19.
Yüzyıl eğitimci şairlerinden. Keten helvası yapmada çok usta olduğundan,
Diyarbakır'da kış gecelerinde varlıklı ailelerin misafiri olarak, hazırlanan
helva malzemesinin işlenmesine nezaret eder;
"Mevsim-i sayfin egerçi gülşen ü sahrası var
Vakt-i sermânın da
lâkin sohbet-i helvası var"
diye
helva pişirerek, sohbetleriyle helva meclislerini şenlendirirdi. Ölümü, H.
1250 (1834) yıllarındadır.
KAYNAK: Tşa, Şevket Beysanoğlu /
Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları (2. bas. 1996, c. 1, s. 290), İhsan Işık /
Diyarbakır Ansiklopedisi (2013)– Geçmişten Günümüze Diyarbakırlı İlim Adamları
Yazarlar ve Sanatçılar (2014).
Devr-i
lâ'linde esir-i zülf-i müşh-efsâneyiz
Âteş-i
şevkinde ey meh-rû yanan pervaneyiz
Câm-i
mey döndürme kat' et sâkıyâ peymâneyi
Şerbet-i
lâ'l-i leb-i dildâr ile mestâneyiz
Çekmeyiz
bir veçhile biz ta'n-i zâhidden keder
Bezm-i
aşkın badesin nûş eyleyen rindâneyiz
Tekye-i
zühhâd-huşke girmeyiz dünyâda biz
Bende-i
pîr-i mugaan-i kûşe-i meyhaneyiz
Kıssa-i
Mecnûn veş HAMDİ kitâb-i aşkda
Âlemin
ağzında her dem söylenen efsâneyiz.
KAYNAK: Tşa, Şevket Beysanoğlu / DFSA
(2. bas. 1996, c. 1, s. 290).