlerim
rüya olup böylelikle geçtiler,
En
sonunda gözlerim gözlerini seçtiler,
Bir
sonbahar akşamı tozpembe bir odada,
Kızıl
ateş yanıyor, bir melek piyanoda ...
Sonra
mevsimler geçti, hadiseler değişti.
Hasretin
yolculuğuna bırakıp gitmek işti,
Rastladığım
meleği tozpembe bir odada,
Sisli
bir yaz sabahı son bir defa öpüp de,
Beyrut
rıhtımlarına, Beyrut rıhtımlarında ...
Bir
melek kanadında uçmakken bana hayat,
Can
veriyordu artık içimdeki hakikat,
Dünüm
bir sevgi oldu, yarınım meçhul dolu,
Nerdedir
ah nerdedir, hakikatimin yolu ...
İçinde
bulunduğum her gün bana yabancı,
Yakar
içimi bir his ki hasretten de acı,
Bir
kız var ki beni yarına yaşatıyor,
Bir
ümit güneşi gönlümü kuşatıyor...
O
ümitten yayılan sıcaklıkla yaşarım,
Bir
ümitsiz hayata kendim bile şaşarım,
Günlerim
ölüm dolu yuvarlanıp geçecek ...
Düne
bağlıdır benim bugün ve geleceğim,
Fakat
sen nesin melek? Söyle bana ben neyim,
Kaybettiğini
arayan bir ümitsiz değil mi,
Her
geçen gün beni hayaline bağlıyor,
Hem
dünüme ve hem de yarımına ağlıyor,
Sen
semalardasın ve ruhun maviliklerde,
Ne
bekleyim artık ne durayım bu yerde ...
Mademki
yerler, gökler ızdırabıma ağlar,
Mademki
orda beni bekleyen bir melek var. ..