Mutasavvıf, şair (D. ?, Kastamonu – Ö. 1700,
Edirne). Mahlâsı Fenâyî’dir. Lâli denilmesinin sebebi, lâl mürekkebi
yapmalarındandır. Memleketi Kastamonu’da öğrenim gördükten sonra İstanbul’a,
oradan da Edirne’ye gitti. Edirne’de Gülşeniyye tarikatı şeyhlerinden Sirrî
Mehmet Efendi’ye bağlandı. Şeyhinin ölümü üzerine İstanbul’a dönerek Koca
Mustafa Paşa Şeyhi Alâeddin ve Balat Şeyhi Hasan Nuri ve Manisa Şeyhi Hasan
Kemterî Efendi gibi tasavvuf ehliyle sohbet ederek tarikat bilgisini artırdı.
1694 yılında ölen Kutbî Efendizade Ali Kadı’nın yerine Edirne’deki Gülşeniyye
Tekkesinde altı yıl şeyhlik yaptı. Şeyh Sezaî’nin de şeyhi oldu. Gülşenî
Dergâhı bahçesinde toprağa verildi.
Lâlî Mehmed’in küçük bir dîvânı vardır ve bu
eser Sezâî dîvânının sonundadır. Ayrıca Duhan Risâlesi adlı bir eseri
vardır. Divançesinin iki kopyası Süleymaniye Kütüphanesindedir.
KAYNAK: Neslihan Yücel / Kastamonu’da Âşıklık
Geleneği ve Kastamonu’da Yetişen Âşıklar (Gazi Üniversitesi, Yayımlanmamış
Yüksek Lisans Tezi, 1993), İsmail Hakkı Uzunçarşılı / Kastamonu Meşâhiri -
Meşhurları (haz. Mustafa Eski, 1990), Ahmet Yaşar Zengin / Kastamonu Velîleri
(2002), Nail Tan - Özdemir Tan / Gurur Kaynağımız Kastamonulular IV (2005), İhsan Işık / Resimli ve Metin Örnekli
Türkiye Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (2. bas., 2009).