19.
Yüzyıl divan şairlerinden (D. 1852, Diyarbekir - Ö. 1914, Eskişehir). Ünlü şairlerden
Mustafa Talib'in oğludur. İlk ve orta tahsilini tamamladıktan sonra Harb
Okulu'na girmiş ve kurmay sınıfına ayrılmış ise de babasının vefatı sebebiyle
mezun olmadan ayrılmak zorunda kalmıştır. İlkin iki bin kuruş maaşla
"Mahrec-i aklâm" matematik muallimliğine tayin olunan şairimiz, 1294
(m. 1876) yılında geçici olarak oluşturulan "Asakir-i millîye"
binbaşılığına atanmıştır. Bir müddet sonra Bursa vilâyeti "Turuk-u
maâbir" birinci sınıf mühendisliğine tayin edildi. Orduda başka görevler
aldıktan sonra 1878) senesinde iki bin beş yüz kuruş maaşla Eskişehir lüle
taşı madeni müdürlüğüne getirilmiş ve 1914 yılında vefat etmiştir. Bir gazeli
örnek verilmektedir.
KAYNAK: TŞA, Âmid-i Sevda
Mecmuası (sayı: 2, s. 30), Şevket
Beysanoğlu / Diyarbakırlı Fikir ve Sanat Adamları (c. 2, 2. bas. 1997, s. 54), İhsan
Işık / Diyarbakır Ansiklopedisi (2013) - Resimli ve Metin Örnekli Türkiye
Edebiyatçılar ve Kültür Adamları Ansiklopedisi (C. 12, 2015).
Olur dûd-i
dilimden hep sehâb-ı âsman peyda
Habâb-ı eşg-i
hûnînimle seylâb-ı cihan peyda
Olunca derd-i
vasim yâresi fevvâre hûn âsâ
İder bir bahr-i
tûfanzâr dilde nâgehan peyda
Tecellî
eyledikçe suretin levh-i hayâlimde
İder her lâhzede
feyzinle bin rûh-i revan peyda
Felek dûr
olduğıyçün çîn-i ruhsarından ey hurşîd
İdüb çâk-i
girîbân eylemiş bir kehkeşan peyda
Nesîm-i zülfün
estikçe nola sûy-i mezârımda
İderse her
sütunum bir hayat-ı cavidan peyda
Gönül agâh isen
ol mushaf-ı gülzâr-ı vahdetten
Olur her bir
varakta nice sırr-ı râyegân peyda
Yine pür feyz
olub aşkınla sen de aferin Edhem
Bu rütbe eyledin
dağınla ra'na gülsitan peyda