İhsan Yüce

Senaryo Yazarı, Oyuncu, Şair

Doğum
23 Ocak, 1929
Ölüm
15 Mayıs, 1991
Eğitim
İzmir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi
Burç

Oyuncu, yönetmen, senaryo yazarı, şair (D. 23 Ocak 1929, Elazığ – Ö. 15 Mayıs 1991, İstanbul).  Gerçek adı Mehmet İhsan Yüce. İzmir Atatürk Lisesi ve İzmir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi mezunu.

Bir süre özel şirketlerde muhasebecilik yaptı. Sanat yaşamına 1952'de İzmir'de Halk ve Çocuk Tiyatrosunda başladı. Bir sezonluk ömrü olan Bizim Tiyatroyu kurdu. 1965-1966 arasında Lale Oraloğlu Tiyatrosunda çalıştı. 1968 yılında üç arkadaşı ile birlikte Ankara Drama Tiyatrosunu kurdu. Bu tiyatroda Suç ve Ceza ile Sahne Işıkları isimli oyunları sahneledi ve ilgi gördü. Gen - Ar, Arena ve Direklerarası Tiyatrolarında çalışmalarını sürdürdü.

Altın Yumru filmi ile oyuncu olarak sinemaya geçti. Ertem Eğilmez'in yönettiği Senede Bir Gün, Bir Millet Uyanıyor, Sürtüğün Kızı gibi filmlerde oyunculuğunu sürdürdü. Bu arada senaryo yazmaya başladı. Aslıer Film şirketini kurdu, senaristliğini, yönetmenliğini ve oyunculuğunu yaptığı Hayat Cehennemi adlı filmi yaptı. 1966 Antalya Film Festivalinde İşte Hayat filmindeki kompozisyonu ile En Başarılı Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü aldı. 1981 Antalya Film Festivalinde Derya Gülü isimli filmdeki rolüyle En Başarılı Erkek Oyuncu ödülünü aldı.

Ekmek Şarap Sen ve Ben” adlı ünlü şiiri bestelenen İhsan Yüce, 15 Mayıs 1991 günü İstanbul’da vefat etti. Karacaahmet Mezarlığında toprağa verilmiştir.

 

Bazı Ödülleri:

 

En İyi Erkek Oyuncu (Derya Gülü) / 18. Antalya Film Şenliği 1981

En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu (İşte Hayat) / 13. Antalya Film Şenliği 1976

 

Yönetmenliğini Yaptığı Bazı Filmler:

 

Şişeli Köy (1985)

Deliler Koğuşu (1981)

Bizim Sokak (1981)

İbişo (1980)

Duy Kalbimin Feryadını (1980)

Bebek (1979)

Hayat Cehennemi – Hiç (1971)

 

Senaristi Olduğu Bazı Filmler:

 

Semer (1993

Kayıp Aranıyor (1991

Bir Umut Uğruna (1991)

Bir Avuç Sevgi (1990)

Fazilet (1989)

İnatçı (1988)

Öğretmen (1988)

 

Yapımcısı Olduğu Film:

 

Bizim Sokak (1981)

 

Rol Aldığı Bazı Diziler:

 

Anneler Babalar ve Çocuklar (1991)

Belene (Balıkçı, (1987)

Alçaktan Uçan Güvercin (1983)

 

Rol Aldığı Bazı Filmler:

 

Aliye (Kadir, 1992)

Gece Yarısı Vurgunu (İzzet Reis, TV Filmi 1990)

Lambada / Gençlik Fırtınası (Hakan'ın Amcası, 1989)

Karılar Koğuşu (Remzi Efendi, 1989)

Güneşin Solduğu Gün (1989)

Gülbeyaz (1989)

Fazilet (Amca Müslüm, 1989)

Keriz (Şehmus, 1985)

Deliler Koğuşu (Ayyaş Mucit Edison, 1981)

Mahmudo ile Hazel (1979)

Karpuzcu (Recep, 1979)

Aşk Mahkumları (1977)

Aslan Bacanak (Bakkal Kerim, 1977)

Aç Gözünü Mehmet (Mustafa, 1974)

Karaoğlan Geliyor (Hancı, 1972)

Tarkan (Piyer, 1969)

Güzel Bir Gün İçin (Şaban, 1965)

 

KAYNAKÇA: Aristo'nun hocası Yeşilçam'dan çıktı (gazeteduvar.com.tr, 21.08.2016), İhsan Yüce'yi neden bu kadar özlemişiz? (gazeteduvar.com.tr, 21.08.2016).

EKMEK ŞARAP SEN VE BEN

EKMEK ŞARAP SEN VE BEN

 

İHSAN YÜCE

 

Ekmek şarap sen ve ben

bir de sabahın dördü

dışarda kar

odamız ılık

gözlerin ılık ılık damlarken boş kadehe

anlattın bana ağzı sarımsak kokan bir oğlanla yattığını

aşkı tattığını, karım dediğini ve aldattığını

kıskandım Gogen’i Tahitilim

terlemiş vücudunu silerken

cüzzam mikrobunu ve yaktığı kulübesini

saçların bağlamıştı ellerimi muz kokulum

güneşi doğurmuştu ölü cisim

martı çığlıklarıyla bir sahil kayalığında

nefesin vücudumu yakıyordu yer yer

sam yelim sahra-i kebirim

kahrettim her şeye o gün

babanın şarap çanağına,

Gogen’e,

kadere,

sana,

bana,

bir de gittiğin arabanın tekerine

ne diyordum arkadaş….

diyordum ki ben bu zıkkımı içmek için içerim

ama içerken düşünmem neden içiyorum diye

daha sonra yaparım hayatın felsefesini

sırayla olurum Fatih, Selim, Kanuni

bazen kadın hamamında tellak….

bazen Christoph Colomb

Napolyon’ken düşünürüm Elbe’de geçen günleri

Timur’ken Beyazıt’ı yenişimi….

bir kere Aristo’nun hocası olmuştum

ona verdiğim dersle gurur duymuştum

bazen Jan Dark’ı kurtarmak için çalışan bir kahraman

bazen odunu ateşleyen bir cellat olurum

eğer daha da içersem

Shakespare halt etmiş derim karşımda

salyalı dudaklarımdan yayık sesimi dinlerim de

işte Mozart’ın aradığı melodi bu diye gülerim

enayiymiş be Platon…

bir içsin de görsün….ne felsefesi varmış bu hayatın

anlasın geçmişi kınalı dünyanın kaç bucak olduğunu

ıslak kaldırımlarda yürürken acırım

önde yalpa vuran sarhoşun zavallı haline

ukalalık işte derim neme lazım senin

kendine bak; sende bir serserin bir sarhoş….

ve yavaş yavaş kaybolur acı kahkalarım

şehrin izbe sokaklarında

yavaş yavaş kaybolur benliğim…

 

KAYNAK: Aristo'nun hocası Yeşilçam'dan çıktı (gazeteduvar.com.tr, 21.08.2016).

İLGİLİ BİYOGRAFİLER

Devamını Gör