Hukukçu, avukat, şair ve yazar (D. 9 Kasım 1928, Merzifon / Amasya – Ö. 17 Haziran 2018, İzmir). Tam adı Nizameddin Berin Taşan’dır. Babası Merzifon Tarihi eserinin yazarı Aziz Taşan, on altıncı kuşaktan büyük dedesi ünlü mutasavvıf şair Merzifonlu Şeyh Abdurrahim Rumî’dir. Merzifon İstiklal İlkokulu, Samsun Lisesi (1947), Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi (1951) mezunu.
1953’ten
itibaren İzmir, Şiran, Karaburun’da Cumhuriyet Savcılığı (1953-65); Sinop,
Karşıyaka ve İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı (1965-85) grevlerinde bulundu.
Emekli olduktan sonra çalışmalarını İzmir’de serbest avukatlık (1985-2000) ve
yazarlık yaparak sürdürdü.
Berin Taşan, 17 Haziran 2018 günü
İzmir’de vefat etti, orada toprağa verildi.
Hakkında Ne Dediler?
“Bu
Sabah” başlıklı ilk şiiri Varlık
dergisinde (1 Şubat 1946) yer almıştı. Sonraki yıllarda yazı ve şiirleri Cumhuriyet
ve Vatan gazeteleri ile Türk Dili, Kıyı, Yeditepe, Yeni Ufuklar,
Ataç, Dost, Seçilmiş Hikâyeler, Soyut, Kaynak vd. dergilerde yayımlandı.
Şiirleri çeşitli antolojilerde yer aldı. Karşıyaka’da bir sokağa adı verildi.
“Şiirlerini
bu akşam tekrar okudum. Bir hoş oldum. Çimen dağlarıyla ilgili şiirlerinin birinde:
‘Çimen dağlarını iyi biliyor / Ateşi, suyu biliyor / Okuma yazması yok /
Kanunu, mahkemeyi bilmiyor’ dizelerin ne kadar güzel. Ben şiiri ancak bir
doğruya dokunursa seviyorum. Lâf yığını şayet şiirse şiiri sevmiyorum.” (Necati Cumalı, Mektup, İstanbul, 19 Ocak 1961)
“Berin
Taşan’ı yıllarca önce, şiirin kaynak dokusu ulusal toprakla ulusal dille,
Anadolu’da dinledim. O günden beri sesi, ordan burdan, ama ille Anadolu’nun
bahçesinden gelir. (...) Sesini,
Şiran’dan, Merzifon’dan, Bayazıt alanı ve Sinop kalesinden geçirerek ağıdla
yakmış, çakmak taşı ile bilemiş, bir dağbaşı yeli gibi sardı beni. Benim
ozanlarımdan biridir o. Şiirine sevgidir duyduğum, yurduma, halkıma duyduğum
sevgi gibi. “ (Ceyhun Atuf Kansu)
“Berin’in
şiirlerine her zaman bir yer vardır içimde. Taptazedirler. Hele bir ikisi
vardır ki, çağdaş şiirimizin yapıtaşları arasında yer alır.” (Cemal Süreya)
ESERLERİ:
Şiir: Ellerim
Gözlerim Yüreğim (1960), Yüzünün Bir Yanında (1969), Önce (1986),
Şahdamarından (2001).
Oyun: İçerdeki Adam
(1971).
Biyografi: Merzifonlu
Şeyh Abdurrahim Rumî (1975).
Araştırma: Cezaevinden
Sonra (1964), Ağır Cezalı 300 Karar (1976), Merzifonlu Şeyh
Abdurrahim Rumi ve Vakfiyesi (1981).
Anı-Roman: Bir
Tanığım Kalsın – Cumhuriyet Savcısından (2005).
KAYNAKÇA: Nurullah Ataç / Sözden Söze (Ulus, 15.7.1946), Kadircan
Kaflı / Tercüman (30.12.1960), Tarık Dursun K. / Milliyet (30.12.1969), Doğan
Hızlan / Varlık Yıllığı (1970), Mehmet Başaran / Milliyet Sanat (Eylül 1986),
Cemal Süreya / Günler (Gösteri, Kasım 1986), Refik Durbaş / Önce Direnmenin,
Umudun, Aşkın Adına - Berin Taşan, (Cumhuriyet, 5.3.1987), Şadan Gökovalı /
Berin Taşan ve Şiiri (17.10.1996), Mehmed Kemal / Şiirin İzinde Yaşamak
(Cumhuriyet, 2.11.1987), Veysel Çolak / Berin Taşan’
Korka korka değil usul usul değil
Elim yüreğimde çarpa çarpa
geldim
Aç kapıyı bak ne diyeceğim
Bir senin ellerinden bir senin gözlerinden
Dişlerinden dudaklarından
Nergisler ocak ayında açtı
Kendimden bahsetmiyeceğim
Yediveren güllerden duvardan
sarkan güllerden
Çocuklardan sabah erken okula
giderlerken
Atlardan bahseceğim
Kan ter içinde atlardan
Aç kapıyı bak ne diyeceğim
Ne kadar küsülü çocuk varsa
barıştırdım oynuyorlar
Tam kırk çeşit sarmaşık gül
buldum penceremin dibinde
açacak
Ekinleri dolu vurmadı çekirge
gelmedi kurak olmadı
Yorgunum demiyeceğim bir evimiz
olsa demiyeceğim
Yüreğim daralıyor demiyeceğim
Bir baksan gözlerime başını
çevirmiyeceksin
Yürüyüp gitmiyeceksin elini çekmiyeceksin
Bir baksan gözlerime
Dağda yakılmış ateşler
göreceksin
Aç kapıyı kim geldi bak
Bak nasıl havalandı güvercin
Açmam diyemezsin artık
Aç.
(Ellerim, Gözlerim, Yüreğim, 1960)
Sürülmüş
tarla gibi memleket
Her
tohumun başında bir karga, bir köstebek
Toprağa
düşmeden havada kapacaklar.
Ne
korkup tohumu gömmek toprağa
Ne kırılmak, ne kaçmak
İnatla,
severek dokumak kumaşı
Kuşa
kurda anlata anlata.
(Önce,1986)
Yüzünün öptüğüm yanı artık çekimser kalamaz
Binlerce bayrakla açılmış yürüyor
En önde gideni tanıyorum, Bayazıt’ta görmüştüm
Bir daha padişah geçemez bu sokaktan
Düzme mahkemeler kurulamaz.
Seninle sarılıp sabahlara kadar uyumamışız
Bir cumartesi pazar olmuş kolların arasında
Kolların arasında bıçağı duymuyorum
Yanyana kenarında pencerenin
Sen taşını eteğinde taşımışsın her sabah
Ben ellerimle taşımışım her akşam.
Çocuğumuza bakıyoruz, evimize bakıyoruz, dünyaya bakıyoruz
Bütün sarılı kollar arasında
Güllerin gelinciğin arasında
Yüzünün öptüğüm yarısında
Kötüye geçit yok
Buğday tarlaları çiğnenemez bir daha
Nükleer denemeler yasak.
NECATİ CUMALI:
Şiirlerini bu akşam tekrar okudum. Bir hoş oldum. Çimen dağlarıyla ilgili şiirlerinin
birinde: "Çimen dağlarını iyi biliyor/ Ateşi, suyu biliyor/ Okuma yazması
yok/ Kanunu, mahkemeyi bilmiyor" dizelerin ne kadar güzel. Ben şiiri ancak
bir doğruya dokunursa seviyorum. Lâf yığını şayet şiirse şiiri sevmiyorum.
(İstanbul, 19 Ocak 1961)
GÜNGÖR GENÇAY:
Berin Taşan'ın şiirini de yeraltı sularına benzetirim ben.
Doğduğu yerden başlayarak gidip gördüğü her yerleşim yerinin insanını ve
doğasını içselleştiren Taşan, tanıklıklarını kendi özgün dili, dünya görüşü ve
biçemiyle yeni yaratılarla buluşturur, (insanın ve emeğin özgün sesi. AKKÖY,
Kasım, Aralık, 2002)
DOĞAN HIZLAN:
Tuzpazarı Hamamı, Taşan'ın adım adım Anadolu'yu tanıdığını,
tanıdığı yeri de destansı bir hava içinde verebileceğini gösteriyor. Kendi
sanatını kendi temeli üzerinde geliştiren bir şair, (Varlık Yıllığı, 1970)
KADİRCAN KAFLI
“Nezih’e ağıt” hem sade, hem güzel. Sadelik ve kısalık
içinde güzellik örneği. Bir ağıt olarak bu kadar sade, bu kadar çocukça, fakat
içli şiir az bulunur. (Tercüman, 30 Aralık 1960)
CEMAL SÜREYYA
Berin’in şiirlerine her zaman bir yer vardır içimde.
Taptazedirler. Hele bir ikisi vardır ki, çağdaş şiirimizin yapıtaşları arasında
yer alır (Gösteri, Kasım 1986)
MUZAFFER UYGUNER
Şiirlerinde dilimizin olanaklarından çok güzel yararlanmış,
sağlam dizelere dayanan şiirler yazmıştır. Şiirlerinde sözcük ve dize
yenilemeleri pek az görülmektedir. (Berin Taşan’ın “Şahdamarından”, Cumhuriyet
Kitap, 4 Haziran 2001)