Şair ve yazar (D. 1787, Yozgat - Ö. 1845,
İskenderiye). Doğduğu şehirde özel öğrenim görerek yetişti. Divan kâtipliğini
yaptığı Cebbarzade Süleyman Bey’in ölümü üzerine İstanbul’a geldi. Kısa sürede
padişahın dikkatini çekerek önemli devlet görevlerine getirildi. Vezirlik
rütbesiyle Hariciye Nazırlığı (1835-36) ve Dahiliye Nazırlığı (1937)
görevlerinde bulundu. Hayatı politik çekişme içinde geçti. Önemli görevlerinden
sık sık azledilip sürgüne gönderildi. 1845’te hacdan dönerken hastalandığı İskenderiye’de
öldü.
Türk edebiyatına eserleriyle yenilik getirip
getirmediği konusunda edebiyat tarihçileri farklı görüşlere sahiptir. Adem
Kasidesi ve torununun ölümü üzerine hece ölçüsüyle yazdığı Mersiye’siyle
ünlüdür. Ayrıca nesirleriyle de divan edebiyatının son münşilerinden
sayılmıştır.
ESERLERİ:
ŞİİR: Münşeat-ı Elhac Akif Efendi ve
Divançe (1845, Mısır; 1943, İstanbul).
MEKTUP-ANI: Eser-i Akif Paşa (mektupları,
1873), Tabsıra (1882, 1887, Fransızcaya çevirisi, 1892), Muharrerat-ı
Hususiye-i Akif Paşa (1883).
ÇEVİRİ: Risaletü’l Firasiye ve’l Siyasiye (Arapçadan).
HAKKINDA: Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı
Müellifleri II, 1972; Yurt Ansiklopedisi (c. X, 1984), Abdullah Uçman / TDV
İslâm Ansiklopedisi (c. 2, 1989), Behçet Necatigil / Edebiyatımızda İsimler
Sözlüğü (18. bas. 1999), Şükran Kurdakul / Şairler ve Yazarlar Sözlüğü (gen. 6.
bas. 1999), TBE Ansiklopedisi (2001), Mehmet Nuri Yardım / Edebiyatımızın
Güleryüzü (2002).