Hz.
İlyas (a.s.), Kur'ân- ı Kerim'de iki defa İlyas (Enam,
85; Saffat, 123.), bir defa da İlyasîn (Saffat,
130) şeklinde ismen zikredilmekte, mümin
kullardan olduğu, putperest inancıyla mücadele ettiği ve daha sonra gelenler arasında
hayırla anıldığı belirtilmektedir. Kur'ân-ı Kerîm'de llyâs (a.s.) hakkında
başka bilgi bulunmazken tarih, tefsir ve kısas-ı enbiyâ kitaplarında çeşitli
rivayetler yer almaktadır. Bu rivayetlerde onun şeceresi "İlyâs b. Yâsîn
b. Finhâs b. îzâr b. Hârûn b. İmrân" veya "İlyâs b. Âzir b. îzâr b.
Hârûn b. İmrân" şeklinde verilmektedir. Her iki şecerede de llyâs
(a.s.)'m, Harun (a.s.)'m torunlarından olduğu anlaşılmaktadır. Kur'ân-ı Kerim'de
zikredilen İlyas (a.s.)'ın, Kitâb-ı Mukaddes'te anlatılan İlyâ (Eliyahu- Eli)
olduğu kabul edilmektedir. Zira Kur'ân'da geçen llyâs peygamber de tıpkı peygamber
llyâ gibi putperestlikle mücadele etmiştir.
İlyas
peygamber hakkında Kur an ve hadis dışındaki İslâmî literatürde çoğunlukla
Yahudi dinî literatüründen kaynaklanan pek çok rivayet yer almaktadır, İlyâs
(a.s.)'ın milâttan önce 9. yüzyılda İsrail Kralları Ahab (MÖ 874-853) ve oğlu
Ahazya (MÖ 853- 852) döneminde İsrail Krallığı'nda yaşadığı tahmin
edilmektedir. Bu konudaki rivayetlere göre Kral Ahab putlara tapıyor ve
kavmini de buna zorluyordu, llyâs (a.s.) onları "Ba'l" adlı puta
tapmayı bırakıp Allah'a kulluğa davet etti. Kral Ahab, llyâs (a.s.)'m davetine
uyarak putperestliği terk etti. Bir ara karısı İzebel, komşusunu öldürterek
bahçesini ele geçirince Allah onları uyarmak ve bahçeyi iade etmelerini, aksi
takdirde cezalandırılacaklarını bildirmek üzere llyâs (a.s.)'ı görevlendirdi.
Kral Ahab buna kızarak tekrar putperestliğe döndü ve llyâs (a.s.)'ı da
öldürmeye kalkıştı. Bunun üzerine llyâs (a.s.) yedi yıl dağlarda ve mağaralarda
kendi halinde münzevi bir hayat sürmeye başladı.
Hz.
İlyâs (a.s.)'m bir süre kaldığı bu yerin/makamının Diyarbakır'da olduğuna
inanılmaktadır. Merkez Sur ilçesi Hasırlı Mahallesi, Küçükbahçecik Sokak
No:21'de bulunan, günümüzde ikametgâh olarak kullanılan ve tarihi özelliğini
büyük ölçüde kaybetmiş olan Sinagog olduğu aktarılmaktadır. (Bkz. Sinagog/Havra
maddesi)
1265/1848
yılında Diyarbakır'ı ziyaret eden Yahudi Seyyah Benyamin Haşeni, şehrin ayrı
bir kesiminde yaşayan 250 Yahudi aile hakkındaki gözlemlerini eserinde naklederken
Hz. İlyâs (a.s.)'ın Diyarbakır'da bir dönem bulunduğuna dair bilgiler
vermektedir: "Çoğu dinimizi biliyor. Kutsal kitaplarımız ve
peygamberlerimiz kalplerinde yer edinmiştir. Sinagog'da mevcut olan küçük bir
oda daima kapalı tutulmaktadır. Bu oda Yahudiler ve diğer dinlere mensup
kişiler için kutsaldır. İnançlarına göre Hz. llyâs bu odada peygamberliğini
ilan etmiştir." Diyarbakır şehri Yahudiler için Tevrat'ta geçen Kaine93
şehri olarak kabul edilmektedir.
KAYNAKÇA:
Ömer Faruk Harman, "İlyas" (TDV İA,
İstanbul 2000, XXII, 161-162), Süleyman Uludağ,
İslam'a Giriş (s.
40), www.bilinmeyendiyarbekir.com (10.02.2009), Ali Melek – Abdullah Demir / Dini Değerleriyle Diyarbakır
(Diyarbakır İl Müftülüğü, 2009, Ankara).
ALI MELEK – ABDULLAH DEMIR