Maden mühendisi; ilim, siyaset ve devlet adamı;
diplomat, vali, nazır, sadrazam (D. 1818, Sakız ? – Ö. 1893, İstanbul). Sultan
II. Abdülhamid döneminin ikinci yılında Sadrazamlık etmiş devlet ve ilim
adamlarımızdandır. Meşhur Koca Hüsrev Paşa tarafından yetiştirilen
yeteneklilerdendir. Oğlu Edhem Bey’in
yazdığına göre küçük yaşlarda Karadeniz’in Anadolu kıyılarında bir yerden
getirilmiş başka rivayetlere göre de Sakızda doğmuştur. Kendi çocuğu olmayan
Hüsrev Paşa, konağında yetiştirip okuttuğu, 1827 veya 1830 tarihine doğru
tahsil için Fransa’ya gönderdiği dört çocuktan biri Edhem’dir. O zaman Kapdan-ı
Derya olan Hüsrev Paşa, çocukları Aynalıkavak’ta İkinci Mahmud’a takdim etmiş
ve bir yelkenli ile Marsilya’ya göndermişti. Bu tarihte on iki yaşlarında kadar
bulunan Edhem, önce Institution Barbet’de okumuş, sonra Maden Mektebi’ne
girerek 1839 da diploma almış ve Avrupa maden bölgelerinde uzun bir tetkik
seyahatinden sonra Abdülmecid’in tahta geçmesinden iki ay sonra İstanbul’a
dönmüştü.
Onu Miralay rütbesi ile Dar-ı Şûray-ı Askerîye, aynı
yıl içinde Boğazdaki Sarıyer bakır madenine, sonra Gümüşhacıköy maden
müdürlüğüne ve 1845’te Keban ve Ergani madenleri başmühendisliğine tayin
ettiler. İki yıl sonra saray hizmetine tayin edildi. 1849’da Liva, 1851’de
Ferik oldu ve bu sırada Sultan Abdülmecid’e Fransızca ve sair ilimler okuttu.
Bölgedeki sorunları incelemek üzere Sırbistan'a, savaşla
ilgili nişanlan dağıtmak üzere de Kırım'a
gönderildi (1853). Hariciye nazırlığı (1856), ticaret nazırlığı
(1858-1861) yaptı. Meclisi vâlâyı ahkâmı
adliye üyeliğine, ikinci kez ticaret
nazırlığına (1863) getirildi. Çeşitli kentlerde valilik, Şûrayı Devlet'te üyelik (1868) ve adliye nazırlığı (1870) yaptı. Berlin elçiliğine atandı (1876). İstanbul Konferansı'nda delege olarak bulundu. Şûrayı devlet başkanlığına atandı. Mithat Paşa'nın yerine sadrazamlığa getirildi (1877). İlk Osmanlı Meclis-i Mebusan’ı onun
döneminde açıldı. 1878'de görevden
alındı. Viyana elçiliğine (1879), Dahiliye
nazırlığına (1883) atandı.
İlk Osmanlı Mebusan Meclisi yeni açılmış ve Rus harbi
kaybedilmiş olduğu için Edhem Paşa o büyük güçlükler içinde çekilmeğe mecbur
kaldı. Sonraları Viyana Elçiliği ile Dahiliye Nazırlığına da tayin edilmişti.
İkinci Abdülhamid, babasına ders veren ve kendisine çok bağlı olan Edhem
Paşa’yı daima himaye ederdi.
Edhem Paşa, siyasî hayatta mühim bir rol oynamamışsa
da daima dürüst ve namuslu kalmıştı. İdare hayatındaki ilmî hizmetleri daha
faydalı olmuştur. Abdülmecit zamanında açılan Encümen-i Daniş’e o da âza
seçilmiş ve ilk açılan Darülfünun’un tabiiyat dersleri için mühim koleksiyonlar
hediye etmiş ve Mecmua-i Fünun’a
makaleler yazmıştı. Memlekette kullanılan Ölçüler için aşarî usulünün kabulünü
ilk defa o ileri sürmüş ve buna benzer epeyce teşebbüslerde öncülük etti. Jeolojinin bilim dalı olarak yerleşmesine katkıda bulundu. Metrik sistemin benimsenmesi için çalıştı. Türkiye'de 'jeoloji' terimini ilk kullanan bilim adamıdır.
Edhem Paşa’nın Hamdi, Galip, Mustafa ve Halil
isimlerinde dört oğlu oldu. Bunlardan Galip Bey meskûkât ilmi sahasında, Hamdi
ve Halil Edhem Beyler de müzecilik ve güzel sanatlar sahalarında memleketin
mühim simaları olarak yetiştiler.
KAYNAK: İbrahim
Alâeddin Gövsa / Türk Meşhurları (1946), Türkiye Ansiklopedisi 2 (1974), Milliyet Büyük Larousse Sözlük
ve Ansiklopedisi (8. cilt 1986), paylasimmerkezi.com (erişim:
10.01.2016).