Şair-Yazar / Sanat Yönetmeni. 18 Ekim 1982 tarihinde İstanbul, Çengelköy’de doğdu. Üsküdar-Selimiye ve Kadıköy-Erenköy’de yaşadı. Çalışma Ekonomisi ve Endüstriyel İlişkiler lisansı üzerine, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde tezli yüksek lisans çalışmasını yaptı. Akademik hayatı huzursuz ve siyasi bulduğu için doktora yolunda bu serüveni yarıda bıraktı. Bir röportajında “hayat bu kadar yavaş akmamalı ve böyle dar bir pencereden nasıl bakılır ki dünyaya” diyerek memuriyeti özetlemiş ve bu seçimlerinden vazgeçtiğini belirtmiştir.
Turhan’ın ilk
kitabı “Adın Bahardı Soyadın Hüzün” 2004
yılında şiir-düz yazı çalışması olarak yayımlandı. Edebiyat ve sosyoloji,
sosyoloji ve fotoğraf üzerine köprüler kurma gayretinde olan Turhan, buna
paralel olarak beslendiği kaynakları kendine meslek olarak seçti. Uzun yıllar
İstanbul sokaklarını fotoğrafladı. Kurum dergilerinde editörlük, özel sektörde tanınmış
holdinglerde sanat yönetmenliği ve kurumsal iletişim yöneticiliği yaparak hayatını
kazandı. “Bana Şiirden Ellerini Uzat”,
2010 yılında Van Depremzedeleri için hazırlanan şiir antolojisinde, şiirlerinin
de olduğu kitap çalışmasının ismidir. 2016-2021 seneleri arası doğup büyüdüğü
ve çok sevdiği İstanbul’dan kopup
Şiar Edebiyat ve Kültür Dergisi, Ayarsız
Türk Edebiyatı Dergisi, Edebice Dergisi,
Kardelen Dergisi, Poyraz Edebiyat, A Kalemler Dergisi, Mavi
Yeşil Kültür Sanat, Kara Yılkı Edebiyat
Dergisi, Din ve Hayat Dergisi, İkindi Yağmuru, Edebi Kültür Dergisi, Ihlamur Kültür Sanat ve Edebiyat gibi
dergiler şiir, fotoğraf yazı ve makalelerin yayımlandığı bazı dergilerdir.
Disiplinler arası
bir yaklaşımla cinselliğin, tarihi, teolojik, psikolojik, antropolojik,
sosyolojik yönlerini ele alan “Cinsellik ve Din” adlı kitap ise yazarın ikinci
kitabıdır. “ Gelirsen Bir Kimliğim Olur”, Turhan’ın dergilerde yayımlanmış ve
uzun zaman çekmecelerde beklemiş bazı şiirlerin gün yüzüne çıktığı üçüncü
eseridir.
Turhan, 2022
itibariyle Ayarsız Türk Edebiyatı Dergisi’nde “Yüksek Güvenlikli Adli
Psikiyatri Hastanesi Günlükleri” yazı serisiyle yazım hayatına devam
etmektedir.
İletişim: [email protected]
İnstagram : tmtturhan
Twitter :
TMTturhan
KAYNAKÇA:
Kitaplar Hakkında – Turhan Muharrem Turhan
https://www.milliyet.com.tr/pembenar/gelirsen-bir-kimligim-olur-1834660
http://edebikultur.com/turhan-muharrem-turhanicinden-sokak-gecen-yazi/
http://ilkaycoskun.blogspot.com/2014/05/gelirsen-bir-kimligim-olur-hakknda.html
https://kidega.com/yazar/turhan-muharrem-turhan-168158/
https://www.kitapyurdu.com/yazar/turhan-muharrem-turhan/57176.html
https://www.kitantik.com/product/ADIN-BAHARDI-SOYADIN-HUZUN_0z8kgltj7d3aput1ldu
Belgeseller Hakkında – Turhan Muharrem Turhan
https://www.mynet.com/dha-yurt-bulteni-11-110104445490
http://www.08haber.com/haberGoster.php?hid=14986
Söyleşi – Röportaj ve Televizyon Yayınları – Turhan Muharrem Turhan
http://ilkaycoskun.blogspot.com/2019/03/turhan-muharrem-turhan-ile-soylesi.html
https://www.youtube.com/watch?v=7v6fXwJXb-8&t=930s
https://he-il.facebook.com/kanal3tv/videos/446273316346557/
https://www.youtube.com/watch?v=gHkPv_ThzQA&t=8s
Afrika / Tanzanya Bölgesi Belgesel – Turhan Muharrem Turhan
https://www.youtube.com/watch?v=j4WKDl8T2N8
‘Gelirsen Bir Kimliğim Olur’ Şair Turhan Muharrem Turhan’ın üçüncü, şiir
olarak ise ikinci kitabı.
Ocak 2014 tarihinde Delisarmaşık Yayınları’ndan çıkan
şiir kitabı dört bölüm olarak tasarlanmış. Şiirlerin bütünlüğüyle de uyumlu
milattan önce Roma, Asur, Sümer gibi dönemlerin kadın ve erkek figürleriyle
renklenen sayfalar bizi tarih yolculuğuna çıkarıyor.
İmajlar heykel figürlerine seyri sülük ediyor,
ruhların bedenlerdeki son hallerini imliyor sanki bizlere.
Özdemir İnce’nin şairler hakkındaki tespitiyle
şiirlere başlıyoruz. Girizgâh sözler Kuran’dan, Tevrat ve İncil’den Buddha’dan,
Zarifoğlu’ndan, öte çağlardan fısıldıyor adeta.
Onunla misket
oynamıştık/ kaydıraklı parkın kenarında/ saçlarını oğlan gibi kestirmişti/ az
bozuktu ağzı ( syf 7 ) mısralarıyla şiir kitabının bütününe hâkim çocuk ve
çocukluk imgesiyle giriş yapılıyor. Şair, çocukluğunu antik çağlara götürüp,
milattan önceki çocuk ruhları günümüze taşıyor adeta. Çocuk imgelerinin hâkim olduğu mısralara
bakacak olursak:
Şortunun cebi
yırtık bir çocuktum/ bakkal dönüşü/ annesinin yoğurt al dediği paranın üstünü/
eve dönüş yolunda düşüren ( syf 9 )
Gözlerin
gözlerimi bulsa/ bir anda değişir mevsimler/ çocuk olurum ( syf 17 )
Uyanıyor içimin
ağaçlarından erik aşıran çocuğu ( syf 23 )
Ne vakit sana
gelsem/ yüzün çocuk bir yüz olurdu ( syf 34 )
Hem
misketlerini alda gel/ diz çöküp toprağa pantolonlar eskiteceğiz daha ( syf 40
)
Aşkın kanıtı
oluyorum yeni heykellerde/….
ne zaman baksam
bir çocuk yüzüne seni görüyorum ( syf 51 )
Dudaklarından/
gözlerinden/ çocukluğundan öptüm seni ( syf 58 )
Yaşanmamış bir
çocukluk/ durur kapında/ ona iyi bak olur mu/ oğlum olur ( syf 69 )
Suya susamış
toprak gibi gel/ süte şefkate doyamamış
çocuklar gibi ( syf 73 )
Sen varsın
sokakta gördüğüm çocukların yüzünde ( syf 87 )
Serde
yiğitliksin/ cepte adamlık/ heyyy/ çocuk
yüzlü kadın ( syf 88 )
Yağmurların
emzirdiği/ dalları sarı bir baharın çocuğuyum/ saçı sakalı sarı/ çisil çisil
bir mutluluğa ıslanıyorum ( syf 90 )
Şair dimağında mekânların, şehirlerin ayrı önemi
vardır. Mecidiyeköy, Roma, Antik Yunan, Kızılay, Pierre Loti, Sirkeci, Karaköy,
Galata, Saint Petersburg, Cerrahpaşa, Birmingham, Çengelköy, Alaçatı, Mamak,
Ankara, İstanbul, Tuna Boyları gibi birçok mekâna göndermeler var. Gezinen
ruhu, zamanla ve mekânla buluşturuyor.
Babil, Asur, Sümer, Enmerkar, Herodot, Arşipel, Bellerophontes, Khimaria, Olympos,
Pegasos, Aristo, gibi isimler şairin şiir
dağarcığının genişliğini gösteriyor bizlere.
Antik çağların şiirini yazıyor. Yelpazesindeki
binyıllara şahitlik ediyor.
Medeniyetlerde yolculuğunu sürdürüyor.
İzleksel unsurlar olarak, ‘aşk, çocuk, çağ, yol,
ölüm’ gibi çağrışımları sıralayabilirim.
Şairin yazınsal sofrasından seçtiğim bazı mısraları
paylaşacak olursam:
Çok asitli
acılar biriktirdim kalbimde/ yandı ağlama duvarlarım ( syf 13 )
Sırtımda koca
bir uygarlık taşıdım sana/ babil’den geldim ben, asur’dan ( syf 29 )
Sen söyleyince
fark ettim/ sırtımdaki derin yaraları/ sırtıma koskoca bir memleket çizmişsin
(syf 39)
Gel/ sen
gelirsen bir kimliğim olur/ yüzüm, yüzüne benzer ( syf 76 )
Dostlar gelir/
dert dinlerim/ sevinç dinlerim ( syf 78 )
Değil midir ki,
şiirli bir yalnızlığın öyküsü banklar/
ısıtacak bir
kucak ararlar, dokunacak bir el ( syf 108 )
‘Bu cihan cehennemini sekiz uçmağ ede bir söz’ diyen
Yunus Emre pirin sözünden güç alan mısralar mührünü pekiştiriyor mısralarca. Bin
yıllarca tevatür, taşa düşen beden ve tinin yakınlaşmasını gözlemliyoruz
satırlarda. Işıklarını yakıyor sanat. Sermest bedenlerde takat oluyor, fer
oluyor bin yılların tecrübesi ve yaşanmışlıklarıyla. Kalemin gücüyle dile
geliyor sütunlar, taşlar, soğuk mermerler.
Gelirsen Bir Kimliğim Olur’ manzumeleri gerçek manada
bir çağrı olmuş bin yıllar ötelerden. Şair Turhan Muharrem Turhan’a bu güzel
çalışmasıyla, bizleri çağlar boyu yolculuğa çıkardığı için teşekkür eder,
başarılar dilerim.
…..
İlkay Coşkun
15.03.2014
Mavi Yeşil Dergisi
Sayı 87, Mayıs Haziran 2014
https://www.milliyet.com.tr/pembenar/gelirsen-bir-kimligim-olur-1834660
Franz Kafka “okuduğumuz
bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa, niye okumaya zahmet
edelim ki” demiş. Ses kaydı sosyal medyada yayılmaya başladığında “Gelirsen Bir
Kimliğim Olur” şiiri de insanların zihninde benzer bir etki yaratmıştı. Bu
şiirden yola çıkarak, edebiyat dergilerinde yayımlanmış diğer şiirlerini de
kitaplaştıran şair Turhan Muharrem Turhan, Delisarmaşık Yayınları’ndan çıkan
kitabına da aynı ismi verdi. Kitapta “…sorgulanmışım /üstüm başım aranmış
tenhada/kimliksizim/sanki bir adım hiç olmamış/denizi, ufku hiç görmemişim sanki…
dizeleriyle okuyucuya seslenen şair “…gelirsen bulamazlar beni, saklanacak bir
yer olur kocaman yüreğin…” diyerek de adeta bizleri kitabın satır aralarına
davet etmektedir.
Kapak ressamı Hülya Kılıç’ın
kapağa attığı imza ve grafik tasarımcı Burçak Çınar ile fotoğrafçı Ali Kemal
Ergelen’in dokunuşlarıyla da dikkat çeken kitapta; şiirleriyle okuyucunun
zihninde hoş bir etki bırakması ile tanınan Turhan’ın yüzlerde tebessüm
uyandıran bir de ricası var; “otobüslere,trenlere ve de vapurlara /ağlayan bir
çocukla binmeyin!/periler kaçıyor …”
Eser Adı: GELİRSEN BİR KİMLİĞİM OLUR
Yazar
adı : Turhan Muharrem Turhan
Yayınevi
: Delisarmaşık
Dizi
Adı: Edebiyat-Şiir
Katkıda
Bulunanlar: (Hülya Kılıç, Burçak Çınar, Ali Kemal Ergelen)
Cilt
Bilgisi: Amerikan Cilt
Kağıt
Bilgisi: 90 gr.EnsoLüx
Basım
Tarihi: Ocak-2014
Basım
Bilgisi: (1. Basım)
Sayfa
Sayısı: 112
Kitap
Boyutları: 13,5x21
ISBN
No: 978-605-4815-28-9
Barkod
No: 9786054815289
Vali Ömer Doğanay
önderliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın katkılarıyla hazırlanan belgeselin
yönetmenliğini Turhan Muharrem Turhan üstlendi.
Artvin'de, taş ve ağaç
kullanılarak yapılmış tarihi eserleri ön plana çıkarmayı amaçlayan belgeselde
Karadeniz, Kafkas ve Anadolu kültürünün etkisiyle yapılmış tarihi camiler
tanıtılacak.
Belgeselin galası, 2
Ekim'de Artvin Ahmet Hamdi Tanpınar Kültür Merkezi'nde yapılacak.
Vali Doğanay, Artvin
Valiliği olarak ecdat yadigarı camileri, mabetleri yarınlara taşımak için
ellerinden geleni yapmaya gayret ettiklerini belirterek, "Bizlere her
türlü yardımı gösteren Artvin halkımıza, müftülüğümüze ve din görevlilerimize,
kısacası yüreklerinde camiyi yaşatanlara, her kalbi bir Kabe gibi mescit
yapanlara teşekkür ediyoruz" dedi.
Artvin'in doğal tanıtımı da
yapılmış oldu
Belgeselin yönetmeni
Turhan Muharrem Turhan ise, çekimlerin 6 ay sürdüğünü anlatarak, "İklimin
ve mevsimlerin değiştiği zamanlar, doğanın güzelliğiyle çekimlere yansıdı. Bu
sayede Artvin'in doğal tanıtımı da yapılmış oldu" diye konuştu.
Çekimlerde bölge insanının
ekibe çok yardımcı olduğunu vurgulayan Turhan, şunları söyledi:
"Gittiğimiz her yerde
hoş sohbet insanlarla karşılaştık. Öyle ki birçoğunun evine, sofrasına konuk
olduk. Özellikle Gürcistan sınırına yakın köylerde amca ve teyzelerimizden
hikayeler dinledik. Osmanlı-Rus savaşında birçok camimizin ve köyün yakılmak
istendiğini öğrendik, hikayelerin acısını içimizde hissettiğimizden belki, daha
bir şevkle çalışıp bu eserleri yarınlara taşımak için elimizden gelen tüm
gayreti gösterdik. Bununla birlikte ormanlarıyla meşhur Artvin'de, ahşap
camilerin yapılışına, içlerindeki ahşap işçiliğine ve renkliliğe hayran kaldık.
Belgeselin yolun başında planladığımızdan çok daha farklı bir yere gittiğini ve
güzel bir netice aldığımızı söyleyebilirim."
Belgesel :
26
Şubat 2019’da Artvin Çoruh Üniversitesi’nde “Medeniyetimizin Aynası Tarihi
Artvin Camileri” isimli belgesel gösterimi yapıldı. Bu belgeselden, belgeseli
izlediğimiz programdan ve Artvin’in tarihi camilerinden bahsetmeye çalışacağım.
Bunu
sık sık ifade ediyorum; taşrada olmak, merkezden uzakta bulunmak hem bazı
konularda mahrumiyetleri çağrıştırıyor hem de müthiş imkânlara kapı aralıyor.
Mesele nerede durup nasıl baktığımızda düğümleniyor sanırım.
Tiriz
bir araştırmanın ürünü
“Medeniyetimizin
Aynası Tarihi Artvin Camileri” belgeselinden aylar önce Artvin merkezde yapılan
gala sebebiyle haberdar olmuştum ama gidip görmek kısmet olmamıştı. Daha sonra
bu belgeseli fakültemizde de gösterelim düşüncesi kabul görünce Turhan Muharrem
Turhan ile tanışma imkanımız oldu. Turhan Bey daha önce Şiar Edebiyat ve Kültür
Dergisi, Ayarsız Türk Edebiyatı Dergisi, Edebice Dergisi, Kardelen Dergisi,
Poyraz Edebiyat, A Kalemler Dergisi, Mavi Yeşil Kültür Sanat, Kara
Yılkı Edebiyat Dergisi, Din ve Hayat Dergisi, İkindi Yağmuru, Edebi Kültür
Dergisi, Ihlamur Kültür Sanat ve Edebiyat gibi bazı dergilerin yayın mutfağında
bulunmuş, sanat yönetmenliği yapmış, tanınmış holdinglere danışmanlık yapmış.
Fotoğraf, film ve grafik tasarım gibi konularda da mahir bir kişi. Yirmi bin
nüfuslu -İstanbul ve Ankara’yı merkez sayarsak- merkeze uzak bir yerde Turhan
Bey gibi donanımlı insanlarla karşılaşma imkânı haliyle zayıflamış oluyor.
Turhan Muharrem Bey önceki Artvin Valisi Ömer Doğanay’ın da delaletiyle tarihi
Artvin camileri üzerine bir belgesel hazırlamış. Hazırlık evresinde önce diğer
illerde yapılan çalışmalar da dahil olmak üzere belgesele altyapı
oluşturabilecek ne varsa titizlikle elden geçirilmiş. Uzun okumalar ve istişareler
sonrasında gerçekten de Artvin’in tarihi camileri ile ilgili bölgenin coğrafi
yapısı, iklim ve bitki örtüsünün de yansıtıldığı bir görsel şölen çıkmış
ortaya. Vali Ömer Doğanay çekilen tüm camileri tek belgeselde göstermek
istediğinden, normal belgesel süresinden biraz daha uzunca 70 dakikalık bir
film çıksa da ortaya kaliteli bir seyirlik eser olmuş. Altmış kişiye yakın
insanın katkıda bulunduğu film, Kültür Bakanlığı’nın desteğine de layık
görülmüş.
Hepsinin
farklı hikâyeleri var
Tarihi
Artvin camileri, sınırlarda ise farklı farklı hikâyelerle varlıklarını
koruyorlar. Mesela Macahel Camii sınırların belirlendiği demlerde bir gecede
camilerinden vazgeçmeyen dedelerimiz tarafından sökülüp sınırın bu tarafına
aynıyla inşa edilmiş. Tüm bunları izlediğimiz belgesel vasıtasıyla öğrenmiş
oluyoruz. Elbette hikâyeler, anekdotlar yönetmen Turhan Muharrem Turhan’ın
ağzından ulaşıyor bize. Belgeselle ilgili burada söyleyebildiklerim
yönetmenimizin belgesel gösteriminden sonra yaptığı sohbetten/söyleşiden aklımda
kalanlar. Gösterimden sonra yarım saat kadar belgesel üzerine, camilerle
ilgili, bölge ve insanı üzerine, aslında geniş ilgilere işaret eden sorularla
bir söyleşi yapıldığını da ifade etmek gerekiyor.
Evet,
belgeselle ilgili benim zaviyemden söylenebilecek şeyler bunlar. Meraklıları
belgeseli internetten ulaşıp izleyebilirler. Tarihin kayıt altına alınması, bu
değerlerin kıymetini takdir etmede bizi uyandırması, ortak bir bilinçle bu
güzelliklere sahip çıkmak adına keşke bunun gibi çalışmalar daha çok yapılsa.
Çünkü bazı şeylerin farkına varmak, hasretini duymak için böylesi çalışmalar
muharrik güç olacaktır.
Şair
“belki şehre bir film gelir/ bir güzel orman olur yazılarda/ iklim değişir
Akdeniz olur” diyor. Şehre bir filmin gelmesi, ufku farklı gösteren insanlarla
tanışmak, aynı heyecanı duyulan insanlarla karşılaşmak iyi geliyor bana. Belki
de hâlâ çocuksu kalan yanlarım vardır gülünç geliyordur başkalarına ama bunlar
bana iyi geliyor. Bu vesileyle tekrar emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Turhan Muharrem Turhan gibi işini iyi yapmayı alışkanlık hâline getiren biriyle
vaktimin kesişmesinden hayli memnunum, selam olsun.
Belgesel :
https://www.youtube.com/watch?v=gHkPv_ThzQA&t=8s