18. Yüzyıl şairlerinden. Yüzyılın son yarısında şöhret bulmuş olan Vahib, tahsilini memleketi Diyarbekir'de tamamladıktan sonra ticaretle iştigali tercih etmişti. H. 1200 (M. 1785) senesinde vefat etti. Bir gazelini örnek veriyoruz.
KAYNAK: Eşa, Şevket Beysanoğlu /
Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları (2. bas. 1996, c. 1, s. 228), İhsan Işık /
Diyarbakır Ansiklopedisi (2013) - Geçmişten Günümüze Diyarbakırlı İlim Adamları
Yazarlar ve Sanatçılar (2014).
Fülk-i aşkın düştü
cânâ bahr-i bîpâyânıma
Bir eser yok mu
şehâ semt-i dil-i cânânıma
Şîrhâr tıfl iken öl
âteş-i ruhsân gör
Yaktı dil kundak
bıraktı külbe-i ahzânıma
Vasl-i yâr hâsıl
iken hecre düşürdün ey gönül
Nâgehân âteş
bırakdın hırmen-i sâmânıma
Leşger-i hat çıktı
meydâna bu dem rûzum benim
Şehsüvârım germe
dizgin, sürme at meydanıma
Geç «makaam-ı
bûselik»ten olma Vâhib "suznâk"
Gir usûl ile bu şeb
bezm-i meh-i tâbânıma.
KAYNAK: Şevket Beysanoğlu / DFSA (2.
bas. 1996, c. 1, s. 228).