Sinema filmi yönetmeni, yapımcı, senarist, oyuncu (D. 2 Aralık 1954, Tavşanlı / Kütahya – Ö. 30 Kasım 2009, İstanbul). Sinema sektörüne geçmeden önce bir süre şoförlük, inşaat işçiliği ve tavukçuluk yaptı. 1960 yılında, ilkokuldayken köye gelen bir seyyar sinemacı sayesinde sinemayı tanıdı ve sevdi. Her gece yatağa girişinde giderek büyüyen sinema tutkusunu hiçbir zaman kaybetmedi, büyük zorluklarla yaşama geçirdi; mütevazi ancak hassas; iddiasız ama etkileyici filmlerle yurt içi ve dışı pek çok festivalde sayısız ödüller aldı.
12 yaşında bir
arkadaşıyla sinema makinesi yapmak için üç yıl uğraştı. Sonra bir ahırda
köylülere film göstermeye başladı; sinema çöplüklerinden film toplayıp,
kareleri birbirine ekler, bir kaç saniyelik görüntüler elde ederek, deniz ve
ormanı seyrederlerdi.
Uluçay, sinemaya
ellerindeki son derece sınırlı olanakları zorlayarak gerçekleştirdiği kısa
filmlerle başladı. Ailesi "sinema ve resim gibi işler zengin çocukların
işidir" diyerek bu tutkusunun önüne geçmek istedi ama o yılmadı. Bir
arkadaşı ile Almancı bir gurbetçiden bin bir güçlükle aldıkları VHS kamera ile
işe koyuldu. Kameranın aküsü olmadığı için sadece elektrik olan yerlerde
çalışıyorlardı. 1992 yılında Optik Düşler adlı ilk filmlerini çektiler. Filmi
arkadaşı İsmail Mutlu kurgulamıştı. Filmdeki mezarlık sahnesini köy odasına
kurdukları dekorla gerçekleştirdiler. Optik Düşler ve sonrasında çektiği Koltuk
Değneklerinden Kanat Yapmak isimli filmleri, 1994 yılında 6. Ankara
Uluslararası Film Festivaline katılmasını ve tanınmasını sağladı.
Şiir yazan,
edebiyatla da uğraşan Uluçay’a köyde Şair Ahmet derlerdi. Uluçay,
olanaksızlıklardan dolayı sadece bir sayı basılabilen bir edebiyat dergisi çıkarır
1978 yılında. Bu yıllarda Tavşanlı’da bir yerel gazetede yazarlık da yapar. Sonraları
belli bir yetenek gerektirmeyen fiziksel işlerde çalışır. Kamyon şoförlüğü ve
inşaat işçiliği yapan hatta tavukçulukla uğraşan Uluçay, ancak hepsinin iflasla
sonuçlandığını belirterek ilk uzun metrajlı filmini çekerken geçimini sağlamak
için yem fabrikasında hamallık bile yaptığını söyler. Ve sonunda hak ettiği
başarıyı Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak’la yakalar. Uluçay artık, “İyi ki
iflas etmişim. Çünkü sonunda çocukluğumdan bu yana hayalini kurduğum sinema
yönetmenliğini yapmaya başladım. Şimdi ise en sevdiğim işi yapıyorum. Gerçi
yönetmen olarak da zor günler geçirdim. Ancak şöhret olmak benim için fazla bir
önem taşımıyor. Ünlü olmak ve kazandığım ödüller, beni hiçbir zaman şımartmadı,
yaşantım değişmedi. Yine önceki yaşantıma devam ediyorum” demektedir.
Uluçay, 2004
yılında gösterime giren ilk uzun metrajlı Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak adlı
filmiyle; 23. Uluslararası İstanbul Film Festivali’nde En İyi Türk filmi
seçilerek ‘Altın Lale’ kazanırken, 37. Sinema Yazarları Derneği (SİYAD) 2005 Türk
Sineması Ödülleri'nde, En İyi Film, En İyi Yönetmen ve En İyi Senaryo
dallarında 3 ödüle birden layık görüldü. Film, yurt içi ve dışında sayısız film
festivaline katıldı. 52. San Sebastian Film Festivali'nde de en iyi ikinci ödül
olan ‘Altın Denizkabuğu’, 26. Montpellier Akdeniz Filmleri Festivali'nin büyük
ödülünü olan ‘Altın Antigone’ kazandı. Son olarak Japonya’daki Skip City
Internatioal Dijital Sinema Festivali’nden iki ödül alan Uluçay, ABD, Almanya,
Güney Kore, Yunanistan, Ukrayna ve daha birçok ülkede katıldığı birçok
festivalden de ödüllerle döndü ve kırka yakın ödül kazandı.
Uluçay, kendini
“ben köylü yönetmen değilim, köyde yaşayan bir yönetmenim" diyerek
tanıtıyordu. Uluçay göre, “Benim gibi bir adamla baş etmek, dünyanın en iyi
yönetmeni olmak demektir. Eşim büyük yönetmen, ona çok şey borçluyum.”
Yakalandığı
hastalıkla on yılı aşkın bir süredir boğuşan, oldukça önemli iki beyin
ameliyatı atlatıp sapasağlam ayakta olan Uluçay’a terapileri sırasında en büyük
desteği oğlu İdris ve can yoldaşı Ayşe’den gördü.. Hastalıkla arası nasıl
olduğunu soranlara ise, “fena değil, kardeş kardeş geçiniyoruz, mutluyuz”
yanıtını veriyordu.
Ahmet Uluçay,
tedaviler sonuç vermeyince 30 Kasım 2009’da İstanbul’da tedavi gördüğü
hastanede hayatını kaybetti.
Hayatını
kaybetmesi dolayısıyla yarım kalan “Bozkırda Deniz Kabuğu” filmi, Osman Nail
Doğan tarafından beyaz perdeye taşındı.
Ahmet Uluçay İçin Ne Dediler?
“Ahmet Uluçay hem
sinemada hem de edebiyatta eserler bıraktı. Ben de bir bozkır çocuğuyum. Ahmet
Uluçay sineması beni her zaman derinden etkilemişti. Onun baktığı yerden
bakabildiğimi düşünüyorum. (Ahmet Uluçay’ın oğlu) İdris Abi, filmin senaryosunu
okumamı ve filmi benim çekmemi istediğini söyledi. Senaryoda anlatılan imgesel
şeyler, cinler, periler, deliler, kediler, çocuklar ve aşk hikâyesi… Bunların
hepsini çocukluğumda Yozgat’ta yaşamıştım. Babaannemin bana anlattığı
hikâyelere çok benziyor. Doğduğum ve büyüdüğüm bir hikâye, senaryoyla
bütünleşmem hiç zor olmadı. Ahmet Uluçay’ın kısa filmlerinin ve edebi
metinlerinin de bir tutkunu olarak, bunu görsel olarak anlatmam bana hiç zor
gelmeyecek gibi hissettim.”
Yönetmeni Olduğu Kısa Filmler:
2009- Bozkırda Deniz Kabuğu
2004- Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak
2000- Exorcise
1999- Uzun Metrajın Resmi
1998- Bizim Köyde Bayram Sabahı
1998- Epileptic Film
1996- İnci Deniz Dibinde
1995- Bizim Köyün Orta Yeri Sinema
1995- Minyatür Kosmos'da Rüya
1993- Koltuk Değneklerinden Kanat Yapmak
1993- Optik Düşler
Senaristi Olduğu Kısa Filmler:
2009- Bozkırda Deniz Kabuğu
2004- Karpuz Kabuğundan Gemiler Yapmak
2000- Exorcise
1999- Uzun Metrajın Resmi
1998- Bizim Köyde Bayram Sabahı
1998- Epileptic Film
1996- İnci Deniz Dibinde
1995- Bizim Köyün Orta Yeri Sinema
1995- Minyatür Kosmos'da Rüya
1993- Koltuk Değneklerinden Kanat Yapmak
1993- Optik Düşler
Rol Aldığı Filmler:
2004- Karpuz
Kabuğundan Gemiler Yapmak (Berber)
1999- Uzun
Metrajın Resmi
KAYNAKÇA: Türkiye
Kültür ve Sanat 2010 Yıllığı (2010), Osman Nail Doğan, Bozkırda Deniz Kabuğu
filminin detaylarını açıkladı (AA -
aksam.com.tr, 26 Nisan 2019), Ahmet
Uluçay (imdb.com, 01.01.2020), Ahmet Uluçay (sinematurk.com, 01.01.2020), Ahmet
Uluçay (diziler.com, 01.01.2020), Ahmet Uluçay (beyazperde.com, 01.01.2020).