Şair ve tezkire yazarı (D. ?, Edirne - Ö. 1548). Divan kâtipliğini
yaptığı Şehzade Mahmut, Manisa valiliğine atanınca (1504) onunla beraber gitti.
Onun ölümü üzerine şehzadenin nişancılığını (tuğra çeken görevli) yapan şair
Necati ile İstanbul’a dönerek Divan-ı Hümayun kâtipliği ve değişik görevlerde
bulundu. Son olarak atandığı Edirne Dar’ül-Hadis (hadis yurdu) mütevelliliği
görevinde iken öldü.
Döneminin divan şairleri arasında bulunan Edirneli Sehî Bey, 1538
yılında Edirne’de yazmaya başladığı Heşt Behişt (Sekiz Cennet) adlı
şairler tezkiresiyle tanındı. XIV. yüzyıldan itibaren iki yüzden fazla şair
hakkında bilgi verilen bu tezkirenin önemi, Anadolu’da yazılan ilk tezkire
olması, yazılış düzeni ve titizliğinden ileri gelir. Sehî Bey, alfabetik sıraya
göre değil, şairlerin meslek ve görevlerine göre sınıflandırdığı ve oldukça
sade bir dille yazdığı tezkiresine seçkin şairleri aldı. Ali Şir Nevai’nin
tertip tarzını esas almıştı. Tezkiresinde şiiri “ilham” sözcüğüyle tanımlar.
Şiirin vahiyden farkına dikkat çeker. Sözü Tanrı vergisi bir nimet olarak
değerlendirir. Eserini hazırlarken Herat tezkirelerinden Cami, Ali Şir Nevai ve
Emir Devletşah tezkirelerinden büyük ölçüde etkilendi.
KAYNAK: Bursalı Mehmed Tahir / Osmanlı Müellifleri II (1972),
Günay Kut / Heşt-Behişt (1978), Muhsin Macit / Mukaddimelere Göre Tezkire
Türünün Teşekkülünde Herat Tezkirelerinin Rolü (Yedi İklim, Şubat 1993), Behçet
Necatigil / Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü (18. bas. 1999), Şükran Kurdakul /
Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (gen. 6. bas. 1999), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli Türkiye
Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2. bas., 2009).