Gazeteci yazar, akademisyen,
profesör, siyaset ve devlet adamı, XVI. Dönem İzmir Milletvekili – 42.
Hükümet Kültür Bakanı (D. 10 Temmuz 1939, Zile /
Tokat - Ö. 21 Ekim 1999, Ankara). Baba adı Hüseyin Hüsnü, anne adı Lütfiye.
İlk
derslerini öğretmen olan annesinden aldı. Ardından Kilis Ortaokulu, Kabataş
Lisesi Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğrenim gördü. Üniversite
öğrenciliği döneminde Yenigün
gazetesinde spor muhabirliği yapmaya başladı, sonrasında yazı işleri
müdürlüğüne yükseldi. Paris Hukuk Fakültesi’nde doktorasını tamamladı (1967). Türkiye’ye döndüğünde Hacettepe
Üniversitesi’nde Siyaset Sosyolojisi alanında öğretim üyesi olarak göreve
başladı, 1988’de profesör oldu.
Prof. Dr.
Ahmet Taner Kışlalı, 5 Haziran1977 seçimlerinde Cumhuriyet Halk Partisinden
İzmir Milletvekili seçildi. Bülent Ecevit tarafından kurulan 42. Hükümette
Kültür Bakanlığı (1978-79) görevinde bulundu. 12 Eylül (1980) sonrasında
üniversiteye dönerek Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinde siyaset bilimi
dersleri verdi. Katıldığı pek çok bilimsel toplantı, yaptığı radyo ve
televizyon konuşmalarında toplumun aydınlatılmasına, dolayısıyla çağdaş bir
Türkiye’nin kurulmasına hizmet etti. Ölümüne kadar Cumhuriyet
gazetesinde Haftaya Bakış başlığıyla köşe yazıları yazdı.
Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği gibi pek çok derneğin
üyesi olan Kışlalı, Ankara’da evinin önünde uğradığı bombalı saldırıda hayatını
yitirdi.
ESERLERİ:
Düşünce-İnceleme:
Forces Politiques Dans la Turquie Moderne (1967), Öğrenci Ayaklanmaları
(1974), Siyaset Bilimi (1987), Siyasal Sistemler (1991), Atatürk’e Saldırmanın Dayanılmaz Hafifliği
(1993), Seçimsiz Demokrasi
(1995), Bir Türk’ün Ölümü (2.
bas. 1998), Ben Demokrat Değilim
(1999), Kemalizm Laiklik ve Demokrasi.
Çeviri:
Marks İçin Anahtar (Roger Garaudy’den,
1975).
AHMET TANER KIŞLALI İÇİN NE DEDİLER?
“Ahmet Taner Kışlalı, bir bakanın yapabileceği hizmetten daha çoğunu,
öğretmen, yazar, düşünce adamı olarak ulusuna verebilecek bir kişilikti.
Seçimini de öyle yaptı. Siyasal yaşamda
kazandığı başarıya ve saygınlığa karşın, koltuğu değil düşünce ve iletişim kürsüsünü seçti; gazeteciliğin ve
yazarlığın ulusu aydınlatıcı etkisini kullanmayı yeğledi. Aydınlanmış
bireylerden oluşabilecek çağdaş, uygar Türk toplumunu Atatürkçü çizgide
geliştirmeyi, kendi gizilgücünü işe dönüştürmede en verimli yol seçti. Çünkü o,
insanlar aydınlatıldığında, bütün ilkellik kalıntılarıyla başa çıkılabileceğine
inanıyordu.” (Aydın Köksal)
KAYNAKÇA:
Mücellidoğlu Ali Çankaya / Yeni Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler (c. VII, 1970), Büyük Larousse (C. 11,s. 6733, 1986), Aydın Köksal
/ Ahmet Taner Kışladı (Çağdaş Türk Dili, Ekim 2000), Vedat Yazıcı / Martıya
Mektuplar (2000), Sıtkı Uluç / İki Türk’ün Ölümü (2001), Abdullah Tekin / İki
Türk’ ün Ölümü (Cumhuriyet Kitap, 25.4.2002), İhsan
Işık / Türkiye Yazarlar Ansiklopedisi (2001, 2004) – Encyclopedia of Turkish
Authors (2005) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür
Adamları Ansiklopedisi (2006, gen. 2. bas. 2007) - Ünlü Fikir ve Kültür
Adamları (Türkiye Ünlüleri Ansiklopedisi, C. 3, 2013) - Encyclopedia of
Turkey’s Famous People (2013), TBMM Albümü 2. Cilt 1950-1980 (2010).